kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
35,2111
EURO
36,7368
STERLIN
44,3380
BITCOIN
$94.665
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Kapalı
8°C
LONDRA
8°C
Kapalı
Cumartesi Açık
9°C
Pazar Parçalı bulutlu
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
10°C
Pazartesi Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
10°C
Salı açık
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C

Ne olacak İngiltere’nin hali?

18.11.2017
0
A+
A-

Avrupa pazarının dışında kalacak bir ekonominin hali ne olacak? Bunun yaratacağı şokları nasıl atlatacak? Martin Wolf “İngiltere, su alan bir gemi ile riskli bir yola çıktı” diyerek geminin batabileceği uyarısı yapıyor.

Bir zamanlar üzerinde güneş batmayan imparatorluğa sahip İngiltere şimdi Avrupa Birliği’nden ayrılarak önemini büyük oranda yitirmiş bir ülke olma yolunda. Brexit kararı sonrasında ekonomik, siyasi ve sosyal sorunlarla çalkalanıyor. İngiltere hepimiz için önemli bir ülke. Bu ülkedeki gelişmeleri anlamaya çalışmakta yarar var. Bu çerçevede “Ne olacak bu İngiltere’nin hali?” sorusu gündeme geliyor. Sonuçta Brexit olacak mı? Olacaksa nasıl bir Brexit olacak? Bunun ülke ekonomisi üzerinde etkileri ne olacak? Bunlar devamlı tartışılan konular. Görüşlerine önem verdiğim Financial Times gazetesi yazarı Martin Wolf bu konuda önemli bir yazı kaleme aldı. “A bruising Brexit could shipwreck the British economy” başlıklı yazıda ortaya konan veri ve görüşlere kısaca göz atalım.

Martin Wolf, öncelikle İngiltere’de siyasetin erime noktasında olduğu tespitini yapıyor. Başbakan May’in otoritesinin çok zayıfladığını, hükümet içinde birlik olmadığını hatırlatıyor. Ekonomik durum iyi olsa belki bu siyasi sorunların önemi azalırdı ama ekonomik durum iyi değil. Wolf’un aktardığına göre İngiltere’nin kısa dönemli ekonomik performanı kötü. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) tahminlerine göre İngiltere ekonomisi bu yıl yüzde 1.7, gelecek yıl da yüzde 1.5 oranında büyüyecek. Bu veriler İngiltere’yi AB sıralamasında en altlara itiyor. 2018’de büyüme hızı açısından sadece İtalya İngiltere’den daha altta olacak.

Mali krizden sonra İngiltere ekonomisinin normale dönüşü çok yavaş seyretti. Wolf, bunun İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra en zayıf iyileşme olduğuna işaret ediyor. Krizin patlak verdiği 2007 yılı ile karşılaştırıldığında günümüzde hane halkı ortalama reel kullanılabilir geliri sadece yüzde 5 oranında arttı. 2007 ile 2016 arasında Almanya’da reel ücretler yüzde 10.6 oranında arttı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyesi ülkelerin reel ücret artışı ortalaması yüzde 6.4. İngiltere’de ise aynı dönemde reel ücretler yüzde 2.6 oranında azaldı. OECD reel ücretler sıralamasında İngiltere’den daha kötü durumda olan ülkeler sadece Yunanistan, Meksika ve Portekiz. Martin Wolf, reel ücretler artmazken kuşaklar arası gelirde uçurumun arttığına işaret ediyor. Gençlerin durumu zor. 2007-2017 arasında 22-39 yaş grubunda olanların reel geliri ortalama yüzde 10 oranında azaldı. Ev fiyatlarındaki artış da gençler için önemli bir sorun. Gençlerin ev satın almaları zorlaştı. Bu nedenle 25-35 yaş grubunda olanların ev kredisi (morgage) almalarında ciddi düşüş oldu. Martin Wolf, bu yaş grubunda ev kredisi alanların oranının yüzde 53’ten yüzde 35’e düştüğünü yazdı.  Gençlerin ev sahibi olamamasının sosyal sonuçları vardır.

İngiltere sadece çok zenginlerle gelir düzeyi düşük olanlar arasındaki uçurumun derinleştiği bir ülke olmakla kalmıyor, bölgeler arası uçurum da artıyor. Ülkenin bazı bölgeleri gelir pastasından çok az pay alabiliyor. Bölgeler arası eşitsizlik elbette sadece İngiltere’nin sorunu değil. Başka ülkelerde de aynı sorun var. Avrupa Birliği bölgeler arası dengesizliği gidermek için somut programlar uyguluyor ama sorunun çözümü zaman gerektiriyor. Wolf, Avrupa’nın en zengin bölgesinin merkezi Londra olduğunu belirtiyor. Ülkenin diğer bölgeleri daha fakir. Zenginlerle düşük gelirliler arasındaki eşitsizlik açısından İngiltere Avrupa’da en üst sıralarda. Eşitsizliğin çok yüksek düzeyde olduğu bir ülke. Üst düzeyde olanların gelirlerinde çok hızlı artış var. 30 yıl önce bir şirket yöneticisinin ortalama geliri bir çalışanın ortalama gelirinin 20 katı idi. Şimdi 150 katı.

İşsizlik açısından İngiltere’nin durumu kötü görünmüyor. Bazı başka Avrupa ülkelerinde işsizlik oranları daha yüksek. Ancak İngiltere’de part-time çalışanların oranı yüksek. Bir de iş anlaşması olmadan çalışanların oranı artıyor. Wolf’un aktardığına göre 2007’de hiç bir iş anlaşması olmadan çalışanların oranı yüzde 0.7’yken 2016’da 2.8 oldu. Bu şekilde çalışan insanların ne gibi güvencesi olabilir? İngiltere’nin bir diğer sorunu üretkenliğin düşük olması. Bu açıdan İngiltere yüksek gelirli ülkeler grubunda alt sıralarda. Bu konuda İtalya’ya yakın. Wolf bir diğer sorunun benzeri ülkelerle karşılaştırıldığında yatırımların az olması olduğunu yazıyor. Araştırma-geliştirme için harcanan para miktarı da düşük.

Tablo bu iken Avrupa pazarının dışında kalacak bir ekonominin hali ne olacak? Bunun yaratacağı şokları nasıl atlatacak? Martin Wolf “İngiltere, su alan bir gemi ile riskli bir yola çıktı” diyerek geminin batabileceği uyarısı yapıyor. Bakalım bu uyarıya kulak verilecek mi?

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.