Bu yıl ABD’de başkanlık seçimleri yapılacak. Süper güç konumundaki bu ülkenin yeni yöneticisi belirlenecek. 2008’de yapılan başkanlık seçimlerini Barack Obama kazanmış, böylece ABD tarihinde ilk kez bir siyah başkan olmuştu. Bu yıl 8 Kasım’da yapılacak seçimleri Bayan Hillary Clinton’un kazanması durumunda bir ilk daha yaşanacak. 1789’da George Washington’un ilk ABD Başkanı seçilmesinden bu yana ülkeyi hep erkekler yönetti. 2008’e kadar yönetenler beyaz erkeklerdi. Obama ile bu değişti. Bu yıl Hillary Clinton bir ilke daha imza atarak ilk kadın başkan olabilir. Güçlü bir olasılık.
Amerikan Anayasası başkanın görev süresini iki dönemle sınırlar. Barack Obama, 1961 doğumlu olmasına rağmen yeniden aday olamaz. İki dönem sınırlaması ABD Anayasası’nın önemli yönlerinden biridir. Sekiz yıl ülkeyi yönetmiş bir kişinin ülkeye verebileceğini verdiği, genç olsa da yerini başka bir kişiye bırakması gerektiği ilkesi uygulanır. Kanımca bu temelde doğru bir yaklaşımdır. Zayıf yanı, ikinci dönemin son yılında başkanın “lame duck” (topal ördek) konumuna girmesidir. Tekrar aday olamayacağı için gücü zayıflar, dikkatler yeni başkanın kim olacağına yönelir. Başkan Obama şimdi bu konumda. Görev süresinin son yılında önemli bazı konularda adımlar atmak için çaba harcayacak. Ne var ki dikkatler önce Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Parti’nin aday belirleme yarışlarında, sonra da iki partinin adayı arasındaki seçim yarışında olacak. 8 Kasım’da seçmenler iki adaydan birini seçecek. Obama’nın 8 yıllık iktidarının bilançosu, başarıları, başarısızlıkları, Kasım’dan sonra masaya yatırılacak. Ben, Suriye konusu hariç, bilançonun olumlu yanının ağır bastığını düşünüyorum.
Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Parti’nin aday belirleme süreci devam ediyor. Parti adayı her eyalette ayrı seçimler yapılarak belirlenir. Adaylar her eyalette yarışır. Eyaletler delege seçer. Adayların amacı kendilerini destekleyecek delegelerin çoğunluk sağlamasıdır. Delegeler sonuçta biraraya gelerek partinin başkan adayını seçerler. Bu çok uzun, pahalı ve yorucu bir süreçtir. Eyalet seçimleri sürecinde iyi sonuç almayan adaylar yarıştan çekilirler.
2008’de Demokrat Parti yarışında Barack Obama’nın esas rakibi Hillary Clinton’du. Sonuçta delegelerin çoğunluğunu Obama kazanmış ve partinin adayı olmuştu. Şimdi Demokrat Parti’de Hillary Clinton ve Bernie Sanders yarışıyor. Eyaletlerdeki delege seçimleri 1 Şubat’ta Iowa eyaletinde başlayacak ve Haziran ortalarında tamamlanacak. Seçilen delegeler 25-28 Temmuz’da Philadelphia’da biraraya gelerek partinin başkan adayını seçecekler. En güçlü aday Bayan Clinton.
Cumhuriyetçi Parti’de çok sayıda aday yarışıyor. Bazı isimler Donald Trump, Ted Cruz, Ben Carson, Jeb Bush. Cumhuriyetçi Parti’nin güven veren, doğru dürüst tek bir adayı yok. Donald Trump, Müslümanların ABD’ye girişini yasaklama çağrısı yaptı. Cumhuriyetçi Parti’de de delege seçimleri 1 Şubat’ta Iowa eyaletinde başlayacak ve 7 Haziran’da tamamlanacak. Delegeler 18-20 Temmuz’da Cleveland’da biraraya gelerek başkan adaylarını seçecekler. Cumhuriyetçi Parti’de adaylığı kimin kazanacağını tahmin edebilmek için henüz erken ama kim kazanırsa kazansın 8 Kasım’da Hillary Clinton’u yenmesi zor. Amerikalı seçmenler herhalde George W. Bush dönemini unutmadılar. Şimdiki adaylar Bush’un bile gerisinde.
Bu yılın en önemli olaylarından biri Kasım’da ABD’de yapılacak başkanlık seçimleri olacak. 1 Şubat itibarıyla seçim süreci başlamış olacak. Foreign Policy dergisi sitesinde David Rothkopf’un da yazdığı gibi Şubat’tan Kasım’a kadarki süreçte beklenmedik bir şey olmazsa Bayan Hillary Clinton ABD’nin ilk kadın başkanı olacak. Amerikan nüfusunun yarısını oluşturan kadınlardan birinin ilk kez Beyaz Saray’a seçilmesi tarihi bir gelişme olacak. Irk ve cinsiyet temelindeki engelleri aşmak toplumlar için önemli başarı teşkil eder. Donald Trump gibilerin yaydığı hoşgörüsüzlük, nefret hiç bir topluma yarar getirmez.
ABD dünyanın en zengin ve en güçlü ülkesi olabilir ama hem içte, hem dışta ciddi sorunlarla karşı karşıya. Başkanlık sistemi ile yönetilen bir ülkede başkanın nitelikleri, yetenekleri, deneyimi iç ve dış sorunların aşılmasında çok önemlidir. ABD’yi kimin yönettiği dünyayı, bizleri de yakından ilgilendirir. Adaylara baktığımızda hem ABD, hem de dünya açısından en iyi seçenek Hillary Clinton. Mr. President’ten Mrs. President’e geçme zamanı gelmedi mi?