kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
STERLIN
40,5683
BITCOIN
$63.603
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
şiddetli yağmur
14°C
LONDRA
14°C
şiddetli yağmur
Pazartesi Kapalı
15°C
Salı Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
17°C
Çarşamba Kapalı
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C
Perşembe hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
17°C

ABD Kongresi için yarış

01.11.2014
0
A+
A-

4 Kasım Salı günü Amerikan Kongresi için seçimler yapılacak. Amerikalı seçmenler Temsilciler Meclisi’nin tümünü (435 sandalye) ve Senato’nun üçte birini (33 sandalye) seçmek için sandık başına gidecek.

4 Kasım Salı günü Amerikan Kongresi için seçimler yapılacak. Amerikalı seçmenler Temsilciler Meclisi’nin tümünü (435 sandalye) ve Senato’nun üçte birini (33 sandalye) seçmek için sandık başına gidecek. Amerikan siyasi sisteminin en beğendiğim yönlerinden biri seçimlerin iki yılda bir yapılmasıdır. ABD çok büyük bir ülke olmasına rağmen Temsilciler Meclisi üyelerini iki yılda bir seçim yarışına sokar. Biz küçük bir toplumuz. Seçimi kazanan milletvekili önünde 5 yıl olduğunu bilmenin rahatlığı (rehaveti) içindedir. Acelesi yoktur. Halbuki Amerikan Temsilciler Meclisi üyesi seçimleri kazandığı gün iki yıl sonraki seçimleri düşünmeye başlar. Seçmenlere yaptığı vaadleri hayata geçirmeye çalışır. Başarırsa yeniden seçilir, başarmazsa parlamentoya veda eder. Sanırım Amerikan sisteminden bir şeyler öğrenebiliriz.

4 Kasım seçimleri Obama döneminin son seçimleri. İki yıl sonra başkanlık seçimleri de yapılacak. Bu çerçevede 4 Kasım’dan sonra 2016 başkanlık seçimleri yarışı başlayacak. Önce siyasi partiler hangi adayla yarışacakları konusunda parti içi seçimler sürecini yaşayacak. Bilindiği gibi siyasi partilerin adaylarını belirleme yarışı uzun, zor ve karmaşık bir süreçtir. Her eyalette bu amaçla seçimler yapılır. Maraton bu yarışı kazanan kişi partisinin başkan adayı olur ve bu kez rakip partinin adayı ile yarışa girer. Amerikan iç politikası, önümüzdeki 2 yıl boyunca bu süreçler etrafında dönecek. Obama giderek “topal ördek” konumuna düşecek.

Dünyanın en güçlü ve en zengin ülkesi ABD olduğuna göre 4 Kasım Kongre seçimlerinin sonuçları ve hemen arkasından başlayacak başkanlık adaylarını belirleme yarışı sadece Amerikalıları değil hepimizi yakından ilgilendirir. Bu siyasi süreçler ABD’nin iç politikasını olduğu kadar dış politikasını da etkiler. Obama döneminin iç ve dış politikasına yönelik çeşitli eleştiriler var. Amerikalıların Obama’ya verdiği desteğin oranında düşüş görülüyor (bu destek yüzde 40’lara doğru indi). Kongre seçimlerinin sonuçları Obama’yı daha da zayıflatacak mı? Obama’nın içte zorlanması Ortadoğu’ya, Avrupa’ya ve dünyanın diğer bölgelerine nasıl yansır? Bu sorulara cevap aramakta yarar var.

4 Kasım seçimlerinde merakla izlenecek konu Senato’daki dengeler olacak. Üçte biri seçime girecek Senato’da Cumhuriyetçi Parti çoğunluk sağlayacak mı? Anket sonuçları Cumhuriyetçilerin Senato’da çoğunluğu elde edecekleri ve Temsilciler Meclisi’ndeki çoğunluğu koruyacakları yönünde. Son anketler Cumhuriyetçi Partiyi Demokratların yüzde 11 oranında önünde gösteriyor. Senato’da çoğunluğun az farkla da olsa Cumhuriyetçilere geçmesi Obama yönetimi ve Demokrat Parti için önemli darbe olacak. Obama, Kongre’nin iki kanadında da azınlığa düşerse  politikalarını uygulamada daha da zorlanacak. Yürütme ile yasama arasındaki bilek güreşi sertleşecek. 5 Kasım itibarıyla başkanlık yarışı da başlayacağı için siyasi mücadelelerin sertleşmesi doğal . İki partinin Kongre’de uzlaşı sağlama şansı azalacak. Obama’nın istediği yasaları geçirmesi kolay olmayacak. İktidardaki son iki yılını rahat geçirmeyecek. Tabii, Cumhuriyeçilerin seçim başarısına rağmen bazı uzlaşıların mümkün olabileceği değerlendirmesini yapanlar da var. Bu çerçevede The Economist iyimser ve kötümser iki senaryodan söz ediyor.

4 Kasım seçimleri öncesinde seçim kampanyasına damgasını vuran tek bir konu yoktu. Ön plana çıkan konular hızla artmakta olan sosyal eşitsizlik, “Obamacare” diye bilinen sağlık sistemi, ülkeye yabancı göçü ve çevre sorunları gibi konulardı. Peki, Cumhuriyetçi Parti’nin Senato’da çoğunluk sağlaması 2016 başkanlık seçimlerini kazanacağı anlamına gelir mi? Hayır, gelmez. Başkanlık seçimlerine kadar çok şey değişebilir. Adayların kim olacağı da çok önemli. Demokrat Parti adayı kim olacak? Cumhuriyetçi Parti adayı kim olacak? İsimler son derece önemli.

Kıbrıs bağlamında izlenmesi gereken konu Joe Biden’in Demokrat Parti aday yarışına girip girmeyeceğidir. Bunu yakında anlayacağız. Biden’ın aday olma niyeti var. Kıbrıs’a gelmesinin ve Kıbrıs’la ilgili açıklamalarının esas nedeni buydu. ABD’deki Rum-Yunan seçmenlere göz kırpmak. Peki, Biden aday olacak mı? Sanırım Biden’in adaylığı Hillary Clinton’un adaylığına bağlı. Hillary Clinton aday olursa Biden aday olmayabilir. Bu açıdan 5 Kasım’dan itibaren Bayan Clinton’un ne yapacağını izlemek gerek. Aday olma olasılığı oldukça yüksek. Obama karşısında yenilmişti. Şimdi adaylık yarışını kazanma olasılığı güçlü. Joe Biden aday olursa Kıbrıs’a ilgisi sürecek. Aday olmazsa Kıbrıs’la fazla ilgileneceğini sanmıyorum.

“ABD Kongresi seçimleri ve sonuçlarından bize ne?” deme lüksümüz yok. Sonuçları yakından izleyip değerlendireceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.