Suyun önemini anlatmaya gerek yok sanırım. Su hayat demektir. Su herşeydir. İnsanlığın tüm büyük medeniyetleri (Mısır, Mezopotamya, Hint, Çin) su kenarında kurulmuştu. Günümüz modern toplumları ve ekonomilerinin temel dayanaklarından biri sudur. Tarımın, sanayinin, evlerimizin suya ihtiyacı vardır ve bu ihtiyaç artmaktadır. Ne yazık ki dünyanın belirli bölgelerinin su kaynakları yeterli değildir. Başta küresel ısınma olmak üzere çeşitli faktörlerin etkisi ile bu bölgelerde su kaynakları azalmaktadır. Kıbrıs’ın da içinde bulunduğu coğrafi bölge su kaynaklarının azalmakta olduğu bölgeler arasındadır. Kıbrıs siyasi olarak Avrupa’ya dahil olsa da coğrafi olarak Ortadoğu’ya yakın, bu bölge ile ortak özellikler gösteren bir ülkedir. Her ülkenin koşulları farklı olsa da Ortadoğu’nun ortak özelliği su kaynaklarının az olmasıdır. Dünyada su kaynakları en az 15 ülkenin 10’u Ortadoğu’dadır. Yine dünyada su talebinin su arzından çok fazla olduğu en büyük bölge Ortadoğu’dur. Aşağı yukarı 2030’da Ortadoğu’da su sorununun çok kritik noktaya gelmesi bekleniyor.
Irak, Suudi Arabistan, Yemen, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler halihazırda çok ciddi su sorunu, Suriye, Ürdün, Irak, İran gibi ülkeler çölleşme sorunu da yaşıyorlar. Ürdün’de son 10 yıl içinde su fiyatları yüzde 30 oranında arttı. İsrail-Filistin anlaşmazlığının çok önemli bir yönü su kaynaklarının paylaşımı konusudur. Aşırı miktarda su tüketen Birleşik Arap Emirlikleri’nin su kaynaklarının 50 yılda tükeneceği hesaplanıyor. Deniz suyunu arıtmak bir çok başka sorunu beraberinde getiriyor. Dünyada deniz suyu arıtmanın yüzde 60’tan fazlası Ortadoğu’da gerçekleştiriliyor. Ortadoğu’nun bazı ülkeleri petrol ve doğal gaz zengini olabilir. Bu kaynaklar gün gele tükenecek. Su ihtiyacı ise devam edecek. Bu nedenle Ortadoğu’da suyun önemi hızla artıyor ve artacak. Su, stratejik bir kaynaktır. Suya sahip olanlar büyük avantajlara sahip olacaklar. Su, bölgede ilişkileri etkileyecek, anlaşmazlıkları körükleyebilecek bir faktördür.
Temiz içme suyu dünyamızda bol olmayan bir nesnedir. Gelişmekte olan ülkelerde 1 milyar insanın temiz içme suyundan yoksun olduğu hesaplanıyor. Dünyada 5 yaşın altında ölen çocukların beşte biri içtikleri sudan kaynaklanan virüsler nedeniyle ölüyor. Küresel ısınmanın bazı bölgelerde kuraklık ve çölleşmeyi artıracağı göz önünde bulundurulduğunda suyun önemi daha iyi anlaşılabilir. Ortadoğu’da (ve su sorunu yaşayan diğer bölgelerde) su güvenliği enerji güvenliği kadar önemlidir ve bu önem artacak. Bu nedenle her ülkenin bir ulusal su stratejisi geliştirmesi gerekir. Kısa, orta ve uzun vadeli politikalara ihtiyaç vardır. Bu hazırlığı yapmayan ülke ve toplumlar fatura ödeyecekler. Su kıtlığı iç sosyal sarsıntılara ve istikrarsızlığa yol açabilir. Ülkeler arasında da sorunlara neden olabilir.
Su sorunu ülkeler arası işbirliğini gerektirir. BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, barış, güvenlik, anlaşmazlık ve su arasında bağlantı olduğunu vurguluyor. Suyun savaş nedeni olmaması için diplomasi, diyalog ve işbirliği şarttır. Strategic Foresight isimli kuruluş, 2013 yılında yayınladığı “Water Cooperation for a Secure World: Focus on the Middle East” başlıklı raporunda Ortadoğu’da su bağlamında işbirliğinin artırılması ihtiyacına vurgu yapmıştı. Raporda su konusunda iki veya daha fazla ülke arasında işbirliği derecesi ile genel barış ve dostluk atmosferi arasında güçlü korelasyon olduğu belirtiliyor. Maalesef Ortadoğu’da böylesi işbirliği eksikliği var. Bu nedenle “su savaşları”ndan söz edildiğinde akla hep Ortadoğu gelir. Güvenlik ve su arasında çok sıkı bağlantı olduğu tartışma götürmez. Ortadoğu’da başka nedenlerle zaten çok sayıda çatışma, savaş devam ediyor. Bölge yangın yeri. Bunlara su da eklenirse durum daha da kötüleşecek.
Her ülkeyi farklı derecelerde etkileyecek olsa da su kıtlığı bölgemizin temel özelliğidir. Su sorunu çok yönlü bir sorundur. Hükümetlerin bu konuda tüm farklı yönleri içeren bütünsel politikalar geliştirmeleri ve diğer ülkelerle işbirliğini güçlendirmeleri gerekir. Bölgemizde hem iç istikrar, hem de bölgesel istikrar su konusunda işbirliğini gerekli kılıyor.
Su son derece önemli bir konudur. Suyun kıymeti bilinmelidir. Hafife alınamaz. Komplo teorileri ile, ideolojik yaklaşımlarla anlaşılamaz. Konuyu iyi inceleyip uzun vadeli düşünmek gerek. Bilimsel yaklaşımlar gerekir. Bölgemizde suyun stratejik bir kaynak olduğunu unutmamak lazım.