kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,5209
EURO
34,7451
STERLIN
40,4840
BITCOIN
$63.329
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Hafif yağmur
13°C
LONDRA
13°C
Hafif yağmur
Cuma Hafif yağmur
10°C
Cumartesi Kapalı
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
11°C
Pazar Kapalı
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
11°C
Pazartesi hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
11°C

Dış politikada gerçekçilik

14.06.2014
0
A+
A-

İdeolojik dış politika Suriye’de, Irak’ta ve Ortadoğu’da duvara tosladı. Çok emin havalarda ilan edilen ve hayata geçirilen bu politikaların vardığı yer çıkmaz sokaktır. Zararın neresinden dönülürse kardır.

İdeolojik dış politika Suriye’de, Irak’ta ve Ortadoğu’da duvara tosladı. Çok emin havalarda ilan edilen ve hayata geçirilen bu politikaların vardığı yer çıkmaz sokaktır. Zararın neresinden dönülürse kardır. Türkiye’nin Ortadoğu’ya yönelik politikalarının (ve genelde dış politikasının) çok ciddi bir şekilde gözden geçirilmesi, bir gram bile ideolojiye yer olmayan gerçekçilik ve pragmatizm temeline oturtulması gerekir. Denenmiş ve başarısızlığa uğramış politikalarda ısrar etmenin faturası çok daha da büyük olur.

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı terörist örgütün Musul’da Türkiye Konsolosluğu’na girerek Türk vatandaşlarını rehine alması, Türkiye’nin Irak’ta ve bölgede oluşan krize göstereceği tepkiyi de rehine aldı. Elini kolunu bağladı. Doğal olarak rehinelerin kurtarılması önceliktir. Umarız rehineler en kısa zamanda sağ salim kurtulur. Türkiye rehineler konusuna kilitlenmişken Irak’ta kritik gelişmeler yaşanıyor. Ülke, iç savaşa, parçalanmaya doğru gidiyor. Irak’ta başlayacak bir Sünni-Şii iç savaşı ve sınırların değişmeye başlaması sadece Irak’ı değil tüm bölgeyi büyük tehlikelere atar. “Suriye iç savaşı komşu ülkeleri istikrarsızlığa sürükleyebilir” tespiti şimdi gerçek oldu. İlk kurban Irak. İşin nereye varacağı belli değil.

IŞİD’in Suriye üssünü kullanarak çok kısa sürede Irak’ın ikinci büyük kenti Musul ve diğer bazı kentleri ele geçirerek Bağdat’a doğru ilerlemesinin nedenleri yoğun olarak tartışılıyor. Bu konuda en büyük sorumluluğun Irak Başbakanı Nuri El-Maliki’de olduğu tartışma götürmez. Maliki’nin Sünnileri siyasal sistemden dışlaması ve yabancılaştırması IŞİD’e ittifaklar kurma olanağı sağladı. Irak ordusunun savaşmadan kaçması diğer hata ve zayıflıklara işaret ediyor. Bu nasıl bir ordu? Amerikalıların Irak ordusu için harcadığı milyarların sonucu bu mu? Sonuçta Maliki’nin nasıl bir fatura ödeyeceğini bilmiyoruz ama Irak büyük fatura ödeyecek gibi.

Irak konusunda ABD’nin hataları olduğu da tartışma götürmez. Bunlar çok geniş olarak yazılıp tartışıldığı için detaya girmeye gerek yok. Ayrıca, Obama yönetiminin (haklı veya haksız) dünya jandarmalığı görevinden vazgeçmesinin, West Point konuşmasında belirttiği gibi kestaneleri ateşten bizzat ABD’nin değil, yerel aktörlerin çıkarması, ABD’nin de onlara destek sağlaması politikasına yönelmesinin sonuçlarını yaşıyoruz. ABD’nin polislik yapmadığı bir dünyada bazı bölgeler çok daha tehlikeli hale geliyor. Güç kullanımı ön plana çıkıyor. Gücü yeten, fırsatını bulan göz koyduğu bölgeye el koyuyor veya el koymaya çalışıyor. Bu yeni uluslararası düzende her aktör kendi çıkarlarını daha iyi gözetmek zorunda. Batı dünyası dışındaki bölgelerde uluslararası ilişkiler realist teoriye daha yakın noktaya geliyor. Jeo-politik okuma ve gerçekçi politikalar üretme zamanı.

IŞİD’in Suriye ve Irak’ta geniş bölgeleri kontrol altına alması, Irak ordusunun ağır silahlarına ve büyük miktarda nakit paraya el koyması, kontrolündeki bölgelerin doğal ve insan kaynaklarından yararlanabilmesi ona büyük avantajlar sağlıyor. Olayların nereye varacağını kestirmek kolay değil. IŞİD maksimalist, maceracı politikalar izlerse bölgesel ve uluslararası müdahaleye yol açarak elindekileri kısa sürede yitirebilir. Irak, petrol kaynakları açısından çok önemli bir ülke. Petrol ülkenin güneyi ve kuzeyinde, büyük oranda güvence altında. Ancak, ülke iç savaşa sürüklenirse durum değişebilir. Ayrıca ABD ve bölgedeki diğer aktörler Irak ve Suriye’de El Kaide devleti kurulmasına izin verir mi? Bazı analizciler Türkiye, İran ve Suudi Arabistan’ın bu tehlikeye karşı işbirliği yapmaları gerektiğini savunuyorlar. Bu üç ülkenin IŞİD’e karşı olduğu doğrudur ama Irak ve bölge konusunda aralarında ciddi görüş ayrılıkları da vardır.

IŞİD’in kazanımları geçici mi, kalıcı mı? Bu, hem IŞİD ve müttefiklerinin izleyeceği politikalara, hem de diğer aktörlerin, özellikle ABD’nin ne yapacağına bağlı. IŞİD rüzgarı uzun süreli olmayabilir. Bu türden radikal İslamcılığın uzun süreli olması çok zor. Iraklı Sünniler şimdilik IŞİD’le ittifak kurmuş olabilir ama onların amacı farklı. Bağdat’taki hükümet Sünnilerin sesine kulak verirse, sisteme entegre edilir, hakları verilirse durum değişebilir. Sünni-Şii uzlaşısı sağlama konusunda ABD belirleyici rol oynayabilir. Kürtlerin durumu farklı. Kerkük’ü kontrol altına aldıktan sonra ayrılma eğilimi güçlenebilir. Sünni-Şii iç savaşı çıkarsa Kürtlerin bağımsızlık ilanı süratlenebilir. Bu süreçlerin Türkiye’de Kürt sorunu ile ilgili çözüm sürecini de etkileyeceği çok açık.

IŞİD’in Musul’u ele geçirerek Bağdat’a yönelmesi Ortadoğu’da yeni bir durum oluşturdu. Irak devletinin geleceği tehlikede. Suriye iç savaşının bölge için oluşturduğu tehlike ortada. Şimdi hem Türkiye’nin, hem de diğer bölgesel ve uluslararası aktörlerin Irak’ta bir iç savaşı önlemek, Irak’ın toprak bütünlüğünü korumak ve Suriye yangınını söndürmek için yoğun çaba harcamaları gerekiyor. Türkiye’nin gerçekçiliğe dayalı yeni bir Ortadoğu politikasına ihtiyacı var.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.