kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,5371
EURO
34,8354
STERLIN
40,6595
BITCOIN
$63.118
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
şiddetli yağmur
14°C
LONDRA
14°C
şiddetli yağmur
Pazartesi Kapalı
15°C
Salı Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
17°C
Çarşamba Kapalı
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C
Perşembe hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
17°C

Mescid-i Aksa

08.11.2014
0
A+
A-

Hangi dinle bağlantılı olursa olsun, dünyanın neresinde olursa olsun, insanların kutsal saydığı yerlerden kaynaklanan anlaşmazlıklar son derece tehlikelidir.

Hangi dinle bağlantılı olursa olsun, dünyanın neresinde olursa olsun, insanların kutsal saydığı yerlerden kaynaklanan anlaşmazlıklar son derece tehlikelidir. Kutsal yer kavramını tanımlamak kolay değil. Dünyada büyük bir çeşitlilik sözkonusu. Bu yerler inananlar için çok önemli görev yerine getirir. İnançlarının bir parçasıdır. Böylesi yerlerle ilgili anlamazlıklar özel olarak incelenmesi gereken konulardır. Bu yönde araştırmalar yapılmaktadır. Ron E. Hassner’in “War on Sacred Grounds” (Kutsal yerlerde savaş) başlıklı kitabı buna bir örnek. Bu tür sorunları çözümlemek çok zordur çünkü böylesi yerler inananlar için bölünmezdir. Paylaşılması mümkün değildir.

Kutsal yerlerle ilgili anlaşmazlıkları kaşımak trajik sonuçlar doğurur. Tarihte bu nedenle savaşlar, çatışmalar yaşandı. Fransa ile Rusya arasında Kudüs’teki kiliselerden kaynaklanan anlaşmazlık Kırım Savaşı’nın nedenleri arasında sayılır. 1998’de Tamillerin Budistler için çok kutsal olan bir tapınağa saldırmaları, Sri Lanka’daki anlaşmazlığa barışçı çözüm bulma çabalarına noktayı koymuş, Tamillerin yenilgisi ile sonuçlanacak savaşın devamını sağlamıştı. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.

Dünyanın çeşitli yerlerinde kutsal sayılan yerlerle ilgili anlaşmazlıklar var. Bunlar arasında en iyi bilinen anlaşmazlık Kudüs’te Müslümanlar ve Museviler için kutsal sayılan yerlerden( Mescid-i Aksa) kaynaklanan anlaşmazlıktır. 1967’de İsrail’in Kudüs’ün tümünü ele geçirmesi ile ortaya çıkan bu sorun genelde iyi yönetildi ama zaman zaman gerginlikler ve çatışmalar gündeme geldi. Filistinlilerin ikinci İntifada’sının başlamasının nedeni 2000 yılında dönemin muhalefet lideri Ariel Şaron’un Mescid-i Aksa bölgesini ziyaret etmesiydi. Bu konuyu kaşımak ateşle oynamaktır. Maalesef şimdi yine aşırı dinci bazı İsrailliler ateşle oynuyorlar.

Bilindiği gibi Kudüs üç büyük din (İslam, Hristiyanlık, Musevilik) için kutsaldır. Mescid-i Aksa bölgesi konusunda 1967’den beri bir uygulama var. Buna uyulduğu sürece sorun yaşanmıyor. Aşırı dinci İsraillilerin statükoyu zorlamaya çalışmaları hep gerginliklere, çatışmalara, ölümlere yol açıyor. Arap dünyasının içinde bulunduğu kriz, Irak ve Suriye’de yaşananlar, Mısır’da yeni yönetimin İsrail’le dirsek temasında olması, Filistinlilerin kendi aralarında bölünmüş ve kavgalı olmaları, Mescid-i Aksa konusunda bazı İsraillilerce fırsat olarak değerlendiriliyor. Gelmiş geçmiş İsrail hükümetleri ve şimdi Netanyahu hükümeti zaten Kudüs’ü yavaş yavaş Yahudileştirme politikası uyguluyorlar. Çeşitli gerekçelerle Filistinlilerin evlerini yıkıyorlar, Yahudi yerleşim yerlerini genişletiyorlar. Bazı çevreler Mescid-i Aksa’ya da el koyma zamanının geldiğini düşünüyor olmalı. Tabii bu da aşamalı olarak yapılacak. Müslümanların hakları törpülenecek ve bir şekilde şimdiye dek var olan statüko yıkılacak. İşte bu ateşle oynamaktır.

Netanyahu statükonun değişmeyeceğini söylüyor. Samimi olup olmadığını göreceğiz. Batı dünyası bu gelişmeleri kaygıyla izliyor. ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkeler Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı savaşırken herhalde en son isteyecekleri şey Kudüs’te Filistinlilerle Yahudiler arasında çatışmaların başlaması, yeni bir İntifada’nın gündeme gelmesidir. Radikal İslamcı örgütlere bundan daha iyi propaganda malzemesi olamaz. Batı basınında bu konuda İsrail’e yönelik sert eleştiriler var. The Economist dergisi, son sayısında, iki yazı ile gelişmeleri inceliyor ve Netanyahu’ya ciddi uyarılarda bulunuyor. Aşırı dincilerden gelen baskılara  direnmesi,  Kudüs’teki kutsal yerlere dokunmaması vurgulanıyor. Batı’dan İsrail’e gelecek baskılar bu konuda belirleyici olabilir.

İsrail’in 1967’de bölgeyi ele geçirmesi sonrasında Yahudilerin Mescid-i Aksa bölgesine girişi dini gerekçeler gösterilerek yasaklandı. Girişte, bölgeye Yahudilerin girmesinin yasak olduğunu belirten bir levha var. Ancak, the Economist’in de aktardığı gibi aralarında din adamlarının da olduğu bazı Museviler bu yasağı delmeye çalışıyor. Bölgede dua ediyorlar. Dua etmenin bölgeyi sahiplenme, “burası bizimdir” anlamı var. İşte tehlikeli olan bu. İsrail hükümetinin Kudüs’ü Yahudileştirme politikaları çerçevesinde düşünüldüğünde tehlike daha da artar.

Kudüs ve Mescid-i Aksa konuları Filistin-İsrail anlaşmazlığının en önemli yönlerinden birini oluşturur. Filistinliler için Mescid-i Aksa kutsal bir yer olduğu kadar ulusal bir semboldür. Her Filistinlinin evinde Mescid-i Aksa’nın resmini görmek mümkündür. Dünyadaki tüm Müslümanlar için de hassas bir konu. ABD ve Avrupa, Netanyahu’ya gerekli mesajları vermeli. Ortadoğu’daki yangını daha da büyütmenin terör örgütleri dışında kimseye yararı olmaz.

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.