Londra’da son yıllarda sayısı her geçen gün artan Türk restaurantlarından biride Essex’te Chigwell kasabasında bulunan Sheesh Restaurant.
Yasemin Bakan
Londra’da son yıllarda sayısı her geçen gün artan Türk restaurantlarından biride Essex’te Chigwell kasabasında bulunan Sheesh Restaurant. Restoranın binası 1547 yılında yapılmış, İngiltere’nin en eski ikinci pub’ı. Binanın sahibi ünlü İngiliz işadamı BBC’de yayınlanan Apprentice’in de jüri üyelerinden Lord Alan Sugar.
Pub olarak işletildiği dönemlerde İngiliz siyasetçi Winston Churcill’den ünlü Amerikalı yönetmen Orson Welles’den oyuncu Marlon Brando’ya kadar çok sayıda ünlü isimler bu pub’ta içkisini yudumlamış.
2009 yılında ise genç girişimci Dylan Hunt bu binayı devralır. 1 yıllık bir dekorasyon çalışmasından sonra eski pub, Sheesh Restaurant ismiyle Türk restoranı olarak hizmete açılır. Baba Colin ile oğul Dylan Hunt restoranda birlikte çalışıyorlar. Colin ofiste çalışıyor. Oğul Dylan ise usta bir Türk yemeği aşçısı olarak ocağın başında.
Müşterilerinin çoğu ünlü ve yüksek profilli kişiler olan restorana yemek yemek için günler öncesinden yer ayırtmak gerekiyor.
Sheesh Restaurant’ın ismini Londra’da duymayan kalmamıştır. İngiliz ünlülerinin uğrak yeri olan Sheesh Restaurant Londra’nın merkezinde bile değil üstelik. Londra’nın doğusunda 4. bölgede Essex bölgesinin Chigwell isimli kasabasında.
Restaurant’ın binası 1547 yılında yapılmış oldukça yüksek tavanlı, 3 katlı, farklı bölümleri olan bir bina. Restaurant’ın dış cephesinden kesinlikle Türk restoranı olduğu izlenimi yok. Klasik bir 16. yy İngiliz mimarisi. Colin büyük bir heyecanla beni kapıda karşılıyor. Tam bir centilmen ve kibar bir İngiliz. İçeri adım attığım an şık bir yere geldiğimin farkına vardım ama kıyafetimi değiştirmek için çok geçti. Restaurant’ın yerleri siyah deri kaplı. Romantik çiftler için ayrılan bölümü gezerek başlıyoruz. Siyah renk hakim bu bölüme. Işıklar loş. Mum ışığı var bütün masalarda. Diğer günlerin yanı sıra sevgililer gününde bu bölüm çok revaçta oluyormuş.
Bar bölümünden geçiyoruz ve Colin hatırlatıyor “Buraya yalnızca içki içmeye gelemezsiniz. Yemek yemek zorundasınız!” Peki diyorum, ben kuzu şiş alayım o zaman. Üst kata çıkıyoruz. Piano ve rahat şık koltukların olduğu bir bölüm. Haftasonları caz klübe dönüşüyor.
Ve en üst katta tüm restaurantı, ocakbaşını görebildiğiniz 15 kişilik tek masanın olduğu bölüme geldik. Restaurant’ta kullanılan çatal bıçaklar altın kaplama ve yemeklerde kullanılan malzemeler en üst kalite.
TÜRK RESTORANLARINDA ÇOK PARA HARCADIM, O YÜZDEN KENDİ RESTORANIMI AÇTIM
Peki bu İngiliz ailenin Türk yemeklerine ilgisi nereden geliyor?
Dylan anlatıyor: “Hayatımın çoğu Hackney’de geçti. Ordaki Türk restoranlarına çok aşinayız. Spor yapıyorum. Vücut geliştirirken beslenmeniz çok önemli. Spordan çıkar çıkmaz kendimi Mangal Ocakbaşı’na atıyordum. Ordaki yemekler benim diyetime uyuyordu. Et, tavuk, balık, salata, mezeler benim için çok uygun yemeklerdi. Üstelik çok lezzetliydiler. Türk mutfağı çok zengin bir mutfak. Aradığınız herşey var. Türk restoranlarına o kadar çok para harcıyordum ki kendi Türk restaurantımı açmamın daha karlı olacağını düşündüm ve o yüzden bu restaurantta Türk mutfağını tercih ettik”.
————————————————————–
Lord Sugar’ın favori Türk restaurantı
4,7 milyon twitter takipçisi olan işadamı Lord Alan Sugar twittlerinde ‘favori Türk restoranım’ olarak sürekli twitt atıyor.
“Restaurant’a ortak mı? Niye Sheesh Restaurant’ın reklamını yapıyor” diye sorduğumda Colin “Hayır restauranta’a ortak değil. Herkes öyle sanıyor. Biz onun kiracısıyız. Ailesiyle birlikte sürekli burda yemek yer. Yemekleri çok beğeniyor. Tek sebebi bu” diye yanıt veriyor.