kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,2788
EURO
34,9840
STERLIN
40,6812
BITCOIN
$61.971
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Kapalı
16°C
LONDRA
16°C
Kapalı
Perşembe Orta şiddetli yağmur
20°C
Cuma Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
17°C
Cumartesi Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
18°C
Pazar hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
14°C

Risk toplumu

07.01.2015
0
A+
A-

“Risk toplumu” kavramını geliştiren ünlü Alman sosyolog ve düşünür Ulrich Beck 1 Ocak’ta 70 yaşında vefat etti. Sosyoloji önemli bir düşünürünü yitirdi.

“Risk toplumu” kavramını geliştiren ünlü Alman sosyolog ve düşünür Ulrich Beck 1 Ocak’ta 70 yaşında vefat etti. Sosyoloji önemli bir düşünürünü yitirdi. Ulrich Beck’in eserleri ile sosyoloji öğrenimim sırasında tanışmış ve ona hep önem vermiştim. Erken vefatı üzücü ama geride önemli bir miras bıraktı. Bilindiği gibi Alman sosyolojisinin çok güçlü bir geleneği var. Karl Marx, Max Weber ve Emile Durkheim sosyoloji biliminin kurucuları olarak kabul edilir. Marx ve Weber Alman’dı. Beck, işte böylesi güçlü bir geleneğin devamcısıydı ve Batı toplumlarının sorunlarını kuramsal bir temelde ele alıyordu.

Ulrich Beck, 1944 yılında dünyaya geldi. Önce hukuk öğrenimine başladı ama hukuku yarıda bırakarak Münih Üniversitesi’nde Sosyoloji, Felsefe, Siyasal Bilimler, Psikoloji alanlarında öğrenim gördü. Sosyoloji profesörü oldu ve çeşitli üniversitelerde ders verdi. Beck’i üne kavuşturan “Risk Society: Towards a New Modernity” isimli kitabı 1986 yılında yayımlanmış ve bir çok dile çevrilmişti. Beck’in bu başyapıtı “Risk Toplumu: Başka Bir Modernliğe Doğru” başlığıyla Türkçe’ye de çevrildi. Kitapta işlenen konular ve görüşler güncelliğini koruyor. Modern toplumların yarattığı ve giderek artan riskleri hepimiz yaşıyor, hissediyoruz.

Ulrich Beck, “risk toplumu” kavramı ile karşımızda duran toplumsal sorunlara çözüm önermeye çalışmış, yaşamının sonuna kadar toplumsal konularda görüş, eleştiri ve öneriler ortaya koymuştu. Bu çalışmalarında Anthony Giddens gibi başka sosyologlarla da işbirliği yapmıştı. 1997’de “Küreselleşme nedir?”, 2004’te “Kozmopolit Vizyon” isimli kitapları yayımladı. Üretken bir yazardı. Çok sayıda kitap yazdı. En son kitabı “Alman Avrupa” (German Europe) 2013’te yayımlandı. Beck, Avrupa entegrasyonunun büyük destekçisiydi. Son kitabında AB’de yaşanan ekonomik kriz bağlamında Almanya ve Başbakan Angela Merkel’in izlediği politikaları eleştirmişti. The Guardian’da Beck’in “The Metamorphosis of the World” isimli yeni bir kitabının yayımlanacağını okudum.

Beck, risk toplumunu “sanayi toplumunun şimdiye dek izlediği yolda yaratılan tehditlerin ağır bastığı bir modernlik evresi” olarak tanımlamaktadır. “Modernleşme eğer bir ilerleme, gelişim süreci ise, sanayi toplumunun artık eskidiğini kabul etmek gerekir” diye yazar. Modernleşmenin başarılarını reddetmez. Sanayi toplumundan “risk toplumuna” geçildiğini savunur. Elbette Beck, risklerin sanayileşmesini tamamlamış Batı toplumlarında ortaya çıktığını söylemiyor. Risk, tehdit, tehlike, insanlar ve toplumlar için her zaman vardı. Yeni bir şey değil. Ama “eski” risklerle “yeni” riskler arasında fark var. Eski riskler doğa kaynaklıydı. Şimdi karşılaşılan riskler insan kaynaklıdır. Aldığımız kararlarla bağlantılıdır. Sadece insanları değil, diğer canlı türlerini, çevremizi de etkilemektedir. Bilim ve teknolojiyi kullanış şeklimiz çok ciddi risklere ve belirsizliklere neden oluyor. Günümüzde ileri teknoloji kullanımı ve çevre ile ilgili riskler tüm insanlığı etkileme potansiyeline sahiptir. Belirli bir coğrafi bölgede ortaya çıksa da tüm dünyayı etkileyebilir. Yani “yeni” riskler sınır tanımıyor. Küreselleşmiştir. Birinci modernleşme ulus devletle bağlantılıydı, ikinci modernleşme küreselleşme ile bağlantılıdır. Riskler daha çok geleceğe yöneliktir.  Beck’e göre bunların sigortalanması mümkün değildir. Teknolojik gelişmelerin oluşturduğu riskler üzerinde daha fazla düşünmemiz, kafa yormamız gerektiğine vurgu yapar. Örneğin genetik alanındaki araştırmalar üzerinde durarak konunun ahlaki, toplumsal ve hukuki boyutuna işaret eder. Eskiden deneyler laboratuvarlarda yapılırdı. Beck’e göre şimdi tüm dünya laboratuvar oldu. Geliştirdiğimiz teknolojiler doğaya ve tüm canlı türlerine zarar verebiliyor. Küresel ısınma bunun örneği. Beck, “Çevresel sorunlar sadece bizi ve çevremizi ilgilendiren sorunlar değil, tamamen toplumsal sorunlardır ” diye yazar. İnsanoğlu doğayı denetim altına aldıkça hem doğaya, hem de kendine yönelik riskleri artırıyor. İlerleme ve riskler iç içe geçiyor ve bir paradoks yaşanıyor. İnsanın kendi durumu da değişiyor. Bireyselleşiyor. Tek başına kalıyor. Onu destekleyen kurumlar zayıflıyor. Bu durum birey için riskleri artırıyor.

Ulrich Beck, risk toplumunda bilinçlenmenin önemini vurgular. Kendi yarattığımız riskler karşısında bilgilenme ve bilgiyi doğru kullanma, eleştirme, sorgulama, kuşku duyma, karar süreçlerine katılım ihtiyacı olduğunu yazar.  Toplumun kendi kendisi ile yüzleşmesi gerektiğini vurgular. Akıl, mantık, sorgulama ön plana çıkmalıdır. Beck’e göre risk toplumu, kendi kendini anlamaya başlayınca bilinçli bir toplum haline gelecektir.

Teknoloji, endüstri ve bilimin bize büyük yararlar sağlamasının yanısıra çok ciddi riskleri beraberinde getirdiklerini biliyoruz. Ulrich Beck, bunu anlamamıza katkıda bulunan insanlardan biri. Kısa bir makalede onun fikirlerinin hakkını vermek mümkün değil. Yazdıklarının tümünü kabul etme zorunluluğumuz yok. Beck’in görüşleri ile ilgili ciddi eleştiriler de var. Eleştirel bir yaklaşımla hem kitaplarını, hem de ona yöneltilen eleştirileri okumamız, ele aldığı konular üzerinde kafa yormamız gerek.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.