Kıbrıslı Rumlar için şu anda en önemli konu Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu’ndan oluşan Troyka ile devam etmekte olan müzakereler. Hristofyas hükümetinin Haziran ayında AB İstikrar Fonu’na kurtarma başvurusu yapması sonrasında başlayan müzakere süreci en kritik aşamasına ulaştı. Kıbrıs Rum ekonomisinin Troyka tarafından kurtarılması için tarafların anlaşmaya varmaları ve memorandum imzalamaları gerekiyor. Anlaşmaya varmak için Troyka’nın talepleri üzerinde uzlaşı gerekiyor. Peki, böylesi bir uzlaşı mümkün olacak mı? Son birkaç gün içerisinde taraflar arasında maraton müzakereler yapıldı. Rum basınında çıkan haberlere göre müzakereler tıkanma noktasında.
Yaklaşmakta olan Şubat seçimleri fonunda sürdürülen bu müzakerelerde Hristofyas hükümeti Troyka’nın bazı taleplerine duyduğu tepkiyi gizlemedi. Başta Sn. Hristofyas olmak üzere hükümet yetkilileri memnuniyetsizliklerini sık sık dile getirdiler. Troyka’nın talepleri Kıbrıslı Rumlara özgü talepler değil. Kurtarma talep eden tüm ülkelerin önüne konan talepler. Bu talepler Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası’ndan kredi talep eden ülkelere dayatılan ve literatürde “Washington Consensus” diye bilinen taleplere benziyor. Bu koşulları kabul etmeyen ülkelere kredi verilmez. Troyka, Yunanistan’a çok daha ağır koşullar dayattı. Şimdi, Kıbrıslı Rumlar bu acı ilacı içecek mi? Hükümet, ekonomiyi raya oturtmak için ihtiyaç duyduğu kredi ile kendi felsefesi ve halkın istekleri ile çelişki içinde olan Troyka talepleri arasına sıkışmış durumda. Çok zor bir ikilemle karşı karşıya. Sonucun belirlenmesinde hem ekonomik, hem de siyasi hesaplar etkili olacak.
Filelefteros gazetesinin dünkü haberine göre Troyka ile müzakereler emeklilik, özelleştirme ve doğal gaz gibi önemli konularda tıkanma noktasında. Eşel Mobil konusunda da görüş ayrılıkları olduğu biliniyor. Gazete durumu “kritik saatler” olarak niteledi. Haberde, Troyka’nın doğal gazdan elde edilecek gelirlerin, verilecek kredinin ödenmesinde kullanılacağı yönünde bütçe aracılığı ile garanti talep ettiği yer alıyor. Yani, Troyka şimdiden doğal gazdan elde edilecek gelirlerin bir kısmının kendilerine verilmesini güvence altına almak istiyor. Filelefteros’un haberine göre doğal gazdan elde edilecek kamu gelirlerini yönetecek, sağlam hukuki temelleri olan bir fon oluşturulması talep ediliyor. Osmanlı borçlarını ödemek için kurulan “Düyunu Umumiye’yi” akla getiren bir talep. Yunanistan’a da benzeri talepler sunulmuştu. Şimdi sıra Kıbrıslı Rumlarda.
Özelleştirme konusunda Troyka ile Hristofyas hükümeti arasında ciddi görüş ayrılıkları var. Kıbrıs Rum ekonomisi esas itibarıyla özel sektöre dayalı bir ekonomi. Özelleştirilmesi talep edilen kuruluşlar hizmetler sektöründeki “yarı resmi” kuruluşlar. Bu kuruluşların yönetimleri iktidar tarafından atanır. Ancak, iktidar bu kuruluşların yönetim kurullarına sadece kendi taraftarlarını atamaz. Siyasi gücüne göre diğer partilerin temsilcilerini de atar. Korporatist bir uygulama sözkonusu. “Yarı resmi” diye nitelenen kuruluşların aldığı eleştirilerin başında siyasi müdahaleler nedeniyle iyi yönetilmedikleri, gereğinden fazla personel çalıştırdıkları ve partizanlık aracı oldukları yönünde. Bu kuruluşların bir kısmının bütçe katkıları ile ayakta durdukları bir gerçek. Troyka, özelleştirme ile, hem devlete borç ödemede gelir sağlama, hem de bütçe yükünü hafifletmeyi hedefliyor. Özelleştirilmesi talep edilen yarı resmi kuruluşlar gelir düzeyi yüksek olanlar. Siyasi partilerin çıkarları göz önünde bulundurulduğunda yarı resmi kuruluşların özelleştirilmesini kolay kabul etmeleri mümkün değil. Hristofyas hükümeti özelleştirmeye karşı. Bu konuda Troyka ile şimdi anlaşmaya varılmasa bile konu gündemden inmeyecek. Felsefe olarak özelleştirmeye daha sıcak bakan bir DİSİ iktidarında bu kurumların bir kısmının özelleştirilmesi gündeme gelebilir. Yani, özelleştirme tartışmaları kolay bitmeyecek. Emeklilikte 65 yaş üzerinde uzlaşıya varılsa da, Troyka, yaşam süresinin uzaması ile emeklilik yaşı arasında bağ kurulmasını talep ediyor. Bu konuda anlaşmazlık var.
Bu satırlar yazıldığı sırada Troyka ile müzakereler devam ediyordu. Müzakerelerin kaderi konusunda tahminde bulunmak zor. Filelefteros’un haberi doğru ise, ciddi bir tıkanma yaşanabilir. Memorandum imzalanmaması durumunda Hristofyas hükümeti ne yapacak? Görev süresi dolmakta olan Sn. Hristofyas’ın tercihleri ne yönde olacak? Bankaların ve kamu maliyesinin durumu ne olacak? Bunları önümüzdeki günlerde göreceğiz.