Pazar günü Kıbrıslı Türklerin dikkati UBP kurultayı, Kıbrıslı Rumların dikkati ise ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerinde olacak. Aynı gün, İtalya’da parlamento seçimleri yapılacak. Bu seçimlerin sonuçları hem İtalyanlar, hem de Euro bölgesi için hayati öneme sahip. İtalya’daki seçim sonuçlarını tüm Avrupa başkentleri nefesini tutarak izleyecek. Euro bölgesinin geleceği büyük oranda bu seçimlerin sonucuna bağlı olacak.
AB’nin kurucu üyesi ve Euro bölgesinin önemli ülkelerinden İtalya uzun süreden beri ekonomik sıkıntılar yaşıyor. Kriz nedeniyle, seçimle işbaşına gelen Başbakan Silvio Berlusconi istifa etmek zorunda kalmış, onun yerine teknokrat Mario Monti başkanlığında hükümet kurulmuştu. Başbakan Monti’nin görevi ülke ekonomisini düze çıkaracak acı verici yapısal reformları hayata geçirmekti. Monti hükümeti bazı reformları gerçekleştirdi. İflasın eşiğine gelmiş ülkeyi iflastan kurtardı. Ama zorluklar karşısında 21 Aralık 2012’de seçim kararı alarak istifa etti. İtalyanlar 24-25 Şubat’ta sandık başına giderek iradelerini ortaya koyacaklar. Sandıktan nasıl bir tablo çıkacağını herkes merak ediyor. Seçimler reformlar konusunda referanduma dönüştü. Güçlü ve reformcu bir hükümet kurulacak mı, kurulmayacak mı? Kurulamazsa Euro bölgesi bundan nasıl etkilenecek. Bu sorular cevap bekliyor.
Anketler seçim sonuçları konusunda ne diyor? En son anketler merkez sol güçlerin parlamentonun iki kanadında da iyi sonuçlar alabileceğini gösteriyor. Anketlerde birinci sırada Pier Luigi Bersani liderliğindeki merkez sol koalisyon, ikinci sırada Berlusconi’nin merkez sağ partisi, dördüncü sırada ise Mario Monti’nin lideliğini yaptığı merkez grubu var. Merkez sol ve Mario Monti birlikte çoğunluk sağlarsa, Monti Başbakanlığında bir koalisyon hükümeti kurulabilir. Umutlar Bersani-Monti koalisyonuna bağlandı. Ancak, senatoda yeterli çoğunluk olup olmayacağı kesin değil. Senatoda çoğunluk olmazsa, hükümet gerekli reformları hayata geçiremeyecek. Seçmenlerin yüzde 10’u henüz kararsız olduğu için kesin tahmin yapmak zor. Berlusconi, sürpriz yapıp seçimleri kazanır mı? İtalya söz konusu olunca her şey mümkündür.
Ekonomik kriz dönemlerinde popülist parti ve politikacılar ön plana çıkabilir. Seçmenler geleneksel partileri cezalandırmak için böylesi partilere oy verebilirler. İtalya’da komedyen Beppe Grillo liderliğindeki Beş Yıldız Hareketi büyük ilgi topluyor. Grillo, halkın kulağına hoş gelen şeyler söyleyerek, seçmenlerin güvenini yitiren politikacılarla dalga geçerek destek topluyor. İtalya’nın Euro üyeliği konusunda referandum yapılmasını öneriyor. Geleneksel partilerle hükümete katılmayacağını söylüyor. Grillo’nun hareketinin anketlerde üçüncü sırada yer aldığı görülüyor. Bu hareket ve aşırı sağcı Kuzey Ligası’nın toplam oy oranı yüzde 20’ye ulaşabilir. Kuzey Ligası da İtalya’nın Euro üyeliği konusunda referandum yapılmasını istiyor. Bu iki popülist parti yüksek oranda oy alırsa merkez ve sol güçlerin koalisyon hükümeti kurması zorlaşabilir.
İtalya’yı yakından izleyenler, seçim sonuçlarının ekonomik durumu önemli oranda değiştirmesini beklemiyorlar. İtalya ekonomisi 14 yıldır büyümüyor. 2012 yılında ekonomi yüzde 2.2 oranında daraldı, 104 bin işyeri kapanmak zorunda kaldı. 2013’te yüzde 1 oranında daralma bekleniyor. 2012’de işsizlik oranı yüzde 11.2’ye, gençler arasında ise yüzde 36.6’ya ulaştı. Ülkenin borcu 2 trilyon Euro. Yeni hükümetin kısa sürede bu durumu değiştirmeyi başarması beklenmiyor. Seçimleri kim kazanırsa kazansın ekonominin olumsuz gidişatında değişiklik zor. Reuters Ajansı, “Seçimlerden bağımsız olarak Roma yanacak” başlıklı yorumunda bu mesajı verdi. İtalya ekonomisinin iyileşmesi için bürokrasinin azaltılması, iş yasalarının ve yargı sisteminin yenilenmesi gerekiyor. Bu ve benzeri reformları hayata geçirmek kolay değil.
İtalya ekonomisinin durumu tüm Euro bölgesini riske sokuyor. Yeni belirsizliklere yol açabilir. Seçimler ülkenin sorunlarına el atacak, yapısal reformlar yönünde ilerleyecek yeterli çoğunluğa sahip bir hükümet kurulmasına olanak vermezse istikrarsızlık artacak. İtalya ekonomisinin büyümeye geçmesi için güçlü hükümete ve reformlara ihtiyaç var. Seçim sonuçlarının Euro’yu nasıl etkileyeceğini birlikte göreceğiz.