Yunanistan’da yaşanan korkunç yangın felaketini hepimiz televizyonlardan izledik. Görüntüler tüyler ürperticiydi. Çok sayıda insan yaşamını yitirdi, yaralandı. Bölgede hemen hemen her şey kül oldu. Geride kalan tablo korkunç. Başbakan Aleksis Tsipras felaketin siyasi sorumluluğunu üstlendi. Sorumluluklarından kaçmayacaklarını belirterek ülkenin başbakanı ve hükümet olarak sorumlu olduklarının açık olduğunu ifade etti. Bu doğru bir yaklaşım. Yangın felaketiyle başlayan sert siyasi tartışmaları yatıştırmaya yeter mi? Bunu bilmiyoruz. Muhalefet hükümeti istifaya davet ediyor. Bu tartışmalar kolay bitmeyecek. Önemli olan yaraların sarılması için gerekli çalışmaların süratle yapılmasıdır. Felaketin nedenleri konusunda çeşitli görüşler ortaya konuyor. Sadece doğal bir felaket olmadığı, insan hatalarının da rolü olduğu belirtiliyor. İleride buna benzer felaketler yaşanmaması için hataların tespit edilip düzeltilmesi çok önemlidir. Bu felaketten herkesin ders almasında yarar var.
Korkunç yangın felaketi karşısında bir çok ülke Yunanistan halkıyla dayanışma ifade etti. Türkiye yardım etmeye hazır olduğunu açıkladı. Büyük olasılıkla siyasi nedenlerle bu teklif kabul edilmedi. Geçmişte iki ülkede yaşanan deprem felaketlerinde karşılıklı dayanışma ortaya konmuş ve bu dayanışma ilişkileri olumlu yönde etkilemişti. Bu çerçevede Kıbrıslı Türklerin ortaya koyduğu duyarlılık çok doğru ve yerindeydi. Çeşitli şekillerde Yunanistan halkının acısı paylaşıldı, dayanışma ifade edildi. Felaket durumlarında önemli olan insani dayanışmadır. Doğal felaketler her yerde yaşanabilir. Birbirimize yardım elini uzatmak görevdir. Irkçılığın, yabancı düşmanlığının güçlendiği, içe kapanma, ülkeler arasına duvarlar çekme çağrılarının yapıldığı Avrupa’da böylesi dayanışma örnekleri ırkçılığa karşı panzehirdir. Kendinden olmayana nefret kusan hareketlerin propagandalarını havada bırakır.
Aşağı yukarı sekiz yıldır derin bir ekonomik krizle boğuşan Yunanistan şimdi de böylesi bir felaketle karşı karşıya kaldı. The New York Times’da çıkan yazısında Kathimerini gazetesinden Nikos Konstandaras, felaketin kader olmaktan çok dikkatsizlikten kaynaklandığını yazdı. Yangın tehlikesi karşısında Mati bölgesinin somut sorunları ile ilgili niçin bir plan olmadığı sorusunu sordu. Atina’ya yakın olan Mati bölgesi popüler bir sayfiye yeri. Bu nedenle bölgede inşaat furyası yaşandı. Başbakan Tsipras sahillerde kaçak yapılaşmalar oluştuğunu belirtti. Bunu düzeltmek için bir yasa tasarısı hazırlayacaklarını söyledi. Keşke bu önceden yapılsaydı. Yasak yapılaşmaların olduğu başka bölgeler de olmalı. Felaketler tekrarlanmadan önlemler alınmalı. Çözümleri ertelemek yeni felaketlere kapıyı aralar. Yunanistan yangın felaketlerini oldukça sık yaşayan bir ülke. Yine de sanki hazırlıksız yakalandı.
Başbakan Tsipras’ın ilk Maliye Bakanı Yanis Varoufakis, Project Syndicate sitesinde yer alan “Behind Greece’s Deadly Fires” başlıklı yazısında doğa ile insan hatalarının bir araya geldiğini yazdı. Felaket günü bölgede sıcaklık 39 dereceydi. Rüzgar saatte 130 km hızla esiyordu. Bu hava koşulları ile insan hataları yaşanan felaketi doğurdu. Varoufakis de yazısında yasa dışı yapılaşma konusuna parmak basıyor. Gerekli planlamaların yapılmadığını yazıyor. Sekiz yıl devam eden kemer sıkma politikalarının etkisine de değiniyor. Kemer sıkma devletin böylesi felaketlerle mücadele kapasitesini azalttı mı? Muhakkak ki bunun da bir rolü olmuştur.
Bu yıl çok sıcak bir yaz yaşıyoruz. Bazı Avrupa ülkeleri sıcaklardan kavruluyor. İngiltere, İskandinav ülkeleri bunlar arasında. Dünyanın diğer bölgelerinde de aşırı sıcaklar, yangınlar var. Bu durumun küresel ısınma ile bağlantılı olduğunu anlamak zor değil. İnsanlık olarak küresel ısınmayı artırıcı faaliyetlerimize devam ettiğimiz sürece ısı yükselecek ve böylesi felaketlerle karşı karşıya kalacağız. Dünyanın önde gelen iklim uzmanlarından Prof. Michael Mann, “İklim değişikliği olmasa bu tür hava fenomenlerini yaşamayacaktık” diyor. İklim değişikliğinin dünyaya etkilerinin somut olduğunu, bu yaz yaşadığımız aşırı sıcakların bununla bağlantılı olduğunu vurguluyor. Kısacası Yunanistan’da yaşanan korkunç felaket tüm insanlık için bir uyarı olmalıdır. Atmosfere sera gazı salınımlarını azaltmazsak doğa bizi affetmeyecek. Çeşitli yerlerde çeşitli felaketlerle karşı karşıya kalacağız. Yunanistan’ın kendi sorunları ile birlikte konunun bu boyutunu unutmamalıyız.
Yunanistan halkına yeniden geçmiş olsun diyoruz. Ölenlere Tanrı’dan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Yaşanan felaketten hem Yunanistan’ın, hem de diğer ülkelerin çıkaracağı dersler var. Sonuçta plansızlık, yasadışı yapılaşma vs. sadece Yunanistan’da görülmüyor. Küresel ısınma hepimizin ortak sorunu.