Dünyamızın içinden geçmekte olduğu sarsıntılı dönemde insanlar en büyük güvenlik tehdidi olarak neyi algılıyor? PEW araştırma kuruluşu bu yıl 16 Şubat-8 Mayıs tarihleri arasında 38 ülkede yaptığı araştırmada bu soruya cevap aradı. Bölgeler ve ülkeler arasında farklılıklar olmakla birlikte global düzeyde tehdit algılamasında IŞİD, küresel ısınma ve siber saldırılar ön planda yer alıyor. Araştırmanın yapıldığı ülkelerde tehdit algılamasında IŞİD yüzde 62 ile birinci sırada, küresel ısınma yüzde 61 ile ikinci sırada, başka ülkelerden siber saldırılar yüzde 51’le üçüncü sırada, global ekonominin durumu yine yüzde 51, ülkelerini terketmekte olan çok sayıda mülteci yüzde 39’la onları izliyor. Buraya kadar olan tehdit algılamalarının ortak özelliği devlet aktörü olmamaları. Artık devlet olmayan aktörler ve global sorunlar tehdit algılamalarımızda ön plana geçmiş durumda. Halbuki geçmişte insanlar başka bir devletin/devletlerin oluşturduğu tehditten korkardı. PEW araştırmasında ABD, Rusya ve Çin’in gücü ve nüfuzu da tehdit olarak soruldu. Bu üç ülkeden kaynaklanan tehdit algısı alt sıralarda yer alıyor. ABD’nin gücü ve nüfuzunu tehdit olarak algılayanların ortalama oranı yüzde 35, Rusya’nın gücü ve nüfuzunu tehdit olarak algılayanların oranı yüzde 31, Çin’in oranı da yüzde 31. Tehdit algılamalarımızda büyük güçlerin ve devletlerin yerini global sorunlara ve devlet olmayan aktörlere bırakmış olması uluslararası ilişkiler açısından önemli bir değişiklik.
Bölgeler olarak baktığımızda Avrupa, Ortadoğu, Asya ve ABD’de insanlar en büyük tehdit olarak IŞİD’i görüyor. Latin Amerika ve Afrika’da ise küresel ısınma en büyük tehdit. Japonya’da başka ülkelerden siber saldırılar en büyük tehdit olarak görülüyor. ABD, Almanya ve İngiltere’de siber saldırılar ikinci sırada yer alıyor. Ekonomik kriz yaşamakta olan Yunanistan ve Venezuela’da çoğunluk global ekonominin durumunu en büyük tehdit olarak algılıyor. Ortadoğu ülkeleri ve Latin Amerika’da global ekonominin durumu ikinci sırada yer alıyor. Araştırmanın yapıldığı 38 ülke içinde sadece Macaristan’da tehdit algılamasında mülteci sorunu birinci sırada bulunuyor. Macarların çoğunluğu en büyük tehdit olarak mültecileri görüyor. Halbuki 38 ülkede mültecileri tehdit olarak görenlerin ortalama oranı yüzde 39. Büyük güçler (ABD, Rusya, Çin) açısından baktığımızda ABD’yi tehdit olarak görenler arasında Türkiye birinci sırada yer alıyor. Türkiye’de ABD’nin gücünü ve nüfuzunu tehdit olarak algılayanların oranı yüzde 72. Müttefik iki ülke arasındaki bu durum ilginç. ABD konusunda Lübnan’da tehdit algısı yüzde 50, Tunus’ta yüzde 50, Ürdün’de yüzde 24. Avrupa’da ABD’yi tehdit olarak gören ülkeler arasında İspanya yüzde 59’la birinci sırada. Asya-Pasifik bölgesine baktığımızda Çin’in hızlı yükselişinden kaynaklanan korkuları görürüz. Güney Kore’de Çin’in gücü ve nüfuzunu tehdit olarak algılayanların oranı yüzde 83, Vitnam’da yüzde 80, Japonya’da yüzde 64. Rusya’dan korkan ülkeler arasında Polonya yüzde 65’le birinci sırada. Bu oran ABD’de yüzde 47, Fransa’da yüzde 45, Hollanda’da yüzde 44. Büyük güçlerden kaynaklanan tehdit algılamasında coğrafyanın önemli rol oynadığını görüyoruz.
Irak’ta ve Suriye’de aldığı darbelere rağmen IŞİD’in tehdit algılamasında bir çok ülkede birinci sırada olması dikkat çekiyor. Özellikle Ortadoğu’da IŞİD konusunda derin kaygılar, korkular var. Lübnan’da IŞİD’i en büyük tehdit olarak görenlerin oranı yüzde 97, Tunus’ta yüzde 79, Ürdün’de yüzde 76, İsrail’de yüzde 63. Ortadoğu’da ABD’yi tehdit olarak görenlerin ortalama oranı yüzde 50. Bunu yüzde 48’le mülteci sorunu ve yüzde 44’le küresel ısınma izliyor. Ortadoğu’da Rusya’dan korkanların ortalama oranı yüzde 35, Çin’den korkanların ortalama oranı yüzde 20.
Latin Amerika ile ilgili verilere baktığımızda küresel ısınmanın ortalama yüzde 74’le birinci sırada yer aldığını görürüz. Şili’de küresel ısınmayı tehdit olarak görenlerin oranı yüzde 86, Peru’da yüzde 79, Arjantin’de yüzde 76, Kolombiya’da yüzde 74. Latin Amerikalılar için ikinci önemli tehdit global ekonominin durumu. Bu konudaki ortalama oran yüzde 61. Bunu ortalama yüzde 54’le başka ülkelerden siber saldırılar izliyor. Latin Amerika’da ABD’nin gücünü ve nüfuzunu tehdit olarak algılayanların oranı ortalama yüzde 47. IŞİD’i tehdit olarak görenlerin ortalama oranı yüzde 40. Bu veriler Latin Amerika’nın farklı bir tablo çizdiğini gösteriyor.
İnsanlar olarak tehdit algılarımızı etkileyen bir çok faktör var. Ayrıca bu algılarımız zaman içinde değişebiliyor. PEW araştırması bize dünyadaki son durum açısından önemli ipuçları veriyor.