kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,3450
EURO
34,8212
STERLIN
40,5972
BITCOIN
$61.548
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Hafif yağmur
17°C
LONDRA
17°C
Hafif yağmur
Cumartesi Hafif yağmur
15°C
Pazar Orta şiddetli yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
13°C
Pazartesi Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
16°C
Salı parçalı bulutlu
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
15°C

Uluslararası guguk

02.08.2014
0
A+
A-

Tünel yıkma adı altında tüm Gazze bölgesini yıkıyorlar. Hastane, okul demeden her şeyi bombalıyorlar, tahrip ediyorlar. Gazze’nin altyapısını yerle bir ediyorlar. Sivil, çoluk, çocuk demeden katliam yapıyorlar. Bazı aileler topluca yok oluyor. İnsanların kaçabileceği bir yer yok

Tünel yıkma adı altında tüm Gazze bölgesini yıkıyorlar. Hastane, okul demeden her şeyi bombalıyorlar, tahrip ediyorlar. Gazze’nin altyapısını yerle bir ediyorlar. Sivil, çoluk, çocuk demeden katliam yapıyorlar. Bazı aileler topluca yok oluyor. İnsanların kaçabileceği bir yer yok. Her taraftan abluka altında olan küçük bir coğrafyaya hapsedilmişler ve acımasızca öldürülüyorlar. Bölgede tam bir insani trajedi yaşanıyor. İlaç, su, gıda maddesi sıkıntısı had safhada. Bebekler sadece İsrail bombalarından değil, ilaç, hastane, temiz su, yiyecek olmamasından ölüyor ve bu rakamlar giderek artacak. İsrail’in Gazze’de uluslararası hukuku çiğnediğini görmek için uluslararası hukuk uzmanı olmaya gerek yok. Diyelim ki ABD ve Batı ülkeleri bunu göremiyorlar. Gözleri kör oldu. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay bu gerçeği yüzlerine söyledi ve onları göreve çağırdı. İsrail’in bilerek uluslararası hukuku çiğnediğini vurguladı. (“Therefore I would say that they appear to be defying… deliberate defiance of obligations that international law imposes on Israel”) Bazı devletlerin uluslararası hukukun üstünde olamayacağını, dokunulmazlık veya cezadan muaf olmalarının söz konusu olamayacağını hatırlattı. (“This is why again and again I say we cannot allow impunity, we cannot allow this lack of accountability to go on”) Daha ne desin? Dinleyen yok. Kulak asan yok. Üç maymunları oynuyorlar.

Uluslararası hukuk işte böyle bir şey. Maalesef hukuk değil guguk. Gücünüz ve paranız varsa, Güvenlik Konseyi Daimi üyesiyseniz veya daimi üyelerden birinin/birkaçının koruması altındaysanız uluslararası hukuku takmayabilirsiniz. İsrail takmıyor. Çünkü ABD ve Batı’nın kanatları altında.  Ne yaparsa yapsın ceza almayacağından emin. Bir ülke düşünün. Belirli kişiler yasalara uymama hakkına sahip. Herkes uymak zorunda ama bu kişiler yasaların üstünde. Böyle bir hukuk düzeni olabilir mi? İç hukukta zor ama uluslararası hukukta olabilir. İsrail’in yaptıklarını başka bir ülke yapsaydı çoktan cezalandırılırdı. Yaptırımlarla karşı karşıya kalırdı. ABD ne yapıyor? İsrail’e mühimmat gönderiyor. İşte uluslararası hukuk bu. 2014’te, 2 milyona yakın insan toplu olarak cezalandırılıyor, siviller, bebekler, çocuklar öldürülüyor. Bunlar Cenevre Konvansiyonları’nın çiğnenmesidir. Sonuç? Sonuç, ABD’den gelen takviye mühimmatla, bombalarla katliama devam. The Independent gazetesi yazarı Robert Fisk şu soruyu sormuştu. Binden fazla İsrailli, 50 Filistinli ölseydi ABD ne yapardı? Tabii sessiz kalmaz, kükrerdi.

Nitekim Obama Hazretleri, Hamas’ın bir İsrail askerini esir aldığı haberlerine hemen tepki gösterdi. “Asker serbest bırakılsın” dedi. İyi de okulların, hastanelerin bombalanması, çocukların, sivillerin öldürülmesi karşısında niçin sesin çıkmıyor ey Nobel Barış Ödüllü Obama? İsrail askeri can, Filistinli çocuklar, siviller patlıcan mı ? Deniz kenarında oynarken, okulda, hastanede öldürülen çocuklar sizin çocuklarınız olsa ne yaparsınız? Adaletiniz bu mu? Çifte standart bu kadar olabilir. Sonra Ortadoğu’da niçin sevilmediklerini merak ederler. Adaletli olun ki size sevgi değilse saygı duysunlar.

Obama, bir açıklama daha yaptı. “11 Eylül saldırılarından sonra bazı kişilere işkence yaptık” dedi (“We tortured some folks”). 11 Eylül terörist saldırılarından sonra ABD’nin ve başka devletlerin uluslararası hukuku çiğneyerek işkence yaptıkları sır değildi. Biliniyordu. Şimdi bizzat ABD Başkanı’nın bunu itiraf etmiş olması malumun ilanıdır ama yine de çok önemli. Bilindiği gibi uluslararası hukuk işkenceyi her koşulda yasaklar. 26 Haziran 1987’de yürürlüğe giren “İşkenceye karşı Konvansiyon” (Convention against Torture and Other Cruel, Inhuman or Degrading Treatment or Punishment)  işkenceyi yasaklar. Bu yasak mutlaktır. Uluslararası hukukta buna “jus cogens veya peremptory norm” denir. İstisnai durum kabul edilmez. Derogasyon mümkün değildir. Her koşulda geçerlidir. Savaş, savaş tehlikesi, iç siyasi istikrarsızlık, terörist saldırılar, şiddete dayalı suç veya herhangi silahlı anlaşmazlıkta işkence kullanılamaz. Yasaktır. Uluslararası hukuk böyle diyor. ABD, 21 Ekim 1994’te bu sözleşmeyi onaylamış, sözleşmeye taraf olmuştu. Şimdi ABD Başkanı, taraf oldukları sözleşmeyi çiğnediklerini ve mutlak surette yasak olan bir şeyi (işkence) uyguladıklarını kabul ediyor. Bakalım bu itiraf ne gibi sonuçlar doğuracak? Ceza alan olacak mı? Bu sözleşmeyi sadece ABD çiğnemedi. Gelecekte bu tür olaylar yine yaşanacak. Dünyanın en güçlü ülkesi kendi ulusal güvenliğini tehlikede hissettiği zaman uluslararası hukuku çiğneyebiliyorsa, Gazze’de uluslararası hukukun çiğnenmesine göz yumuyorsa, diğer devletler ne yapsın? Balık baştan kokar.

Uluslararası hukuk elbette çok önemlidir. Orman kanunlarının geçerli olduğu bir dünyada yaşamak istemiyoruz. Medeni yaşamın temelini hukuk ve kurallar oluşturur. Ne yazık ki, uluslararası ilişkilerde durum iç hukuktan farklıdır. Uluslararası hukukun gelişmesi yönünde çok ciddi adımlar atıldı. Önemli kazanımlar elde edildi. Ama Gazze bölgesinde yaşanmakta olan trajedi bize bu alandaki eksiklikleri, ikiyüzlülüğü, çifte standartları hatırlatıyor. Ne istediğimize karar verelim. Uluslararası hukuk mu, yoksa uluslararası guguk mu istiyoruz? Daha az değil, daha çok uluslararası hukuk.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.