İngiltere halkı yeni parlamentoyu seçmek için bugün sandığa gidiyor. Seçmenler 650 sandalyeli Avam Kamarası için oy kullanıyorlar. Avrupa Birliği’nden ayrılma (Brexit) müzakerelerine hazırlanan Başbakan Theresa May 8 Haziran’da seçimlere gitme kararını 18 Nisan’da açıklamıştı. May, parlamentoda büyük çoğunluk elde ederek Brexit müzakerelerinde elini güçlendirmeyi amaçlıyordu. Seçim kararından sonra yapılan anketler Muhafazakar Parti’nin büyük seçim başarısı elde edeceği yönündeydi. Ne var ki seçim kampanyası ilerledikçe durum değişti. Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi arasındaki fark daralmaya başladı. En son yapılan anketler aradaki farkın 4-5 puana indiğini gösteriyordu.
İngiltere, Manchester ve Londra’da gerçekleştirilen terör saldırılarının gölgesinde sandığa gidiyor. Ülkede güvenlik önlemleri en üst düzeyde. Terör saldırılarının seçmenlerin tercihini ciddi şekilde etkilemesi beklenmiyor. Saldırıları yapanların amacı belki buydu ama amaçlarına ulaşamayacaklar. Seçmenler partilerin yaptıkları vaadler, ortaya koydukları seçip programlarına da bakarak tercihlerini yapacaklar. İngiltere’nin geleceği için kritik önemde olan bu seçimler acaba nasıl bir siyasi tablo oluşturacak? Bunu sandıklar açılınca göreceğiz. Oy verme işlemi İngiltere saati ile gece saat 10’da sona erecek. Başbakan May’in seçim kararını alırken hedeflediği büyük çoğunluğu elde etmesi çok zor görünüyor. Muhafazakarlar çoğunluk elde edip yeni hükümeti kurabilirler ama bu büyük bir çoğunluk olmayacak gibi. Muhafazakarların 326 sandalyeye ulaşamayacağı, İşçi Partisi’nin 268 sandalyeye ulaşacağı ama onun da hükümet kuramayacağı, sonuçta “hung parliament” oluşabileceği tahminleri de var.
İngiltere’yi seçim noktasına getiren Brexit kararı oldu. Referandumu kaybeden Başbakan David Cameron istifaya zorlanmış ve Theresa May onun yerine Başbakan olmuştu. Seçim kazanmamış Başbakan olmak dezavantajdır. Başbakan May, Brexit müzakere masasına seçim kazanmış Başbakan olarak oturmak istiyor. Büyük bir seçim zaferi elde edeceğine inanıyordu. Çok ilginç bir şekilde durum hızla değişti ve İşçi Partisi ile aradaki fark hızla daraldı. Belli ki İngiltere siyasal yaşamında bazı değişimler yaşanıyor. İngiltere’nin ekonomik modeli ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bunları iyi analiz etmek gerek. Brexit konusu İngiltere’nin önünde duran en büyük sınav. Aklı başında herkes Brexit’in ülkenin yararına olmayacağını görüyor. Son terör saldırıları Avrupa ile birlik içinde olmanın önemini bir kez daha hatırlattı. İngiltere Avrupa’dan koparak sorunlarını çözümleyemez. İşçi Partisi’nin AB konusunda net bir tavır ortaya koymaması üzüntü verici. Bu konuda en iyi politika Liberal Demokratların politikası ama seçim sistemi nedeniyle parlamentoda büyük grup kurmaları beklenmiyor. Brexit kampanyasını yürütenler şimdilerde kaybolup gittiler. Brexit davası Theresa May’e kaldı. May kendi partisi içindeki Brexitçileri tatmin etmek için Brexit’e çok hevesli görünüyor. Hard Brexit’i savunuyor. İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’in bu konuda ne istediği belli değil. O da Brexit yanlısı gibi. Maalesef solda böylesi bir yanlış yaklaşım var. Az çoğunlukla kurulacak bir Muhafazakar Parti hükümeti ülkeyi AB’den çıkaracak. Bu da İngiltere için iyi olmayacak. Gelecek konusunda iyimser olmak zor.
Theresa May ve Muhafazakar Parti’nin yoksul kesimlerin yararına olmayan, zenginleri daha zengin yapan politikalarını göz önünde bulundurduğumuzda eleştirilebilecek tüm yanlarına rağmen İşçi Partisi’ne oy vermek daha doğru olur. Liberal Demokratlar da desteklenebilir. Liberal Demokratların AB konusundaki net tavrı takdire değer. Muhafazakar Parti’nin bir dönem daha iktidarda kalması çalışan, emeği ile geçinen kesimlerin durumunun daha da zorlaşması anlamına gelecek. İşçi, çalışan, orta sınıf haklarının korunması, çevre yasalarının korunması gibi konularda Muhafazakarlara güvenmek mümkün değil. Gençlerin tercihleri çok önemli olacak. Brexit gençlerin çıkarına değil. Muhafazakar Parti’nin gençlere verebileceği bir şey yok. Gençlerin yoğun olarak sandığa gidip kendi geleceklerin sahip çıkmaları lazım.
Bugün İngiltere ve halkı için tarihi bir gün. Seçim sonuçları ülkenin kaderini belirleyecek. Brexit güçlerini, popülistleri geriletmek, ülkeyi halktan yana bir sürece sokmak seçmenlerin elinde. Herkes sandığa gidip oyunu kullansın.