Amerikalı seçmenler kararlarını verdiler. İki vizyon arasında doğru bir seçim yaptılar. Uzun seçim dönemi artık geride kaldı. Önemli olan kazanmaktı ve Obama kazandı. Dört yıl daha ülkeyi yönetecek. Bu sonucun hem ABD, hem de dünya için hayırlı olmasını diliyoruz. Obama önemli bir başarıya imza attı. Kendisini kutlarız. Şimdi vaadlerini yerine getirme zamanı.
Seçimleri Romney kazansaydı gelecek konusunda tahminde bulunmak daha zor olacaktı. Obama’nın iç politika ve dış politikada neler yapacağını üç aşağı, beş yukarı biliyoruz. Son dört yıl içinde uyguladığı politikalara devam edecek. Artık seçim kaygısı olmayacağı için belki daha cesaretli adımlar atacak. Belki dört yıl önce verdiği sözleri hayata geçirmek için çaba harcayacak. Şimdi kolları sıvayıp hep iç konularda, hem de uluslararası konularda yoğun bir çalışma temposu içine girmesi gerekiyor. Umutları yeniden yeşertmesi gerekiyor. Amerikan siyasi siteminde Kongre’deki dengeler de önemli. Obama’nın istediği politikaları hayata geçirebilmesi Kongre’deki güçler dengesine de bağlı. Temsilciler Meclisi’nde Cumhuriyetçi Parti, Senato’da Demokrat Parti çoğunlukta olacak.
Obama’nın seçim zaferi kuşkusuz tüm dünyayı etkileyecek. Nobel ödüllü iktisatçı Joseph Stiglitz bu noktaya parmak basarak, Amerikalılar dışındaki insanların ABD başkanını seçmede oy hakkı olmadığını, ama seçim sonuçlarının bu insanları yakından etkilediğine dikkat çekti. ABD seçimlerini “global seçimler” olarak niteledi. Gerçekten de, dünyanın neresinde olursak olalım, bizim oy vermediğimiz bir seçimin sonucu bizi etkiliyor. ABD seçimlerinin önemi burada. Bizim kendi ülkelerimizde seçtiğimiz iktidarlar Amerikalıları etkilemez, ama onların seçtiği iktidarlar hepimizi yakından etkiler. Süper güç olmak böyle bir şey.
Obama’nın birinci görevi ülkesindeki ve dünyadaki ekonomik krize çare üretmek olmalı. ABD’deki işsizlerin sayısını azaltmak son derece önemli. Amerikan halkı bu konuda beklenti içinde. Bu bekletileri boşa çıkarmaması gerek. Amerikan ekonomisi Avrupa’ya göre daha iyi durumda. Ama işsizlik oranı oldukça yüksek. ABD’nin ciddi yapısal sorunları var. Obama’nın bu sorunlara el atması gerekecek. Amerikan ekonomisinin iyi gitmesi, dünya ekonomisini de olumlu yönde etkiler. Bu anlamda Obama’nın ekonomi konusunda başarılı olup olmayacağı tüm dünyayı ilgilendirir. Globalleşen dünyada ülkelerin bir birine bağımlı olduğunu unutmamak gerek..
Elbette bizi esas ilgilendiren Obama’nın dünya sorunları ve bölgesel sorunlar konusunda atacağı adımlar, izleyeceği politikalardır. Önümüzdeki 4 yıl içinde ABD’nin dış politikası ne olacak? Komşumuz Ortadoğu’da neler yapacak? Nükleer programı konusunda İran’la müzakereler yeniden başlayacak mı? Müzakereler başarılı olmazsa savaş gündeme gelecek mi? Yeni dönemde ABD’nin Suriye politikasında değişiklik olacak mı? İsrail konusundaki tavrı ne olacak? Filistin sorununun çözümü için ağırlığını koyacak mı? Obama’nın seçim zaferi Ocak ayında yapılacak İsrail seçimlerini nasıl etkileyecek? Başbakan Netanyahu, Mitt Romney’e yatırım yapmıştı ama kaybetti. İsrail siyaseti bundan etkilenecek mi? Tüm bu sorular cevap bekliyor. Obama yönetimindeki ABD’nin diplomasiye önem veremeye devam etmesi, tek yanlı kararlar yerine müttefikleri ve diğer güçlerle istişare yapması bekleniyor. Beyaz Saray’da Romney değil, Obama’nın oturacak olması uluslararası ilişkiler açısından olumlu.
Obama’nın seçim zaferi ABD-Türkiye ilişkileri açısından da önemli. Başkan Obama ile Başbakan Erdoğan arasında yakın bir işbirliği var olduğu biliniyor. Bu işbirliği devam edecek. Türkiye’nin gönlü Obama’dan yanaydı. Halkın büyük kısmının tercihi Obama’ydı. Bu anlamda Türkiye ABD seçimlerinin sonuçlarından memnun. Önümüzdeki dönemde, Suriye, İran, Irak gibi Ortadoğu’daki kritik konularda ve diğer bölgesel konularda ABD-Türkiye işbirliği önemli rol oynayacak. Umudumuz, bölgedeki sorunların barışçı yöntemlerle çözümüne ağırlık verilmesi, yeni savaşlar yaşanmaması.
Başkan Obama’yı yeniden kutlar, ikinci iktidar döneminde başarılar dileriz. Kendisini söyledikleri ile değil, yaptıkları ile değerlendireceğiz.
