Beyaz Saray’dan bir yetkili Reuters’a yaptığı açıklamada ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Fethullah Gülen’i Türkiye’ye iade edeceklerine ilişkin bir beyanda bulunmadığını söyledi.
Ajansa ismini vermeden konuşan yetkili , “Başkan G20 Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geldiğinde Gülen’in iade edileceği vaadinde bulunmadı” dedi.
Trump ve Erdoğan 30 Kasım – 1 Aralık tarihlerinde Arjantin’de düzenlenen G20 Zirvesi’nde bir araya gelmişti.
Pazar günü Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, zirvede Trump’ın Erdoğan’a “Gülen ve diğerlerinin iadesi için çalışıyoruz” dediğini söylemişti.
ABD Başkanı Donald Trump hakkında daha önce ‘Suudi Arabistan hükümeti üzerindeki baskıyı hafifletmek’ amacıyla Fethullah Gülen’i Türkiye’ye iade etmeyi düşündüğü iddiaları ortaya atılmıştı.
Trump ise Gülen’in iadesinin “gündemlerinde olmadığını” kaydetmişti.
ÇAVUŞOĞLU: FBI, FETÖ İLE İLGİLİ ÇOK CİDDİ SORUŞTURMA YÜRÜTÜYOR
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, FBI’ın, Gülen Yapılanması ile ilgili olarak yaklaşık 15 eyalette çok ciddi bir soruşturma yürüttüğünü de ifade etmişti.
Çavuşoğlu, “Hatta New Jersey dahil bazı yerlerde tutuklamalar da başladı. Böyle gelişmeler olduğunda da kamuoyuna bilgi veriyoruz” demişti.
ABD’de Türk iş adamı Ekim Alptekin’e ‘Gülen’in iadesi için komplo kurmak’ suçlaması
Pazartesi günü Gülen’in iadesiyle ilgili tartışmalarda yeni bir gelişme yaşandı.
Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn’in yargılandığı davada Flynn’in geçmişte birlikte iş yaptığı Bijan Rafiekian ve Ekim Alptekin, Türkiye hükümeti adına Fethullah Gülen’in iadesi için “komplo kurmak” ve “yabancı bir devlet adına kayıtdışı temsilci olarak hareket etmek” ile suçlandı.
İddianamede; Michael Flynn, Bijan Rafiekian ve Ekim Alptekin’in birlikte bir danışmanlık şirketini yönettikleri, Fethullah Gülen’i itibarsızlaştırarak onun Türkiye’ye iadesini sağlamak istedikleri ve Türkiye’nin bu lobicilik faaliyetlerindeki rolünü gizledikleri belirtiliyor.
Wall Street Journal (WSJ) gazetesine konuşan Alptekin’in sözcüsü ise iş adamının daha önce düzenli olarak Türk hükümeti için çalışmadığını söylediğini hatırlattı, davada adı geçen diğer kişilerin “hikayelerini değiştirdiklerini” öne sürdü.
