kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,4916
EURO
34,5974
STERLIN
40,4620
BITCOIN
$62.345
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Hafif yağmur
10°C
LONDRA
10°C
Hafif yağmur
Çarşamba Hafif yağmur
13°C
Perşembe Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
11°C
Cuma Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C
Cumartesi hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
15°C

Batı’dan bakıldığında Türkiye

02.11.2013
0
A+
A-

Batı’nın Türkiye’ye bakışında bazı değişilikler yaşandığını tespit etmek zor değil. Batı düşünce kuruluşlarının ürettiği raporlara göz atmak yeterli. Türkiye otoriter bir rejimle yönetilen ülke sınıfına konmuyor. Böyle bir tespit yanlış olur. Ama, Türkiye’de otoriter eğilimlerin yaşanmakta olduğu dile getiriliyor. “Batı’nın Türkiye’ye bakışı umurumuzda değil” deme lüksü olmadığına göre konuya eğilmekte yarar var. Ülkelerin dıştan nasıl göründüğü, algılanıldığı çok önemlidir. Başarılı dış politika ülkenin dıştaki imajını iyileştiren politikadır. Türkiye, Batı ittifakının içinde yer alıyor. AB üyesi olmak, üye olamasa bile AB standartlarını yakalamak istiyor. Ekonomik ilişkilerinde Batı ülkeleri önemli rol oynuyor. Bu nedenle Batı’da ifade edilen Türkiye’nin otoriter eğilimlere yöneldiği kaygılarını göz ardı etmek yanlış olur.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (The International Institute for Strategic Studies, IISS) İngiltere’nin en saygın düşünce kuruluşlarından biridir. Enstitü’nün “Stratejik Yorumlar” başlığı altında Ekim ayında hazırladığı bir analiz şu başlığı taşıyor: Turkey’s deepening democratic deficit. (Türkiye’nin derinleşen demokrasi açığı). Başlık okuyucuya Türkiye’de demokrasi açığının büyümekte olduğu mesajını veriyor. Analizde 30 Eylül’de Türkiye’de Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı demokratikleşme paketi inceleniyor. Pakette yer alanlardan çok yer almayanların ilgi çektiği vurgulanıyor. Paketin 2013 yazında ülkede ortaya çıkan yığınsan protesto gösterilerinin kanıtladığı kutuplaşmaları giderecek önlemler içermediği belirtiliyor. Alevilerin ve Kürtlerin beklentilerinin karşılanmadığı, gelecek yıl başlayacak seçimler maratonu çerçevesinde (yerel, parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri) Sünni çoğunluğu tatmin edici önlemlere ağırlık verildiği ifade ediliyor. Gezi Parkı protestoları, ülkede belirginleşen otoriter eğilimlere tepki duyan kesimlerin bu tepkilerini ortaya koymaları olarak değerlendiriliyor. Bu protestolara yol açan nedenler varlığını sürdürüyor. Hükümetin bu protesto olaylarından gerekli dersleri çıkarmadığı da savunuluyor. Bunun sonucunda ülkede gerginliklerin arttığı belirtiliyor. Kürt hareketi ile sürdürülen süreçte de zorluklar yaşandığı analizde yer alıyor. Bu çerçevede açıklanan paket demokratikleşmeyi ileri götüren bir adım değil, kaçırılmış bir fırsat olarak değerlendiriliyor.

Değineceğim ikinci rapor ABD’deki Partiler Üstü Politika Merkezi (Bipartisan Policy Center, BPC) tarafından hazırlandı. “From Rhetoric to Reality: Reframing U.S. Turkey Policy” başlıklı rapor, Türkiye’de ABD büyükelçiliği yapmış, Türkiye’yi yakından tanıyan ve Washington’da görüşlerine değer verilen Morton I. Abramowitz ve Eric S. Edelman yönetiminde hazırlanmış. Hürriyet gazetesinde Sedat Ergin dün bu raporu ele aldı. Ergin “raporu yalnızca yazarlarının görüşlerini yansıtan münferit bir çalışma gibi görmek yanıltıcı olabilir. Çünkü bu metnin içeriği son dönemde ABD’deki diğer saygın düşünce kuruluşlarında hazırlanan raporlarda karşımıza çıkan bakış ile büyük bir uyum gösteriyor. Keza Taksim Gezi protestoları sonrasında Amerikan basınında çıkan, yönetim tarafından da bir çok kez seslendirilen eleştirel çizgiyle de uyumludur” diyor”

Raporda ABD-Türkiye ilişkilerinin seyri, Türkiye’nin iç politik durumu, Türkiye dış politikasının evrimi ayrı başlıklarda inceleniyor ve ABD hükümetine öneriler sıralanıyor. Türkiye’de reform sürecinin yavaşladığı, Suriye iç savaşının Türkiye’ye olumsuz yansımaları olduğu ve Başbakan Erdoğan’ın kişisel ve otoriter yönetim tarzının ülkede kutuplaşmayı artırdığı kaydediliyor. Gezi Parkı protestolarının patlak vermesinde bu yönetim tarzının payı olduğu belirtiliyor. Hükümetin protestoculara karşı sert tavrı raporda eleştiriliyor. Basın özgürlüğü konusunda Türkiye’nin şimdi 179 ülke arasında 154. sırada yer aldığı hatırlatılıyor. Raporda basın özgürlüğü konusuna büyük önem veriliyor. Türkiye’nin cari açık ve dış borçlarından kaynaklanan ekonomik sorunlarına da işaret ediliyor. Kürtlerle ilgili sürecin çok yavaş ilerlediğine dikkat çekiliyor. Türkiye dış politikasında da sorunlar yaşandığı “komşularla sıfır sorun” politikasının istenen sonuçları vermediği, Ortadoğu’da Müslüman Kardeşler ağırlıklı iktidarların oluşması ve bunun Türkiye’ye yarar sağlaması beklentilerinin de gerçekleşmediği ifade ediliyor.

Raporda ABD hükümetinin Türkiye’de demokratik reform çabalarını ve iç istikrarı, sivil ve ekonomik özgürlükleri desteklemeye devam etmesi isteniyor. Ortadoğu’nun ABD dış politikasındaki önemi göz önünde bulundurulduğunda güçlü ve işbirliği yapan bir Türkiye’nin ABD’nin çıkarına olduğu vurgulanıyor. Karşılıklı retorik yerine daha içten bir diyalog geliştirilmesi, Türkiye’nin AB sürecine destek verilmesi, Türkiye’nin Transatlantik Serbest Ticaret Bölgesi’ne dahil edilmesi, Suriyeli göçmenler konusunda Ankara’ya yardımcı olunması, Türkiye’nin Suriye’de ılımlı muhalifleri desteklemesi için çaba harcanması, Irak konusunda ortak tavır geliştirilmesi, İsrail-Türkiye ilişkilerinde normalleşmenin tamamlanması, İran konusunda Türkiye ile diyalog ve Doğu Akdeniz’de bulunan doğal gaz çerçevesinde Kıbrıs sorununa çözüm bulunması için diyalog önerilmekte.

Raporu Bipartisan Policy Center sitesinden indirip okuyabilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.