TÜRKİYE’DE 1945’te Tan Matbaası saldırısı ve gazeteyi çıkartan Zekeriya ve Sabiha Sertel’in yurtdışına kaçış öyküleri “Sabiha Sertel ve Tan Matbaası” panelinde anlatıldı.
Panel 20 Ekim Pazar günü saat 15.00 – 17.00 arasında Türk Kürt Toplum Dayanışma Merkezinde gerçekleşti. Sabiha Sertel’in otobiyografisinin de tanıtılacağı etkinlikte, Nur Otman ve Aydın Çubukçu konuşmacı olarak yer aldı.
Sabiha Sertel’in otobiyografisi “Roman Gibi” yıllar süren çalışma sonucu İngilizce olarak I. B. Tauris / Bloomsbury Yayınevi tarafından “The Struggle for Modern Turkey: Justice Activism and a Revolutionary Female Journalist” adıyla yayımlandı.
Tia O’Brien ile birlikte Nur Otman’ın editörlüğünü yaptığı kitap Sabiha Sertel’in yaşam öyküsü ekseninde Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküp yerine Türkiye Cumhuriyeti’ne bıraktığı bir dönemde verilen demokrasi mücadelesinin tanıklığını yapıyor. Yarım asır önce yazılmasına karşın güncelliğini koruyan bu kitabın tanıtımının da yapılacağı ve Tan Matbaası olaylarının inceleneceği panele katılımın ücretsiz olduğu belirtildi.
Kitabın editörlüğünü yapan Nur Otman’ın konuşması ile başlayan panelde Sabiha Sertel’in hayatı anlatıldı. O dönem Osmanlı İmparatorluğu toprakları içinde yer alan Selanik’te dünyaya gelen Sertel’in, görünürde Müslüman olan fakat dönme olarak tabir edilen Yahudilikten Müslümanlığa geçen bir toplumun üyesi olduğunu söyleyen Otman, Halide Edip Adıvar’ın çabası ile Amerika’ya gönderilen öğrenciler arasında yer aldığını ve orada Marksizm ile tanışarak tüm dünya görüşünün değiştiğini söyledi.
Amerika’dan dönen Zekeriya ve Sabiha Sertel çiftinin daha sonra yapılan teklifle Ankara’ya gittiğini, Amerika’da gazetecilik eğitimi alan Zekeriya’nın Basın Yayın Enformasyon Müdürü olarak atanması ve sonrasında yaşanan sansür baskısı sebebiyle istifa edip İstanbul’a döndüklerini anlatan Otman, Tan Gazetesi baskınını da anlattı.
4 Aralık 1945’te mücadeleci bir sosyalist olan Sabiha Sertel ve eşi Zekeriya Sertel tarafından çıkarılan Tan Gazetesi sabah saatlerinde bir provokasyon için kışkırtılmış öğrencilerden oluşan büyük bir kalabalık tarafından saldırıya uğramıştı.
“Kahrolsun Komünistler”, “Kahrolsun Serteller” sloganlarıyla Babıali’ye doğru yürüyüşe geçen kalabalık Cağaloğlu’nda sol görüşlü kitaplar satan ABC ve Berrak kitapevlerini darmadağın ettikten sonra Tan Gazetesi ve Görüşler Dergisi’nin bulunduğu binaya yönelirler. Demir çubuk ve balyozlarla matbaadaki makineleri parçalayıp binayı ateşe vermeye çalışan öfkeli grup, sosyal demokrat bir aydın olan Cami Baykurt’un Fransızca çıkardığı “La Turquie” ile sosyalist aydın Esat Adil’in sahibi olduğu Yeni Dünya gazetelerine de saldırarak darmadağın ederler.
Bu saldırı güç kullanarak muhalif demokrat basını susturma girişimi olarak Türkiye’nin önemli siyasi olaylarından biri sayılıyor.
Otman’ın ardından konuşmasına başlayan yazar Aydın Çubukçu, Sertellerin Amerika’da etkilendiği siyasi düşüncelerden bahsetti. Zekeriya Sertel’in bir liberal demokrat olduğunu, Sabiha Sertel’inse Marksizm öğrenerek, Amerika’da işçi hakları üzerine çalışmalar yapıp mücadele örgütleri kurduğunu dile getiren Çubukçu, Sertel çiftini tanıyanların, bu ikilinin nasıl birlikte yaşamaya devam ettiklerine hayret ettiklerini ve hatta bazı kişilerin “Zekeriya halim selim bir adamdı ama ah bu Sabiha!” dediğini söyledi.
Soğuk Savaş öncesinde komünizm varlığı ve algısının batılı ülkelerde empatiyle karşılandığını ifade eden Çubukçu, o dönemler Türkiye’de komünizmin ‘öcü’ olarak görüldüğünü söyledi. Türkiye’de demokrasiye geçiş sürecinde aralanan kapılarla kurulan sol görüşlü yayın organlarıyla ülkede komünizme sempatinin arttığını söyledi.