kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,3190
EURO
35,0421
STERLIN
40,9357
BITCOIN
$70.632
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Orta şiddetli yağmur
11°C
LONDRA
11°C
Orta şiddetli yağmur
Cuma Orta şiddetli yağmur
14°C
Cumartesi Kapalı
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C
Pazar Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
10°C
Pazartesi hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
14°C

ABD’nin Türkiye’ye bakışı

29.04.2015
0
A+
A-

ABD’nin önemli düşünce kuruluşlarından Bipartisan Policy Center “Turkey: An Increasingly Undependable Ally” (Türkiye: Giderek Güvenilmez Müttefik) başlıklı yeni bir rapor hazırladı.

ABD’nin önemli düşünce kuruluşlarından Bipartisan Policy Center “Turkey: An Increasingly Undependable Ally” (Türkiye: Giderek Güvenilmez  Müttefik) başlıklı yeni bir rapor hazırladı. Raporu hazırlayan ekibin başında Türkiye’de ABD büyükelçiliği yapmış Morton Abramowitz ve Eric Edelman var. Raporun başlığı esas mesajı veriyor. Türkiye güvenilirliğini yitirmekte olan bir müttefik. Türkiye’nin özellikle Ortadoğu’da izlediği politikalar ve ülke içindeki siyasi gelişmeler eleştirilerin odak noktası. Rapordaki görüşlere katılıp katılmamaktan bağımsız olarak böylesi bir algının varlığının önemini kavramak zor olmasa gerek. Türkiye-ABD ilişkileri zor bir dönemden geçiyor.

Türkiye’nin dış politikası konusunda en çok eleştirilen konulardan biri Suriye konusu. Rapora göre Suriye ve Irak konularında Türkiye ile ABD arasında çok ciddi politika farklılıkları var. Hem Suriye, hem de Irak’ta Türkiye’nin mezhep temelli, Sünni yanlısı bir politika izlediği savunuluyor. Aktif veya örtülü olarak “cihatçı” diye nitelenen bazı grupları desteklediği belirtiliyor. El Kaide’nin Suriye’deki uzantısı El Nusra Cephesi ve diğer küçük radikal İslamcı gruplarla MİT aracılığı ile düzenli ilişki var olduğu savunuluyor. Türk istihbaratının IŞİD içindeki bazı unsurlarla temasta olması olasılığının yüksek olduğu da öne sürülüyor. Raporda Türkiye’nin bu gruplarla ilişkileri hakkında bilgiler aktarılıyor. Türkiye’nin Suriye ve Irak’a “geçiş noktası” olması eleştiriliyor. Son zamanlarda sınırlarda alınan daha sıkı önlemlerin sadece İŞİD’e yönelik olduğu, diğer grupları kapsamadığı iddia ediliyor. Türkiye’nin Suriye’de temasta olduğu radikal gruplara silah sevkiyatı yaptığı iddialar arasında. Aralarında IŞİD militanlarının da bulunduğu bir çok yaralı militanın Türkiye hastanelerinde tedavi gördüğü belirtiliyor. Türkiye’nin Suriye’deki “cihatçı” gruplara destek vermesinin hem ideolojik, hem de “realpolitik” nedenleri olduğu analizi yapılıyor.  Ankara’nın Suriyeli Kürtler konusundaki politikaları da inceleniyor. Sonuç olarak “Suriye’de ABD ve Türkiye’nin hedefleri ortak mı?” sorusuna arada ciddi farklılıklar olduğu cevabı veriliyor. Aradaki mesafenin şimdi her zamankinden büyük olduğu tespiti yapılıyor.

Dış politika açısında rapor sadece Ortadoğu ile sınırlı değil. Ukrayna-Rusya anlaşmazlığı bağlamında Türkiye’nin Rusya’ya yaptırımları desteklemediği, Ankara ve Moskova arasında ittifakın güçlenmekte olduğu aktarılıyor. Türkiye, Ukrayna’nın bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü desteklerken Moskova’yla arayı bozmamaya özen gösteriyor. ABD, bundan rahatsız. Türkiye’nin Çin’den hava savunma sistemi satın alma kararına, Türkiye-AB ilişkilerinde yaşanan zorluklara, Türkiye’nin İran ve Yemen politikalarına da yer veriliyor.

Raporun Türkiye’deki iç gelişmelerle ilgili bölümünde AK Parti iktidarının otoriterleşmekte olduğu saptaması yapılıyor. Gezi olayları ile başlayan süreç inceleniyor. İktidarın yargıyı, kolluk güçlerini ve medyayı kontrol altına alma çabalarına, parlamentoda kabul edilen “güvenlik paketlerine” değiniliyor. Kürt sorunu ve çözüm sürecine, yaşanan zorluklara yer veriliyor. Ekonomi, eğitim, sosyal politikalar inceleniyor. Genelde içteki gelişmelerin demokrasiyi daraltıcı eğilimler olduğu belirtilerek eleştiriliyor.

Raporu hazırlayanlar somut bazı önerilerde de bulunuyorlar. Raporun en ilginç yönlerinden biri bu öneriler. İncirlik Üssü’nün kullanımında karşılaştıkları zorluklar nedeniyle Irak Kürdistanı’nda yeni bir hava üssü kurulması öneriliyor. Suriyeli Kürtlere havadan daha fazla yardım sağlanması talep ediliyor. ABD ve Avrupa’nın PKK’yı terörist örgütler listesinden çıkarmaları yönünde artan talepler hatırlatılarak “bunu tartışalım” diyorlar. Kısacası Türkiye’ye karşı “Kürt kartının” oynanmasını öneriyorlar. Gürcistan, Azerbaycan, Ürdün gibi alternatifleri ön plana çıkarma önerisi de yapılıyor. İç politika konusunda ortak değerlere vurgu yapılması, memnun olunmayan durumlarda sessiz kalınmaması ve yaklaşmakta olan TBMM seçimleri çerçevesinde seçimlerin adil olmasına önem verilmesi önerileri yapılıyor.

Müttefikler arasında her konuda görüş birliği olmayabilir. Türkiye kendi bölgesinde, kendi ulusal çıkarlarını ön planda tutan bir dış politika uygulayabilir ve uygulamalıdır. Ne var ki  Batı ittifakı içinde yer alma, ABD ile ilişkiler konusuna “ne söylerlerse söylesinler, bizi ilgilendirmez” demek mümkün değildir. Rapor, Washington’dan bakıldığında Türkiye-ABD ilişkilerinde ciddi sorunların varlığını yansıtıyor. Bu raporu ABD hükümeti yetkilileri, Kongre üyeleri okuyup göz önünde bulunduracaklar. Ortadoğu’da neredeyse herkesle kavgalıyken ABD ile de kavgalı olmak ülkenin çıkarına mı?

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.