Sudan, Cezayir, Mısır, Lübnan, Irak derken bir Ortadoğu ülkesi daha protesto gösterilerine sahne oluyor. İran’da hükümetin petrol fiyatlarını artırma kararı halk arasında sert tepkilere neden oluyor. Protestoların çıkış nedeni ekonomik ama böylesi hareketlerin siyasi nitelik kazanması zor değil. Nitekim son protestolarda ülkeyi yönetenler aleyhine sloganlar atılıyor. Örneğin “Diktatöre ölüm” sloganı dini lider Ayetullah Ali Hamaney’i hedef alıyor. Ekonomik nedenlerin daha derinlerinde başka nedenleri de araştırmak gerek.
Geçen Cuma günü başlayan ve ülkenin bir çok şehrine yayılan protestolar şiddet olaylarını da içeriyor. Protestocular, bankalara, polis karakollarına, benzin istasyonlarına, dükkanlara saldırıp ateşe veriyorlar. Protestolar nedeniyle birçok yol araç trafiğine kapatıldı. Protestolarda şimdiye dek 12 kişi hayatını kaybettiği bilgisi var. Bu rakam daha büyük olabilir. 100 ölü olduğu iddiaları var. Hükümet petrol fiyatına yüzde 50 zam yaptığını açıkladı ve protestolar başladı. ABD yaptırımları nedeniyle İran’ın ekonomisi zaten zor durumda ve bu durumun faturasını dar gelirli halk kitleleri ödüyor. Amerikan yaptırımları İran ekonomisini boğuyor. İran’ın petrol ihracatı günde 2.8 milyon varilden 500 bin varile düştü. Ekonominin esas geliri bu ihracattan sağlanıyordu. İran’ın para birimi rial son yıllarda çok değer kaybetti. Uluslararası Para Fonu (IMF) İran ekonomisinin bu yıl yüzde 9.5 oranında daralacağını hesaplıyor. Son iki yılda gıda fiyatları iki kat arttı. Enflasyon yüzde 40 civarlarında. İşsizlik yüksek düzeyde. Yüzde 12 civarında. Tahran’da kiralar bir yılda yüzde 100’den fazla arttı. Yolsuzluk iddiaları yaygın. İran, Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2018 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi’nde, 180 ülke arasında 138. sırada yer almıştı.
İnsanlar doğal olarak bu duruma tepki gösteriyorlar. Kızgınlar. İran hükümeti protestoları kontrol altına almaya çalışıyor. “Dış güçleri” ve “provokatörleri” suçluyor. Protestocuların kendi aralarındaki ve dünya ile iletişimini koparmak için Cumartesi günü internete erişimi durdurdu. Yasağın ne kadar süreceği belli değil. Buna rağmen protestoların bazı video görüntüleri dünya medyasına ulaştı. Ancak protestocular arası koordinasyon mümkün değil. Dünyanın gelişmeleri yakından izlemesi de mümkün değil. ABD, İran’daki gelişmeleri yakından izliyor. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun “ABD sizinledir” açıklaması büyük bir ikiyüzlülük örneğiydi. Hiç bir kredibilitesi yok. ABD’nin olayları etkilemeye çalışacağına kuşku yok. İran halkı ABD’ye prim verir mi? Vermez. İran’daki protestolar bölge jeopolitiği için de çok önemli.
İran protesto geleneği güçlü olan bir ülkedir. 2017 yılından beri ülkede sık sık protestolar yaşanıyor. Ekonomik sorunlar, çevre sorunları, siyasi sorunlar protesto ediliyor. Özellikle ekonomik sorunlar protestolarda önemli rol oynuyor. Ancak son günlerde yaşanan protestolar çok daha güçlü. Aralık 2017 protestolarından bu yana en büyük protestolar. Bu hareketin liderleri, örgütü yok. Bu anlaşmda Lübnan ve Irak’taki hareketlere beziyor. Pazar günü 100 şehir ve kasabada protestolar yer almış. 100 banka ve 57 dükkan ateşe verilmişş. Bin civarında insan gözaltına alındığı haberleri var. Kısacası iş ciddi. Rejim protestolara karşı hem sopa, hem havuç kullanıyor. Ancak rejim değişikliğine izin vermeyeceği, bu amaçla gerekirse şiddetin dozunu artıracağı kesindir. ABD bu protestoların sonucunda rejim değişikliği olacağını sanıyorsa yanılıyor. Evet sert yaptırımlar rejimi zorluyor ama rejim değişikliğine izin vermezler. ABD’nin taleplerine de boyun eğmezler. Trump, taleplerinin, koşullarının kabul edilmesini bekliyorsa boşuna bekliyor. Bunlar ham hayal. Kısacası protestoların siyasi bir değişime yol açmasını beklemek gerçekçi görünmüyor.
ABD İran’la nükleer anlaşmadan çekildikten sonra bu ülkeye yaptırımlar uygulamaya başladı. Amacı İran’a kendi istediği gibi bir anlaşma dayatmak. Yaptırımların İran ekonomisini zora soktuğu ortada. Hükümet zorda olduğu için akatyakıta zam yaptı ve protestolar patlak verdi. Bu anlamda Trump’ın politikalarının başarılı olduğu söylenebilir. Ama İran hükümetinin Trump’ın dayatmaları konusundaki tavrı değişmeyecek. Bu anlamda ortada bir başarı yok. İran’ın geleceğini İran halkı belirleyecek. Ülkenin sorunlarının çoğu rejimin kendisinden kaynaklanıyor. Halk bunu değiştirmek için sokaklara çıktı. Başarılı olabilir mi? Zor. Rejimi koruyan kurumlar güçlüdür ve gerekirse kan dökmekten çekinmez. ABD gölge etmesin yeter. İran halkı sorunlarına çözüm üretecektir.