İngiltere halkı az bir farkla da olsa harakiri yaptı. Şimdi herkes “Acaba İngiltere’den sonra sıra kimde?” diye merak ediyor. Genel kanı sıranın İtalya’da olduğu yönünde. İtalya’nın esas sorunu bankaları. İtalyan bankalarının 360 milyar Euro civarında “kötü kredisi” var. Borcunu geri ödeme kapasitesi olmayanlara kredi verdiler ve şimdi tehlikedeler. Bazı önemli İtalyan bankalarının iflas etmesi olasılığı güçlü. Örneğin dünyanın en eski bankalarından Monte dei Paschi di Siena çok zor durumda. 47 milyar Euro kötü kredisi var. Bazı bankaların iflası mali krize yol açacak. İtalyan bankalarının hisse senetleri değer kaybediyor. Uluslararası piyasalar bu durumdan olumsuz etkileniyor. İtalya Başbakanı Matteo Renzi, zorda olan bankaları kurtarmak istiyor ama AB buna sıcak bakmıyor. İtalya, AB’nin dördüncü büyük ekonomisi. The Economist dergisinin verilerine göre bankalarla ilgili tehlikenin yanısıra İtalya’nın kamu borcu çok yüksek. Euro bölgesi içinde Yunanistan’dan sonra en yüksek kamu borcu İtalya’da. Yetişkinler arasında işsizlik oranı Yunanistan’dan sonra en yüksek ülke İtalya. Uzun zamandan beri ekonomi büyümüyor ve üretkenlik artmıyor. Tüm bunlar biraraya getirildiğinde Brexit sonrasında Avrupa Birliği’nin yeni krizinin ismi İtalya olacak gibi.
Avrupa’nın tüm dikkatleri Brexit konusuna yoğunlaştığı için İtalya’daki kriz şimdiye dek pek konuşulmadı ama şimdi bu ülke “patlamaya hazır bomba” gibi. İtalya’nın İngiltere ile benzerliği Ekim ayında yapılacak referandum. İtalya’daki referandum AB’de kalıp kalmama konusunda değil Matteo Renzi hükümetinin önerdiği reform paketi ile ilgili. Halk referandumda “evet” derse reform paketi hayata geçirilecek, siyasi istikrar artacak, senatoda yapılacak reformlar sonucu ülkenin rekabet gücünü artıracak yasaların parlamentodan geçmesi kolaylaşacak. Halk “hayır” derse büyük olasılıkla Matteo Renzi hükümeti düşecek ve siyasi istikrarsızlık hakim olacak. İtalya resesyona girecek, ülkeden sermaye kaçışı olacak, borçlar artacak. Kısacası İtalya’nın geleceği de bir referandumun sonucuna bağlı. Genel kanı İtalya’da yapılacak referandumun İngiltere referandumundan sonra AB için en büyük riski oluşturduğu yönünde. İngiltere halkının Brexit lehinde oy kullanmış olması İtalya’da reform paketine “hayır” deme olasılığını güçlendiriyor. Bu olasılık korku yaratıyor. İtalya’nın siyasi ve ekonomik krize girmesi Euro bölgesini tehlikeye sokacak.
İtalya’nın sorunları 2008’den beri çeşitli ülkeleri perişan eden sorunlardan çok farklı değil. Hatırlanacağı gibi mali kriz kötü konut kredileri nedeniyle ABD’de patlak vermiş ve kısa sürede Avrupa’yı etkisi altına almış, İzlanda iflas etmiş, Yunanistan, İrlanda, Portekiz, İspanya gibi ülkeler derin ekonomik krize girmişti. Kendi para birimine sahip olan ülkeler (ABD, İngiltere) hızlı tedbirler alarak krizi daha kısa sürede aşmayı başardılar. Euro bölgesindeki ülkeler ise Brüksel’de oluşturulan politikalarla ulusal politikalar arasına sıkıştılar. Örneğin parayı devalüe etme şansları yok. Euro bölgesinin yapısal sorunları bu ülkelerin krizden çıkışını zorlaştırdı, uzun süreli ve çok acı verici hale getirdi. Yunanistan bunun en iyi örneği. Bu durumun siyasi ve sosyal faturası ağır oldu. Avrupa’da aşırı sağın, faşizan hareketlerin, yabancı düşmanlığının güçlenmesi bununla bağlantılı. İngiltere halkının yüzde 52’sinin AB’den çıkma lehinde oy kullanmasında bunun etkisi var. İtalya şimdi bu sorunlarla boğuşuyor ve orada yaşanacak kriz Yunanistan krizi gibi olmayacak. Tüm AB’yi ve Euro projesini sarsacak.
İtalya’nın işe banka sistemini düzene sokarak başlaması gerekiyor. Ancak The Economist’in vurguladığı gibi bu çok zor. Euro bölgesi kuralları bankaların kurtarılmasını zorlaştırıyor. Euro bölgesinde krize giren ülkelerin krizi aşmasında en önemli rolü Almanya oynuyor. Almanya, İtalya’daki sorunlarının bu ülkenin kendi hatalarından kaynaklandığına inanıyor. İtalya, kendisi için kuralların yumuşatılmasını istiyor ama Almanya buna sıcak bakmıyor. Bu durumun ne gibi sonuçlar doğuracağını öngörmek zor olsa da iyi sonuç doğurması mümkün değil. İtalya’nın tüm sorunlarının Euro’dan kaynaklandığını savunan Beş Yıldız Hareketi güçleniyor. Politikacılar seçmenlerin duygularını göz ardı ettiği zaman sonucun ne olduğunu İngiltere’de gördük. Aynı şey İtalya’da tekrarlanabilir.
AB Brexit sorununu aşmaya çalışırken kurucu ülkelerden İtalya krize doğru yuvarlanıyor. Avrupa’yı yönetenlerin uykularını kaçıran bir durum. Ekim referandumu hem İtalya, hem de AB için kritik eşik olacak.