Londra Merkezli Düşünce kuruluşu BITAF’ın (British Institute of Turkish Affairs) davetlisi olarak Londra’da bulunan AK Parti İstanbul Milletvekili ve Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Metin Külünk, Lordlar Kamarası’nda konuştu.
İngiltere Parlementosu’nda ‘’Değişen Ortadoğu`da Türkiye`nin Rolü ve Etkisi’’ konulu bir konferans gerçekleştiren Külünk, 2 milyon Suriyeli’yi, Kobani’de yaşanan dramın ardından 200 bin Kürt’ü, DAİŞ’ in saldırıları sonucu binlerce Yezidi’yi, dinlerine, ırklarına, kültürlerine bakmaksızın topraklarında misafir eden Türkiye’yi ve Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’nı Avrupa’nın görmesi gerekliğini belirterek şöyle konuştu:
60 BİN BEBEK DOĞUYOR
“Mültecilerin son 4 yılda Türkiye’ye maliyeti 8 milyar dolardır. Bu kapsamda mültecilere hastane hizmeti, eğitim hizmeti ve çalışma izni sağladık. Biz onlarla hayatımızı paylaşıyoruz. Şu anda Avrupa’nın tartıştığı sığınmacı sayısı kadar, Türkiye’deki Suriyelilerin kaldığı kamplarda 60 bini aşkın bebek doğuyor.”
PKK terör örgütünün Türkiye’nin toprak bütünlüğüne yönelik Türkiye’nin güneyinden Akdeniz’e doğru koridor açmasına asla müsaade etmeyeceklerini belirten Külünk, ”PYD üzerinden PKK’yı masum göstermeye çalışan Avrupa’daki medya organlarının da farkındayız, dolayısıyla Suriye’deki problem önümüzdeki yüzyılın şekillenmesinin anahtarı olacaktır. ”dedi
TÜRKİYE’Yİ TÜRK-KÜRT MESELESİNE TUTSAK ETMEK İSTİYORLAR
Kürt meselesi hakkında bilgi veren Külünk şu değerlendirmelerde bulundu: “Geçmişte ‘Kürt Meselesi’ olarak adlandırılan o temeldeki problemlerimizin tamamına yakını çözüldü. Bu temeller; İnsan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü, dün olmadığı ifade edilen her şey devlet politikası içerisinde garanti altına alındı. Dolayısıyla terör kendini ifade etmek için istismar ettiği Kürt halkı tarafından da reddediliyor. Çözüm süreci terör örgütünün ipoteğinde değil, çözüm süreci demokratikleşme yürüyüşünün bir adıdır. Terörün stratejik hedefi Türkiye’yi Türk Kürt çatışmasına tutsak etmektir.’’
Katılımcıların sorularını yanıtlayan Külünk Türkler ile Kürtlerin birçok ortak yanının olduğunu şu sözlerle ifade etti:“Bizim coğrafyamızda Kürtler ile Türkler stratejik müttefiktirler, biz akrabayız, biz komsuyuz , biz iş ortağıyız, aynı partilerde siyaset yapıyoruz dolayısıyla terör devlet bütünlüğüne yönelik bir özellik taşımaktadır. Çözüm sürecinin de terörle hiç bir ilişkisi yoktur.”
Teröre karşı ortak tavır sergilenmesi gerektiğini belirten Külünk, Türkiye’nin teröre karşı ortak tavırda Charlie Hebdo’nun ardından Paris’te dünyanın yanında yer aldığını, ancak Türkiye’nin terörle mücadelesinde batılı dostların, terör örgütüne terör örgütü dahi diyemediğini, bu çifte standarttan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
