Dünyada özgürlükler geriliyor. Bu tespit Freedom House tarafından hazırlanan rapoda yer alıyor. Freedom House her yıl dünyada özgürlüklerin durumunu ortaya koyan bir rapor hazırlar. Raporda ülkeler özgür ülkeler, kısmen özgür ülkeler ve özgür olmayan ülkeler olarak üçe ayrılıyor. 2016 yılının incelendiği “Dünyada Özgürlük 2017” raporu 31 Ocak’ta açıklandı. “Populists and Autocrats: The Dual Threat to Global Democracy” (Popülistler ve Otokratlar: Global Demokrasiye Çifte Tehdit) başlıklı rapora göre global özgürlükler 11 yıldır devamlı geriliyor. Raporda 195 ülke değerlendirilmiş. Bu ülkelerin 87’si (yüzde 45) özgür, 59’u (yüzde 30) kısmen özgür, 49’u (yüzde 25) özgür değil. 2016 yılında özgürlükler açısından en büyük düşüş Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşandı. İkinci sırada Avrasya yer aldı. Raporun ortaya koyduğu tablo oldukça kötümser. Popülist ve aşırı sağ güçler 2016 yılında demokratik ülkelerde ciddi başarılar elde ettiler. Özgür ülkeler grubunda yer alan Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Macaristan, Polonya, Sırbistan, Güney Afrika, Güney Kore, İspanya, Tunus ve ABD’de siyasal ve temel özgürlükler bağlamında gerileme oldu. Rapora göre uluslararası sistemde demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti ilkeleri gerilerken liderin veya ülkenin dar çıkarları ön plana çıkıyor. 2016 yılında siyasal haklar ve temel özgürlükler açısından 67 ülkede gerileme olurken 36 ülkede ilerleme oldu. Freedom House raporu dünyanın gidişatı açısından ciddi bir uyarıdır. Genel gidişat iyi değil. Türkiye’de hiç iyi değil.
Freedom House raporu Türkiye basınında “Dünyada Özgürlüklerde En Çok Gerileyen Ülke Türkiye” başlığıyla yer aldı. 100 puan üzerinden yapılan değerlendirmede Türkiye 15 puan düşerek 38 puan ile 2016’da özgürlüklerin en çok gerilediği ülke oldu. “Kısmen özgür” ülkeler arasında yer almaya devam etti. Son 10 yılda özgürlüklerin gerilemesi açısından ise ikinci sırada yer aldı. Son 10 yıl bazında birinci sırada Orta Afrika Cumhuriyeti var. Tabii Türkiye’nin Orta Afrika Cumhuriyeti’nden sonra gelmesi teselli olamaz. Türkiye, bu bağlamda Gambiya ile aynı seviyede. Türkiye’nin altında yer alan ülkeler Mali, Burundi, Bahreyn, Moritanya, Etiopya, Yemen, Venezuela, Tacikistan gibi ülkeler. Raporda Türkiye için “Hükümet 260 kişinin öldürüldüğü bir darbe girişiminden kurtuldu. Darbenin ardından ilan edilen OHAL bu sene sonunda uzatıldı. Aralarında asker, polis, memur, yargı mensubu, akademisyen ve öğretmenlerin olduğu 150 binden fazla kişi tutuklandı” ifadeleri kullanıldı. Bu gidişle Türkiye bir süre sonra “özgür olmayan” ülkeler grubuna düşebilir. Türkiye halkı bu durumu kendine layık görüyor mu? Özgürlükler açısından sınıfta kalındığını ortaya koyan bu raporun çok tartışıldığını söylemek mümkün değil. Halbuki anayasa değişikliği referandumuna doğru yol alan ülkede bu raporun çok iyi tartışılması gerekirdi. 2023’e giderken özgürlükler açısından Türkiye’nin yeri bu mu olmalıydı? Referandum, özgürlüklere sahip çıkma açısından son fırsat olacak.
Tabii özgürlükler açısından çok daha kötü durumda olan ülkeler var. Rapora göre en kötü ülkeler Suriye, Eritre, Kuzey Kore, Özbekistan, Güney Sudan, Türkmenistan, Somali, Sudan, Ekvator Ginesi, Orta Afrika Cumhuriyeti, Suudi Arabistan. Rusya, Çin gibi büyük ülkelerin durumunda da kötüleşme var. Her iki ülkede de otoriter rejimler daha baskıcı oldu. Raporda gelişmiş demokrasilerdeki olumsuz eğilimlere geniş yer ayrıldı. İngiltere’de Brexit, ABD’de Donald Trump’ın seçimleri kazanması, Avrupa’da yükselen popülizm, aşığı sağ, yabancı düşmanlığı gelişmiş ülkeler açısından tehlike çanlarının çaldığını gösteriyor. Polonya, Macaristan gibi popülistler tarafından yönetilen ülkelerde otoriter eğilimler güçleniyor. Slovakya, Sırbistan, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Macaristan’ı izleyecek gibi.
Mısır, Venezuela, Etiopya gibi ülkelerde “güçlü lider”, “tek adam” rejimlerinin içinin boş olduğu, vaadlerinin havada kaldığını görüyoruz. Sisi yönetimindeki Mısır’ın durumu hazin. Ekonomik ve siyasi açıdan iflas etmiş durumda. Venezuela’da Hugo Chavez ile başlayıp Nicolás Maduro ile devam eden yönetim petrol zengini bu ülkeyi çökertti. Ülkenin geleceği belirsiz. Bu örnekler çoğaltılabilir. “Tek adam” çözüm değil. Yanıbaşımızdaki Ortadoğu’da durum trajik. Dünya demokrasi ve özgürlükler açısından zor bir döneme girmiş durumda. Amazon’da en çok satan kitabın George Orwell’in “1984” romanı olması rastlantı değil. Bu durumu değiştirmek, özgürlüklere sahip çıkmak bizim elimizde. Özgürlükler olmadan insan yaratıcılığı olamaz. Kul, köle oluruz. Gün demokrasiye, özgürlüklere, insan haklarına, evrensel değerlere sahip çıkma, bunun için mücadele verme günüdür.