Devletlere, insan toplumlarına yönelik tehditlerden söz ederken genellikle askeri tehditler, savaşlar akla gelir. Halbuki salgın hastalıklar en az savaşlar kadar, hatta savaşlardan daha büyük tehdit oluştururlar. Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda, 1918 yılının ocak ayında başlayan, 1920 yılının aralık ayına kadar devam eden ve “İspanyol Gribi veya Nezlesi” olarak adlandırılan dünya çapındaki salgında 50 ile 100 milyon arasında insan hayatını kaybetmişti. Bu rakam dünya nüfusunun aşağı yukarı yüzde 3-5’ine tekabül ediyordu. Dört yıl süren Birinci Dünya Savaşı’nda ölenlerin sayısı 8 milyon civarındaydı. Daha gerilere gittiğimizde 1347’de patlak veren veba salgınında (Kara Ölüm) dünyada 75 ile 200 milyon arasında insanın hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Avrupa nüfusunun üçte biri, bazı bölgelerde yarısı ölmüştü. 19. yüzyılda yaşanan kolera salgınlarında dünyanın çeşitli bölgelerinde on milyonlarca insan hayatını kaybetmişti. Tıbbın gelişmesi sonucu dünyayı etkileyen salgın hastalıklar azalmış olsa da zaman zaman, özellikle fakir ülkelerde çok sayıda insanı öldüren salgın felaketleri yaşanabiliyor. 20. yüzyılın sonlarına damgasını vuran ve Afrika başta olmak üzere dünyanın belirli bölgelerinde hala etkisini sürdüren salgın AIDS’ti. Güney ve doğu Afrika’da nüfusun yüzde 25’inin AIDS hastalığına yakalandığı tahmin ediliyor. 2025’te Afrika’da AIDS’ten ölenlerin sayısının 90-100 milyona ulaşması bekleniyor. Daha yakın geçmişte dünyanın bazı bölgelerinde SARS, deli dana, H5N1 gibi salgınları hatırlıyoruz.
Salgın hastalık tehdidi üzerinde çok konuşulan, tartışılan bir konu olmasa da hükümetler devamlı olarak bu konuda çalışma yapmaktadırlar. Hükümetlerin en büyük korku senaryoları arasında salgın hastalık tehdidi önemli yer tutar. Globalleşen dünyada insanlar, mallar, hizmetler ve sermaye gibi hastalıklar, virüsler da çok kolay ve süratli seyahat edebiliyor. Bulaşıcı bir virüsün var olduğu ülkeden kalkan bir uçak, birkaç saat içinde sözkonusu virüsü başka ülkelere taşıyabiliyor. Çin’de veya Afrika’da ortaya çıkan bir hastalığın Avrupa’ya, ABD’ye ulaşması kısa sürede gerçekleşebiliyor. Sıkı önlemler alınsa da salgın hastalıkların yayılmasını engellemek zordur. Bu nedenle, özellikle gelişmiş ülkeler, nüfuslarını bu tehdide karşı korumak için devamlı teyakkuz halindedirler. Salgın hastalıklar sadece insanların hayatını değil ekonomiyi, sosyal yapıyı tehdit eder. Devletler bu tehdidi gözardı edemezler.
Şimdi gündemde olan salgın hastalık Ebola. Bu hastalık Batı Afrika’yı etkiliyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Ebola salgınının Avrupa’ya yayılmasının önlenemeyeceği uyarısında bulundu. İspanyol bir hastabakıcının Ebola hastalığına yakalanmasından sonra 4 kişinin hastahanede olduğu belirtildi. Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Sorumlusu Zsusanna Jakab, Avrupa’da daha fazla Ebola vakası görüleceğini, hastalığın kontrolü için hazırlıklı olmak gerektiğini belirtti. Jakab, Afrika’da Ebola’dan etkilelen ülkelerle Avrupa arasındaki seyahatler nedeniyle yeni vakaların ortaya çıkacağını vurguladı. Halen Avrupa için risk “düşük” kategorisinde. Ayrıca, Batı Avrupa ülkeleri böylesi salgın tehditleri ile mücadelede çok hazırlıklı. ABD de salgın hastalıklarla mücadelede çok hazırlıklıdır. Avrupa’daki ilk Ebola vakası İspanya’da görüldüğü için AB yetkilileri İspanya hükümetinden bu konuda bilgi alıyorlar. Ebola’nın çok etkili olduğu Sierra Leone’de çalışan Norveçli bir doktorun da hastalandığı ve Oslo Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi görmekte olduğu açıklandı. ABD’deki Ebola hastası hayatını kaybetti.
Uzmanlar Ebola’nın dünya çapında bir salgına dönüşmesi olasılığının yüksek olmadığına inanıyor. Teorik olarak mümkün ama olasılık yüksek değil. Fakat, başka salgın hastalıklar ülkeleri ve dünyayı etkileyebilir. Tıpta sağlanan büyük gelişmelere rağmen salgın hastalıklar tehdidi devam ediyor ve edecek. Salgın hastalıkları öngörmek zordur. Uzmanlar Ebola’dan çok hiç bilinmeyen yeni virüsler veya birkaç virüsün karışımı hibrid virüslerden korkuyorlar. Ebola sonuçta bilinen bir virüs.
Dünya çapında salgın hastalıkların önlenebilmesi için uluslararası işbirliği şarttır. Uzmanlara göre Afrika’da bazı ülkeleri etkileyen Ebola salgını, dünya çapında bu tür tehditlere karşı daha süratli ve etkili önlemler gerektiğini ortaya koydu. İnsanlığı tehdit eden virüsler ortaya çıkmaya devam edecek. Önemli olan toplumların ve sağlık sistemlerinin buna hazırlıklı olmasıdır.