İngiliz Ekonomist dergisi bu haftaki sayısında, ‘Türkiye’deki son bombalı saldırı Cumhurbaşkanı’nın daha fazla gücü elinde toplamasına yardımcı olacak’ başlıklı bir haber yayımladı.
z Ekonomist dergisi bu haftaki sayısında, ‘Türkiye’deki son bombalı saldırı Cumhurbaşkanı’nın daha fazla gücü elinde toplamasına yardımcı olacak’ başlıklı bir haber yayımladı.
Haberin spotunda “Recep Tayyip Erdoğan tek adam yönetimi için Anayasa’yı değiştirmek istiyor” ifadeleri kullanılıyor.
Haftalık yayımlanan dergi haberine, ilk saldırganın 400 kilo patlayıcı taşıyan aracı stadyum yakınındaki çevik kuvvet polisi aracının yakınında havaya uçurduğu, ikinci saldırganın da bir dakikadan az bir süre sonra üzerindeki patlayıcı yüklü yeleği yakınlardaki bir parkta etrafında polisler varken patlattığı bilgisini vererek başlıyor.
“İlk patlama o kadar güçlüydü ki itfaiye mensuplarının ceset parçalarını stadyumun çatısından topladığı görüldü” deniyor haberde.
Saldırıların “çoğunluk tarafından Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) paravanı olarak değerlendirilen” Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) örgütü tarafından üstlenildiği hatırlatılıyor.
“Hükümetin PKK’yı yok etmeye yemin ettiğini” belirten haber, şöyle devam ediyor:
“Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’deki karışıklığı çözmenin tek yolunun bütün yürütme yetkisini kendi elinde toplamak olduğunu düşünüyor. Saldırıdan saatler önce, Başbakan Binali Yıldırım, bunu gerçekleştirecek anayasa değişiklikleri teklifini açıkladı. Değişiklikler, başbakanlığı kaldıracak, cumhurbaşkanlığını yürütme gücü makamına yükseltecek ve Erdoğan’a üst düzey kamu görevlileri atama, olağanüstü hâl ilan etme ve kanun hükmünde kararname yayımlama yetkisi verecek. Önümüzdeki bahar referanduma götürülmeden önce parlamentodan onay gerekecek.”
Haberde Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) destekçilerinin cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasındaki çekişmeyi ortadan kaldıracağı gerekçesiyle değişiklikleri savundukları, muhaliflerin ise “tek adam yönetimini resmiyete dökeceğini” söyleyerek değişikliklere karşı çıktıkları yazıyor.
15 Temmuz darbe girişiminin “100’ü gazeteci 40 bin kişinin tutuklanmasını meşrulaştırmak için kullanıldığı” belirtilen haberde, “Dış gözlemciler ve muhalefet sıkı önlemlerin boyutuna tepki gösterdi; darbecilerin dış güçler tarafından desteklendiklerine ve Türkiye’nin varoluşuna yönelik bir tehdit oluşturduklarına inanmış olan milliyetçiler ve muhafazakarlar ise önlemleri kucakladı” deniyor ve ekleniyor:
“Bazıları sadece darbe girişiminde rolünün olduğu düşünülen İslamcı Gülen hareketini suçluyor, diğerleri Almanya, Amerika ve Birleşik Krallık’ı da içeren komplo teorilerini de işin içine katıyor.”
ERDOĞAN KENDİNİ KAOSUN ÇARESİ OLARAK GÖRÜYOR, AMA NEDENLERİNDEN BİRİ DE
Haber şöyle devam ediyor:
“Erdoğan kendini Türkiye’nin her tarafına yayılan kaosu bitirecek çare olarak görüyor. Ama o aynı zamanda nedenlerinden biri. Erdoğan milliyetçi oylara göz kırparak, PKK ile yapılan barış görüşmelerini ortadan kaldırdı. PKK’nın 2015’te güvenlik güçlerine yönelik saldırılarına karşılık olarak, Kürt siyasetçileri tutuklayarak çatışmayı alevlendirdi, güneydoğudaki kentleri un ufak etti ve 500 bin insanı yerlerinden etti. Taarruzlar, PKK’ya ağır darbe vurdu, ama aynı zamanda yığınla çaresiz genç Kürt’ü onun (PKK’nın) kollarına itti.”
Bir PKK liderinin geçen aylarda “Erdoğan’ı devireceğiz” sözlerinin hatırlatıldığı haberde şöyle deniyor:
“Bu tehdit şu an boş görünüyor. Geçmiş olaylar gösteriyor ki Erdoğan’ın asıl düşmanları sıklıkla onun en işini kolaylaştıranlara dönüşüyor. Türkler ve Kürtlerse ölülerinin yasını tutuyor.” (bbctürkçe)