kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,3744
EURO
35,0015
STERLIN
40,9612
BITCOIN
$69.856
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Hafif yağmur
13°C
LONDRA
13°C
Hafif yağmur
Cumartesi Kapalı
12°C
Pazar Orta şiddetli yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
10°C
Pazartesi Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
9°C
Salı orta şiddetli yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
14°C

Etnik anlaşmazlıklara çözüm

12.04.2014
0
A+
A-

Donald L. Horowitz, etnik anlaşmazlıklar (ethnic conflict) konusunda dünyanın önde gelen isimlerinden biridir. “Ethnic Groups in Conflict” başlıklı kitabı konunun klasikleri arasındadır

Donald L. Horowitz, etnik anlaşmazlıklar (ethnic conflict) konusunda dünyanın önde gelen isimlerinden biridir. “Ethnic Groups in Conflict” başlıklı kitabı konunun klasikleri arasındadır. Horowitz’i Lefkoşa’da dinleme fırsatım olmuştu. Kıbrıs sorunu için çözüm modeli soran dinleyici kitlesine öğüdü şuydu: “Çözüm durumunda yabancılar ödüllerini alıp ülkelerine dönerler. Çözümü yaşayacak olan sizlersiniz. Çözümü siz üretmelisiniz.” Etnik anlaşmazlıklar konusunda bir diğer önemli isim Arend Lijphart’tır. Horowitz ve Lijphart’ın konuya ilişkin yaklaşımları farklı.

Journal of Democracy dergisinin Nisan 2014 sayısında Horowitz’in “Ethnic Power-Sharing and Democracy: Three Big Problems” (Etnik güç paylaşımı ve demokrasi: Üç büyük sorun) başlıklı makalesi yayınlandı. Makalede birkaç kez Kıbrıs sorununa da atıfta bulunuluyor. Etnisite, ırk, din, dil veya başka aidiyetler nedeniyle derin bölünme yaşayan toplumların sorunlarına çözüm bulmaktaki zorluklar inceleniyor. Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için müzakerelerin devam ettiği bu dönemde makalede yer alan fikirlere kısaca değinmek gerek. Horowitz’in makalesinin bütününü journalofdemocracy.org internet adresinden indirebilirsiniz. http://www.ned.org/events/seymour-martin-lipset-lecture-series internet adresinde izleyip dinleyebilirsiniz.

Bir sorunu anlayabilmek için öncelikle doğru teşhis koymak gerekir. Kıbrıs’ta sorunları ve çözümleri dış güçlere yüklemek yaygın. Bu nedenle teşhislerde hata yapılır. Soldaki “Kıbrıs sorununu emperyalizm yarattı” anlayışı buna örnektir. Kıbrıs sorunu bir etnik anlaşmazlıktır. Bu teşhisi yapınca dünyanın başka ülkelerinde benzeri sorunları inceleyerek fikir üretebiliriz. “Derin bölünmüş toplum” (deeply divided society) sadece Kıbrıs’la sınırlı bir şey değildir. Çok sayıda ülkede benzeri sorunlar var.

Horowitz’in makalesine kısaca değinme olanağım var. Etnik anlaşmazlık nedeniyle derin bölünmüşlük yaşayan toplumların sorunlarına çözüm üretmede iki temel yaklaşım var. Lijphard’ın savunduğu consociational (konsosyonal, oydaşmacı) yaklaşım ve centripetal (merkezcil) yaklaşım. 1960 Londra ve Zürih Anlaşmaları oydaşmacı yaklaşıma dayanır. Şimdiye dek ve şimdi Kıbrıs sorununa aranan tüm çözümlerin temelinde oydaşmacı model vardır. Horowitz, her iki modelden kaynaklanabilecek üç soruna değiniyor: “The Adoption Problem” (Benimseme, kabullenme sorunu), “The Degradation Problem” (Yıkılma sorunu) ve  “The Immobilism Problem” (Tıkanıklık, değişmeme sorunu).

