kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
34,9466
EURO
36,7211
STERLIN
44,1059
BITCOIN
$101.897
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Kapalı
11°C
LONDRA
11°C
Kapalı
Pazar Kapalı
11°C
Pazartesi Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
10°C
Salı Orta şiddetli yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
14°C
Çarşamba hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
13°C

Siyasi partilerin geleceği

15.01.2014
0
A+
A-

Kıbrıslı Türkler olarak siyasi partilerimizden memnun değiliz. Onlara yönelik ciddi eleştirilerimiz, hayal kırıklıklarımız var. Ancak bu durum sadece bize özgü bir şey değil. Dünyada, özellikle gelişmiş ülkelerde siyasi partiler giderek cazibelerini ve inandırıcılıklarını yitiriyorlar. Üye sayıları azalıyor. Siyasette ilham kaynağı olma özelliklerini yitiriyorlar. Özellikle gençler siyasi partilere güvenmiyor, alternatif örgütlenme biçimleri arıyor, çeşitli denemeler yapıyorlar. Elbette her ülkenin kendi koşulları var. Ama siyasi partilerin irtifa kaybetmesi genel bir eğilim. Demokrasinin ve siyasi sistemin olmazsa olmazı bu kurumların durumu üzerinde mutlaka kafa yormamız gerek.

Siyasi partilerin ortaya çıkışı endüstrileşme, şehirleşme, oy hakkının genişlemesi ve halka karşı sorumlu hükümetlerin oluşması ile başlar. Yani çok eski bir geçmişi yok. Batı toplumlarının demokratikleşmesinin parçası olarak ortaya çıkan siyasi partiler konusunda ünlü Amerikalı siyaset bilimci Robert A. Dahl, muhalefetin meşruiyet kazanması ve yeni grupların siyasi sisteme dahil edilmesini başlangıç noktası olarak kabul eder.

ABD’de 18. yüzyılın sonuna doğru temsili hükümet oluştu. Oy hakkı yaygınlaştı ve endüstrileşme, şehirleşme bunu izledi. Oluşan siyasi gruplar disiplinli, merkezi bir yapıya sahip değildi. Seçim dönemlerinde aktif oluyorlardı. Süreç içinde “Demokratlar” ve Cumhuriyetçiler” şeklini alan bu partiler Avrupa’daki partilerden hep farklı oldular. İngiltere’de temsili hükümet, endüstrileşme, şehirleşme önce gelişti. Oy hakkının genişlemesi daha geç oldu. 1867 ve 1882’de oy hakkının genişlemesi ile Muhafazakar Parti ve Liberal Parti oluştu. İşçi Partisi’nin temelleri 1900’de atıldı.  Almanya’da önce endüstrileşme ve oy hakkı gerçekleşti. Temsili hükümet sonra geldi. Siyasi partiler diğer Avrupa ülkelerinde de ortaya çıktı ve dünyaya yayıldı.

Çeşitli tiplerde siyasi partiler olduğu gibi partilerin kendileri de statik değildirler. Zaman içinde değişime uğrarlar. Siyasi partilerin ilk yükseldiği yer olan ABD ve Avrupa’da şimdi farklı süreçler yaşanıyor. İngiltere’de 1950’li yılların başlarında Muhafazakar ve İşçi Partisi’nin toplam 4 milyon civarında üyesi vardı. Şimdi İşçi Partisi’nin üye sayısı 200 bin civarında. Muhafazakar Parti’nin üye sayısı daha az. 2012’de yapılan bir ankete göre İngiltere halkının yüzde 82’si siyasi partilere güvenmiyor. ABD’de “parti üyeliği” zaten hep çok farklıydı. Amerikalıların büyük bölümü kendilerini siyasi partilerin yanında görmüyor. Siyasi partilerden soğuyor. Aynı eğilimi Avrupa ülkelerinde ve dünyanın başla bölgelerinde de görebiliriz.

Farklı bir olgu olarak İtalya’da ortaya çıkan Beppe Grillo’nun Beş Yıldız Hareketi’ne bakalım. Üç yaşındaki bu hareket 2013 seçimlerinde yüzde 25.5 oranında oy aldı. Bu hareketin merkezi bir yapısı yok. Üyelik aidatı yok. Büyük oranda Facebook üzerinden koordine ediliyor. Hiçbir yönü bildiğimiz siyasi partilere benzemiyor. Jamie Bartlett, Wired’da yayınlanan “The political party system must adapt to a world of virtual membership” başlıklı yazısında bu gelişmeleri aktararak siyasetin sosyal medya ve internete kaydığına işaret ediyor. Özellikle gençlerin siyasi aktivitesi sosyal medya üzerinden oluyor.

Siyasi partiler çekiciliğini ve inandırıcılığını yitirirken insanlar boş durmuyor. Tek bir konu (örneğin çevre) üzerinde kampanya yürüten gruplardan, siyasi ve siyasi olmayan birçok konuya sahip çıkan sivil toplum örgütlerine ve İtalya’daki Beş Yıldız Hareketi gibi seçimlere katılan hareketlere kadar geniş bir yelpaze oluşmuş durumda. Bunların ortak özelliği iletişim teknolojilerini çok iyi kullanmaları. Bu tür örgütlere gönüllü olarak katılan insanlar çok daha büyük enerji ve şevkle çalışma yapıyorlar. Siyasi partilerde görülmeyen dinamizm, yaratıcılık, esneklik, açıklık bu örgütlerde olabiliyor. Bizde Toparlanıyoruz Hareketi buna örnek. Yeni tür örgütlenmeleri sadece iletişim teknolojisi ile açıklamak yeterli olmaz. Doğa boşluk tanımadığına göre siyasi partilerin boşalttığı alanları dolduruyorlar. Ayrıca siyasi partilerin üye sayısında ve çekiciliğindeki düşüş sosyal medyanın ortaya çıkmasından önce başlamıştı. Bunu unutmamak gerek.

İtalya deneyimini başka bir ülkede tekrarlamak mümkün olmayabilir. Ama, tüm ülkelerde insanlar yeni bir şeyler arıyorlar. Yeni örgütlenme şekilleri deniyorlar. Bunların bir kısmı kısa süreli, bir kısmı daha uzun süreli oluyor. Siyasi partiler demokratik sistem için önemlerini koruyorlar. Ama, kendilerini yenilemeleri, yeni koşullara ayak uydurmaları, dinazorluktan kurtulmaları gerekiyor. Bunu başaranlar siyasette etkili olmaya devam edecekler. Başaramayanlarsa güç kaybedecek. Klasik siyasi partilerle yeni örgütlenme türlerinin birlikte var olacağı bir dönemdeyiz. Önümüzdeki dönemde “Yeni endüstri devrimi” siyaseti ve kurumlarını nasıl şekillendirecek? Bekleyip göreceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.