Umman Körfezi’nde Norveç ve Japonya firmalarına ait iki petrol tankerine düzenlenen saldırı bölgede gerginliğin hızla artmasına neden oldu. Dünyanın dikkatleri Körfez’e yöneldi. ABD, saldırıyı İran’ın düzenlediğini iddia etti. İran bu iddiayı reddetti. Olay dünyada petrol fiyatlarının artmasına neden oldu. Gerginlik daha da tırmanırsa petrol fiyatlarındaki artış devam edecek. Oluşan gerginliğin nereye varacağını tahmin etmek zor. Durum kontrolden çıkabilir. ABD ve İran arasında zaten ciddi bir gerginlik yaşanıyordu. Tankerlere düzenlenen saldırılar durumu daha tehlikeli hale getirdi. DW Türkçe’nin aktardığı gibi Uluslarası Kriz Grubu’ndan analist Elizabeth Dickinson, yaşananların bölge için tehlikeli bir döneme işaret ettiğine dikkat çekerek, “Her yanlış hesap ve yanlış anlaşılma durumun bir anda kontrolden çıkmasına neden olabilir” dedi. Türkiye’de Karar gazetesi konu ile ilgili haberinde “Hürmüz’ün ateşi körfezi sardı” başlığını kullandı.
Bir ay önce bölgede Birleşik Arap Emirlikleri açıklarında dört petrol tankeri daha saldırılar nedeniyle hasar görmüştü. ABD bu saldırılar konusunda da İran’ı sorumlu tutmuştu. Hürmüz Boğazı dünya petrol ticareti açısından çok stratejik bir bölge. Boğazın en dar bölgesi 33 kilometre. Dünya petrol akışının beşte biri bu boğazdan gerçekleşiyor. Petrolün buradan serbest akışının jandarmalığını ise ABD donanması yapıyor. 5. Filo bu amaçla Bahreyn’de konuşlanmış durumda. ABD-İran gerginliği her tırmandığı zaman İran boğazı kapatma tehdidinde bulunuyor. “Bizim petrolümüz bu boğazdan geçmeyecekse, diğer ülkelerin petrolü de geçmeyecek” diyor. ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri bu tehdide sert tepki gösteriyorlar. Kısacası Hürmüz Boğazı savaş nedeni olabilir. Norveç ve Japonya tankerlerine düzenlenen son saldırılar bu açıdan çok önemli.
İki tankere saldırıyı kim düzenledi? ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo saldırıyı İran’ın düzenlediğinden eminler. Pompeo, “Elimizdeki istihbarat bilgilerine, saldırıyı düzenlemek için kullanılan silahlara ve profesyonelliğe baktığımızda İran’ın sorumlu olduğunu görüyoruz” demişti. Başkan Trump ise ellerindeki videonun saldırıları İran’ın düzenlediğini gösterdiğini söyledi. Trump “Onları nasıl durduracağımızı hep beraber göreceğiz” dedi. ABD’nin zamanında Irak’ı istila etmek için söylediği yalanları hatırladığımız zaman Trump ve Pompeo’nun söylediklerinine hemen inanmak zor. İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt da saldırıları İran’ın düzenlediğinin “neredeyse kesin” olduğunu söyledi. İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “İran ordusunun bir kolu olan Devrim Muhafızları’nın iki tankere 13 Haziran’da saldırdığı neredeyse kesin. Başka hiçbir devlet veya devlet dışı aktör bir şekilde sorumlu olamaz” denildi. Zamanında Irak’la ilgili yalanlar konusunda İngiltere de sabıkalı. İran bu iddiaları kesin dille reddediyor. “Bu temelsiz iddiaları kesin bir şekilde reddediyoruz.” diyor. Asıl faillerin İsrail, BAE, Suudi Arabistan ve ABD olduğunu ileri sürüyor. Tabii İran’a inanmak da kolay değil.
Tüm dünya Körfez’de hızla tırmanan gerginliği ve savaş tehlikesini kaygıyla izliyor. BM bu konuda arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu açıkladı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, sivil gemilere yapılan saldırıları kınayarak saldırılar konusunda gerçekleri ortaya çıkaracak bağımsız tüm girişimleri destekleyeceklerini söyledi. Gerçekten de konu bağımsız araştırma gerektiriyor. Sadece ABD ve İran’ın açıklamaları yeterli değil. Bu konuda BM Güvenlik Konseyi’nin karar alması gerekiyor. Daimi üye ABD bağımsız araştırma kararına destek verir mi? Sanmıyorum. Irak Başbakanı Adel Abdul-Mahdi de arabuluculuk yapmaya çalışıyor. ABD’den gerginliği düşürmesini talep etti. Arabuluculuk çabalarının olumlu sonuç vermesini diliyoruz.
Tanker saldırıları elbette kaygı verici ve kabul edilemez. Sorumluluğun kime ait olduğu bağımsız araştırma ile ortaya çıkarılmalı ve sorumlular cezalandırılmalı. Körfez’de bir savaş felaket olur. Petrol fiyatlarının büyük oranda artması petrol üreten ülkeler dışındaki ülkeler için çok kötü sonuçlar doğurur. Oluşan tehlikeli duruma diplomatik çözüm bulunması gerekir. Türkiye gelişmelerden kaygı duyduğunu açıkladı. Türkiye Dışişleri Bakanlığı “Son bir ay içinde Körfez bölgesinde ticari gemilerin ikinci defa hedef alınmasından endişe duyuyoruz” açıklaması yaptı. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas “ Durumun yatıştırılması gerekiyor ve tüm taraflar buna destek vermeli” dedi. Akıl ve mantık bunu gerektiriyor.