Salgın bir hastalığın dünyaya yayılması ve çok sayıda insanın hayatını tehdit etmesi en önemli global meydan okumalardan biridir. Geçmişte salgın hastalıklar milyonlarca insanın hayatına mal olmuştu. 1347’den 1665’e kadar olan dönemde veba hastalığı Avrupa’da 25 milyon kişinin ölümüne neden olmuştu. En son büyük salgın Ocak1918-Aralık 1920 arasında yaşanan İspanyol gribiydi. Bu salgının 50-100 milyon insanın hayatına mal olduğu tahmin ediliyor. İnsanlık tarihinin en büyük salgını olarak bilinir. Zaman zaman dünyanın farklı bölgelerinde salgın hastalıklar görülse de tıptaki gelişmeler, teknolojik gelişmeler, hükümetlerin nüfuslarını daha iyi kontrol edebilmeleri, alınan sağlık önemleri salgınların sayısını azalttı. Ancak bu durum salgın hastalık tehdidini ortadan kaldırmadı. Afrika’daki Ebola salgınını hatırlayalım. İnsanlığa yönelik küresel tehditlerden biri büyük çaplı bir salgındır. Dünya liderlerinin toplantılarında bu konu hep gündemdedir. İnsanlık olarak tedbirler alıyoruz ama bu tehdidi tamamen ortadan kaldırmamız mümkün değil. Hazırlıklı olmak ve uluslararası işbirliğini artırmaktan başka çıkış yolumuz yok. Küresel tehditler küresel işbirliği ile göğüslenebilir. Şimdi Çin’de ortaya çıkan ve şiddetli solunum yetmezliğine yol açan SARS benzeri Corona virüsü dünyayı alarma geçirdi. Konuyu kısaca irdeleyelim.
Önce Corona virüsünün ne olduğuna kalım. Sözcü gazetesinin sitesinde yer alan bilgiyi aktaralım: “Corona virüsler, insanların genellikle bir anda karşı karşıya kaldığı virüs çeşididir. İnsan corona virüsleri genellikle hafif ve orta şiddette üst solunum yolu hastalıklarına neden olur. Corona virüslerin alfa, beta ve gama olarak bilinen üç alt grubu vardır; ayrıca delta corona virüsleri denilen dördüncü yeni bir grup da bulunuyor, bu da SARS-CoV. İnsan corona virüsleri ilk olarak 1960’ların ortasında tespit edildi ve şu ana kadar Suudi Arabistan, Güney Kore, Çin, Katar ve Ürdün’de görüldü…… Koronavirüsler öncelikle memelilerin ve kuşların üst solunum ve gastrointestinal sistemini enfekte eder . Halen bilinen yedi farklı koronavirüs suşu insanları enfekte eder. Coronavirüslerin insan yetişkinlerinde ve çocuklarında tüm soğuk algınlığının önemli bir yüzdesine neden olduğuna inanılmaktadır. Koronavirüsler , özellikle kış ve ilkbahar mevsiminde insanlarda ateş, boğazda şişen adenoidler gibi büyük semptomları olan soğuk algınlığına neden olur.”
Virüs önce geçen ay Çin’in Vuhan bölgesinde ortaya çıktı. Vuhan’dan Şangay ve Pekin kentlerine sıçradı. Oradan başka bölgelere yayıldı. Çin makamları şimdiye dek hastalıktan en az 17 kişinin öldüğünü, 300 vaka olduğunu açıkladılar. Londra’daki Imperial College vaka sayısının 1700 civarında olduğunu düşünüyor. Londra merkezli MRC Küresel Bulaşıcı Hastalıklar Merkezi de 1700 rakamını veriyor. Çin’de enformasyon devletin sıkı denetiminde ve verdikleri bilgilere güvenmek zor. Virüsün insandan insana geçebileceği açıklandı. Daha önce virüsün sadece hayvanlardan insanlara bulaştığı sanılıyordu. Bu durum tehlikeyi daha da artırıyor. Corona virüsü Çin’den Japonya’ya, Filipinler’e, Tayland’a yayıldı. ABD’de ilk Corona virüsü vakası açıklandı. Dünya Sağlık Örgütü bu ölümcül virüsün başka ülkelere yayılma ihtimalinin yüksek olduğunu açıklayarak bu konuda kriz zirvesi toplama kararı aldı. WHO Sözcüsü Tarik Jasarevic, “İlerleyen günlerde korona virüsü vakaları Çin’in diğer bölgelerinde ve muhtemelen diğer ülkelerde görülebilir” dedi. Bu konuda dünya genelinde önlemler alınıyor. Çok sayıda Çinli turistin gittiği Güney Kore’de güvenlik önlemleri artırıldı. Rusya havaalanlarında da denetlemeler yapılıyor. Hong Kong’ta önlemler alınıyor. Avustralya, Singapur, Malezya, ABD’nin üç havaalanında benzer önlemler var.
Bu konuda yapılacak en büyük hata korkmak, paniğe kapılmak olacaktır. Konu ile ilgili haberler basında yayıldıkça insanların endişelenmesi kaçınılmazdır. Dünya Sağlık Örgütü’nün, hükümetlerin ve sağlık yetkililerinin halkı bilgilendirmesi önemli bir görevdir. Önemli olan bu tehlikeye karşı hazırlıklı olmaktır. Bunu yapabiliriz. Olayı ne abartmak, ne de küçümsemek doğru olur. Salgın tehlikesi ciddiye alınması gereken bir tehlikedir. Öncelikle Çin hükümetine büyük görevler düşüyor. Tüm dünyanın uyanık olmasında, Dünya Sağlık Örgütü öncülüğünde gerekli önlemleri almasında yarar var.