Dünyanın en ünlü erkek dergisi Playboy’un kurucusu olan ve yaşa bağlı hastalıklar nedeniyle 2017’de 91 yaşında hayatını kaybeden Hugh Hefner’in köpeklerle de cinsel ilişkiye girdiği iddia edildi.
Hefner’in eski kız arkadaşları, çalışanları ve arkadaşlarıyla röportajlara yer verilen ‘Secrets of Playboy’ (Playboy’un Sırları) adlı belgeselde konuşan eski kız arkadaşı Sondra Theodore, Hefner’i evcil hayvanıyla cinsel ilişkiye girerken yakaladığını söyledi.
Hefner’in ‘kendisini manipüle ederek yaptıklarının normal olduğuna inandırdığını’ söyleyen Theodore, “Köpeğimin yanına gittim ve ‘Ne yapıyorsun?’ dedim, şok olmuştum. Bunu sadece bir seferlik bir şeymiş gibi gösterdi, sadece saçmalıyordu. Ama onu bir daha asla köpeğimle yalnız bırakmadım” ifadelerini kullandı. Playboy’un kurucusu Hefner’ın eski sevgilisi:
Başka kadınları yatağa atmak için beni kullandı
‘Eğlenceli olduğunu düşündüm’
Bunun öne sürülen iddialar arasında ‘en şok edici olanı’ olduğunu söyleyen belgesel yönetmeni Alexandra Dean, “Bu konuya gerçekten bu şok edici şeyleri duyacağımı düşünerek girmedim. Eğlenceli olacağını düşündüm. Hefner’den kurtulanlarla bu sohbetleri yapmaya başladığımda, proje ‘hafif’ seviyesinden ‘süper kritik’ seviyesine 180 derece döndü” ifadelerini kullandı. Dean ayrıca, “Kadınlar bana başından geçenleri ve Hef’in gerçekte kim olduğunu yeniden incelememizin neden önemli olduğunu anlatıyorlardı. Özgürleşmiş kadınlık, cinsellik ve cinsel özgürlük hakkındaki fikirlerimiz Playboy ile bütünleşiyor. Ama Hugh Hefner gibi bir adam bunu tanımlamaya uygun mu?” dedi.
Hefner tarafından istismar edilen isimlerden olan, 42 yaşındaki oyuncu Holly Madison, o zamanki ortamı ‘külte benzetti’ ve Hefner’in grup seks sırasında prezervatif kullanmayı reddettiğini iddia etti:
“Hef’in koruma kullanmak istememesi benim için gerçekten iğrençti. O gece seks yapan ilk kişi olmayı ya da içine itilmeyi asla beklemiyordum. Kesinlikle aşağılanmış hissettim.”
Bir başka Playboy yıldızı PJ Masten de, ABD’de 1972’de yayınlanan ‘Deep Throat’ filminin başrol oyuncusu Linda Lovelace’a uyuşturucu etkisindeyken bir Alman çoban köpeğine ‘oral seks yaptırıldığını’ söyledi. Belgeselden: Playboy kurucusu Hefner her hafta ‘Domuz Gecesi’ düzenliyordu
Masten, “Linda limuzinden indiğinde bütün çocuklar gülüyordu. Sarhoş ve uyuşturulmuştu. Onu o kadar mahvettiler ki, Alman çoban köpeğine oral seks yaptırdılar. Ahlaksızlık hakkında konuşmak ister misin? Bu aşağılıkça” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Hefner’in yakın arkadaşı Bill Cosby de, 2008 yılında Playboy Malikanesi’nde 18 yaşındaki bir çocuğa uyuşturucu verip tecavüz etmekle suçlanıyor. Cosby ve avukatları, ‘kanıtlanmamış’ olarak nitelendirdikleri bu suçlamaları reddediyor.Masten ise, belgeselde Cosby’nin 1979 yılında Chicago’da bir yemekli toplantıdan sonra bir otel odasında kendisine ilaç verdiğini ve tecavüz ettiğini iddia etti:
“Bacağımdan aşağı kan geliyordu. Yere kan damlıyordu. Kıyafetlerimi giydim ama çok kan vardı. Otelin lobisine kadar kan damlattım.” Belgesel çekimi sürecinde mağdurların ‘zor açıldıklarını’ kaydeden Dean, şu açıklamalarda bulundu:
“Bu hikayeyi haberleştirmenin en çarpıcı yanlarından biri, konuşanların gerçekleri söyleme konusunda ne kadar korku duydukları ve ne kadar yavaş açabildikleriydi. Çok yavaş bir süreçti. Hikayeyi fazla ileri götürmek istemedim, insanların anlatırken kendilerini rahat hissettikleri şeyleri söylemelerini istedim ve bu uzun zaman aldı.”
Theodore ise, The Post’a verdiği demeçte Hefner’le ilgili anlattıklarının ‘tetikleyici’ olsa da gerekli bir deneyim olduğunu söyledi:
“Bu belgesel sırasında beni tetikleyen bazı şeyler oldu ve sanki yeniden konakta olmak gibiydi. Yaptığı şeyler hakkında Hef’e karşı gelmediğim için kendimi kötü hissediyorum. Ama yapamadım, susturuldum. Son 10 yıldır hikayemi ortaya çıkarmaya çalışıyorum.”
Belgeselde ayrıca, Hefner’in yakın çevresinin eski üyeleri, Hefner’in gelenlerin görüntülerini kaydetmek için malikanesini gizli kameralarla donattığını, biri onu görevi kötüye kullanmakla suçlamaya kalkıştığında, zarar veren klipleri sızdırmakla tehdit ettiğini iddia etti.