NATO üyesi 29 ülkenin liderleri örgütün 70. kuruluş yıldönümü nedeniyle 3-4 Aralık’ta Londra’da biraraya gelecekler. NATO zirvesinden önce ise Almanya, Fransa, Türkiye, İngiltere dörtlü zirvesi gerçekleşecek. Bu zirvede Almanya Başbakanı Angela Merkel, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan biraraya gelecek. Zirvede Suriye konusu ele alınacak. Suriye’de bundan sonraki sürecin Türkiye ile daha koordineli yürütülmesi, IŞİD ile mücadelenin aksamaması gibi konu başlıklarını ele alıması bekleniyor. Gerek NATO zirvesi, gerekse dörtlü zirve çok hassas bir dönemde gerçekleşiyor. Türkiye-Fransa ilişkilerinde kriz yaşanıyor. Türkiye-NATO ilişkilerinde de sorunlar var. Bakalım bu zirveler olumlu gelişmelere yol açacak mı?
NATO’nun Londra zirvesi Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un NATO’nun “beyin ölümünün” gerçekleştiği tespiti gölgesinde yapılacak. Tabii geçmişte başka Fransa liderleri de NATO’yu eleştirmişti. Macron’un “Türkiye bu şartlarda NATO müttefiklerinden dayanışma beklemesin” açıklaması Ankara’da büyük tepkiye neden oldu. Fransa ile ilişkileri bayağı gerginleşen Türkiye’den, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından Macron’a “Sen kendi beyin ölümünü kontrol ettir” cevabı geldi. Kısacası durum bayağı gergin. Türkiye ile NATO arasında Baltık devletleri ve Polonya’nın savunması konusunda sorun yaşandığı ortaya çıktı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin Baltık planına karşı olmadığını ancak aynı duyarlılığın Türkiye’nin savunması için de gösterilmesi gerektiğini söyledi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, bu sorunların aşılması için yoğun diplomasi yürütüyor.
Son zamanlarda NATO’nun geleceği konusunda çeşitli değerlendirmeler yapılıyor. NATO’nun yolun sonuna geldiğini düşünenler var. “Yaşı yetmiş, işi bitmiş” diyenler var. Bu değerlendirmelere katılmıyorum. Tüm sorunlarına rağmen daha uzun süre NATO bizimle birlikte olacak. Türkiye’nin NATO üyeliğine önem vermesi, ittifakın başarısı için çalışması gerekir. Macron’un talihsiz “beyin ölümü” değerlendirmesine cevap NATO Genel Sekreterinden geldi. Stoltenberg “NATO güçlü ve çevik. Güvenlik sorunları için hayati öneme sahip. Neredeyse bir milyar insanı koruyarak, aynı zamanda toplu savunmada en büyük işbirliğini on yıllardır sürdürerek bunu her gün kanıtlıyor. Amerikan birlikleri Avrupa’da güçleniyor. Avrupalı müttefikler, savunma bütçelerini arttırıyor” dedi. Bakalım Macron bu cevaptan tatmin olacak mı? Stoltenberg’in Türkiye’nin NATO üyeliği ile ilgili tartışmalara verdiği cevap da ilginçti: “Türkiye’nin jeo-stratejik önemini anlamak için bir haritaya bakmak bile yeterlidir”.
- yıldönümünü kutlamakta olan NATO yeni ve karmaşık uluslararası koşullarda, değişen dünyada nasıl bir vizyona sahip olacak? Öncelikleri neler olacak? Rolü ne olacak? Bu ve benzeri konular Londra zirvesinde masaya yatırılacak. Yoğun bir gündem olacak. Zirveye ABD Başkanı Donald Trump da katılacak. Trump’ın özellikle üye ülkelerin savunma harcamaları konusundaki şikayetleri iyi biliniyor. NATO’nun geçen yılki Brüksel zirvesinde Trump’ın tavrı akıllardadır. Londra zirvesinde ne söyleyeceği, ne yapacağı çok önemli. Sonuçta ABD NATO’nun en güçlü ülkesi. Trump, İngiltere seçimlerine çok kısa süre kala Londra’da olacak. Boris Johnson’u desteklediğini çok kez dile getirdi. Bakalım Londra’dayken İngiltere seçim sürecine müdahale edecek açıklamalar yapacak mı? Trump’ın sağı solu belli olmaz.
NATO Soğuk Savaş koşullarında kurulmuş bir örgüttür. 70 yıl sonra dünya çok değişti. Sovyetler Birliği tarihe karıştı. Varşova Paktı üyesi ülkeler NATO üyesi oldular. Şimdi çok farklı bir dünyada yaşıyoruz. Çin’in hızla yükseldiği, Rusya’nın askeri gücünü artırdığı bir dünya. Tehditlerin niteliği değişti. Uzayda güvenlik, siber güvenlik gibi yeni alanlar var. Terörizm insanlığın ortak düşmanı. Terörle mücadele en önemli konulardan biri. İşte NATO’nun kendini bu “yeni dünyaya” adapte etmesi gerekiyor. Bu yönde ciddi çalışmalar var. Londra zirvesinde liderler bu konuları gözden geçirecekler. Kararlar alacaklar. Zirvenin sonuçlarını şimdiden öngöremeyiz ama dayanışmanın, işbirliğinin, ortak sorumluluğun vurgulanacağı bir zirve olabilir. Üye ülkelerin çıkarları bu yönde. Batı’nın savunma ittifakı olarak NATO önemini koruyacak. Londra zirvesinin sonuçlarını birlikte değerlendireceğiz.