Makalede verilen bilgiye göre 1980-2010 arasında 78 ülkede ciddi etnik anlaşmazlık yaşandı. 30 yıl içerisinde 78 ülkeden sadece 20’sinde merkezi devlette güç paylaşımı anlaşmasına varıldı. Bu anlaşmaların bir çoğu ilk üç yıl içinde başarısızlığa uğradı ve bozuldu. Bu nedenle Ruanda’da soykırım yaşandı, Sudan ikiye bölündü.  Horowitz, kalıcı güç paylaşımını başarabilen ülkelerin 4-6 olduğunu yazıyor. Bu ülkelerde bile sorunlar bitmiş değil.

Horowitz, Kıbrıs örneğinde olduğu gibi bir grubun çoğunlukta olduğu örnekleri inceliyor ve şunu belirtiyor: “Majorities want majority rule; minorities want guarantees against majority rule. Consequently, minorities may prefer consociation; majorities do not.” (Çoğunlukta olanlar çoğunluk yönetimi ister, azınlıkta olanlar çoğunluk yönetimine karşı garantiler ister. Sonuç olarak azınlıkta olanlar oydaşmacılığı tercih edebilir, çoğunlukta olanlar bunu istemez) İşte size Kıbrıs sorununda yaşanan tıkanıklığın önemli bir nedeni.

Horowitz, oydaşmacı modelin çoğunluktaki grup geçici olarak zayıfken kabul edilebileceğini, çoğunluk güçlenince bunu değiştirmek istediğini yazıyor “as Greek Cypriots did in 1963 and as the Hutu in Burundi might be inclined to do now.” (Kıbrıslı Rumların 1963’te yaptığı ve şimdi Burundi’de Hutu’ların yapma eğiliminde olabileceği gibi.) Dolayısıyla bir çözüm modelinin hangi koşullarda kabul edildiğine ve koşullar değişince anlaşmanın kaderinin ne olacağına bakmak gerek. Makalede sıralanan başka nedenlerle de etnik anlaşmazlıkları giderecek güç paylaşımına dayalı siyasi kurumlar oluşturmak enderdir.

Centripetal (merkezcil) modelde de sorunlar ve geriye gidiş yaşanabilir. Yazıda, bu yaklaşım çerçevesinde Kıbrıs müzakerelerinde gündeme gelen çapraz oy hatırlatılıyor ve Kıbrıslı Türklerin 2010 seçimlerinde bunu ret ettiği aktarılıyor. Oydaşmacı modelin bir diğer sorunu bir kez kabul edildikten sonra değişmesinin çok zor olmasıdır. Sistem tıkanabilir ve yeni pazarlık gerekebilir ama bu çok zordur. Merkezi güçlü yapma talebi ile azınlıkta olanların garantileri karşı karşıya gelir. “If there is a change in the balance of power existing at the time the agreement was made, leaders of the majority may opt out, as Greek Cypriots did in 1963.” (Anlaşmanın varıldığı zamanki güçler dengesinde değişiklik varsa, Kıbrıslı Rumların 1963’te yaptığı gibi çoğunluk liderleri anlaşmadan çekilebilir.) Çoğunluk çekilmese bile sistem tıkanabilir.

Horowitz’in yazısı “Three Problems, No Answers” (Üç sorun, cevaplar yok) şeklinde bitiyor. Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde bizim bu zor sorunlara cevap üretmemiz gerekiyor. Horowitz’in son cümleleri şöyle: “Many states that need conciliatory institutions will not get them; others will not keep them if majorities are able to break out of them; and still others will not change them when stalemate indicates that change is necessary.” (Uzlaşıya dayalı kurum ihtiyacı olan bir çok ülke buna kavuşamayacak; diğerleri, çoğunluk varılan anlaşmadan kaçabilirse anlaşmayı koruyamayacak ve ötekileri çıkmaz değişiklik gerektiğini gösterdiğinde değişilik yapmayacak.” Karamsar bir tablo.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.