Bugün Polonya’nın Katowice kentinde başlayacak BM İklim Değişikliği Konferansı öncesinde Dünya Meteoroloji Örgütü, 29 Kasım’da “2018 Küresel İklim Raporu’nu” açıkladı. Euro News Türkçe bu konuda haber yaptı. Rapor, küresel ısınmanın gidişatı konusunda çok ciddi uyarılar içeriyor. İnsanlık olarak bu konuda geç kalıyoruz ve çok kötü sonuçlarla karşılaşacağız. Dünya Meteoroloji Örgütü Başkanı Petteri Taalas, “Sera etkisi yapan gazların yoğunluğu yine rekor seviyelere ulaştı ve eğer bu eğilim devam ederse yüz yılın sonuna kadar sıcaklıklar 3 ile 5 derece artabilir” dedi. Taalas, “Dünya’da en son bu seviyede karbondioksit yoğunluğunun görülmesi, 3-5 milyon yıl önceydi. O zamanlar iklim şimdikinden 2-3 derece daha sıcaktı ve deniz seviyesi 10-20 metre daha yüksekti” dedi. Bu durumun sorumlusu fosil yakıtlar. Böylesi bir sıcaklık artışının neden olacağı felaketleri iyi biliyoruz ama önlem almakta gecikiyoruz. Taalas “İklim değişikliğini tamamıyle anlayabilen ilk kuşağız ve bu konuda bir şeyler yapabilecek son kuşağız” diye durumu özetledi ve küresel ısınma ile mücadelede belirlenen hedeflere ulaşamadığımızı ifade etti. Biz gerekeni yapmazsak bizden sonraki kuşaklara yaşanması zor bir dünya bırakacağız. Enerji kullanımında değişiklikler yapmamız, yenilenebilir enerjiye geçmemiz gerekiyor. Kaybedecek zaman kalmadı.
Sadece Dünya Meteoroloji örgütü değil BM de bu konuda uyarılarda bulunuyor. Birleşmiş Milletler, iklim değişikliğiyle küresel mücadele çabalarının hedefin çok gerisinde kaldığını, karbon salınımının son dört yılda ilk kez arttığını açıklamıştı. Yakın geçmişte ABD hükümetinin yayınladığı rapor da bu yönde. US National Climate Assessment tarafından hazırlanan “Dördüncü Ulusal İklim Değerlendirme Raporu’na” göre halihazırda küresel ısınma ABD’ye zarar veriyor. Raporda, “Karbon salımlarındaki tarihi artışlarla, bazı ekonomik sektörlerdeki yıllık kayıpların yüzyılın sonunda milyarlarca doları bulacağı tahmin ediliyor. Bu, birçok ABD eyaletinin gayrisafi hasılasından daha fazla” deniliyor. Küresel ısınma arttığı sürece ABD’ye verdiği zararın boyutu büyüyecek. Thanksgivings gününden sonra açıklanan raporda sera gazlarını azaltmamamız durumunda yüzyılın sonuna kadar 5 derecelik ısı artışı olacağı ortaya konuyor. Başka raporların sonuçları da bu yönde. 2 derecelik ısı artışı bile toplumları derinden etkileyecek. 5 derecelik artış büyük felaket olacak. Princeton Üniversitesi’nden Michael Oppenheimer, “tamamen farklı bir dünya” olacağını söylüyor. Hatırlanacağı gibi Başkan Trump, kendi hükümeti tarafından hazırlanan raporu inandırıcı bulmadığını söylemiş “inanmıyorum” demişti. Kendi hükümetinin raporuna inanmayan başkan. Ne diyelim?
Son yıllarda tarihte ölçülen en yüksek hava sıcaklıklarını yaşıyoruz. Verilere göre 2018 yılı en sıcak yıl oldu. Geride bıraktığımız 4 yıl en sıcak yıllardı. 2019 daha sıcak olabilir. Ortadoğu sıcaklıkların en fazla arttığı bölgeler arasında. Avrupa’da aşırı sıcaklıklar, Hollanda, Polonya’da ve bazı başka ülkelerde kuraklık yaşanıyor. İnsan eylemleri nedeniyle ısı tarihte görülmemiş bir hızla artıyor. Buzullar eriyor. Deniz seviyeleri yükseliyor. Dünya genelinde deniz seviyesi 2017’ye göre ortalama 2-3 santimetre yükseldi. Okyanusların kimyası değişiyor, ısısı ve asitlik derecesi artıyor. Diğer yandan ekstrem hava koşullarına şahit oluyoruz. Yangınlar, sel felaketleri daha sık yaşanıyor. Kaliforniya’daki son yangınlar buna örnek. Kanada’da, Avustralya’da ve başka ülkelerde de büyük yangınlar yaşandı. Su kaynaklarımız küresel ısınmadan etkileniyor. 2001 yılından bu yana yeraltı su kaynaklarındaki azalma hızlandı. Tarım ve hayvancılık küresel ısınmadan etkileniyor. Isınmanın yarattığı zorluklar insanları göçe zorluyor. Bu liste uzar gider. Gidişatın iyi olmadığını görüyoruz. Bilim insanları raporları ile durumu ortaya koyuyorlar. Ama Donald Trump gibi politikacılar bilimsel bulguları ciddiye almıyorlar. ABD’yi Trump yönettiği sürece küresel ısınma ile etkili mücadele vermek zor. Adam zaten Paris İklim Anlaşması’na büyük zarar vermis durumda. İnsanlık olarak Paris İklim Anlaşmasını hayata geçirmekten başka çaremiz yok.
2-14 Aralık’ta Polonya’nın Katowice kentinde BM İklim Değişikliği Konferansı yapılıyor. Bugün başlayan konferansta Paris İklim Anlaşması’nın uygulanması tartışılacak. ABD’nin anlaşmadan çekilmiş olması büyük bir olumsuzluk. Paris İklim Anlaşması küresel ısınmanın 1.5 derece ile sınırlandırılmasını hedefliyor. Bu hedefi hayata geçirebilmek için uluslararası işbirliği gerekiyor. Katowice konferansının sonuçları, alınacak kararlar küresel ısınma ile mücadele açısından son derece önemli olacak. Konferansın Avrupa’nın en fazla kömür madeni kirliliği olan bir bölgede yapılması beklentileri aşağıya çekiyor. Konferanstan mucize beklenmemesi gerektiği belirtiliyor.
