ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin yarın Helsinki’de görüşecek. ABD-Rusya görüşmesi sözkonusu olduğu için dünyanın gözleri Helsinki’de olacak. Soğuk Savaş döneminde ABD-Sovyetler Birliği zirveleri uluslararası diplomasinin en önemli olaylarıydı. Özellikle silahsızlanma konusunda ciddi bazı adımlar atılırdı. Şimdi çok farklı bir dünyada yaşıyoruz. Köprülerin altından çok sular aktı. ABD süper güç olmaya devam ediyor ama Rusya süper güç değil. Putin’in Ukrayna ve Suriye askeri müdahaleleri Rusya’nın önemini artırmış olsa da Sovyetler Birliği’ne benzemiyor. Coğrafi olarak dünyanın en büyük ülkesi ama ekonomik olarak büyük değil. Sadece petrol, doğal gaz ve silah ihraç eden bir ülke. Ekonomisi aşağı yukarı İtalya ekonomisi kadar. ABD’nin sadece Teksas eyaletinin GSYİH’sı Rusya’dan daha fazla. Putin, Rus ordusunu modernize etmek için büyük çaba harcıyor ama ekonomik olanakları kadar bunu yapabiliyor. Savunma harcamalarında dünya lideri açık ara ile ABD ve ikinci sırada Çin var. Yarın yapılacak görüşmede diplomasi deneyimi açısından avantaj ise Putin’de olacak. Trump Rusya ve Putin’e önem veriyor. Yarınki görüşmenin esas nedeni Trump’ın Putin’le görüşmek istemesindeki ısrarıdır. Danışmanlarının aksi yöndeki tavsiyelerini dinlemedi.
Donald Trump, NATO zirvesi ve İngiltere ziyaretinden sonra Putin’le görüşmeye gidiyor. Trump’ın söyledikleri nedeniyle hem NATO zirvesi, hem de İngiltere ziyareti tam bir felaketti. Putin NATO zirvesini büyük zevkle izlemiş olmalı. Kendisi NATO’ya zarar vermeye çalışıyor ama Trump kadar başarılı olamaz. Trump’ın uluslararası prestiji sıfırlandı diyebiliriz. Süper güç ABD’nin başında Trump gibi birinin olması büyük şanssızlık. Bakalım çok istediği Putin’le görüşmesinde ne yapacak? NATO müttefikleri bu zirveyi korku ile izleyecekler. The New Yorker’de çıkan bir yazıda Trump’ın amatör boksör, Putin’in ise Muhammed Ali gibi olduğu yazıldı. Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile yaptığı görüşme öncesinde Trump’ın belki de bir dahi olduğu ve Kuzey Kore sorununu çözümleyeceğini söyleyenler vardı. O zirvenin sonuçları ortada. Trump’ın bütün övünmelerine rağmen kazanan Kim Jong-un oldu. Şimdi Putin’le yapılacak görüşme öncesinde sanırım kimse çıkıp Trump’ın dahi olabileceğini iddia etmeyecek. Mal meydanda. Onu artık tanıyoruz. Putin’in karşısında hafif siklet kalacak.
ABD ile Rusya’nın en üst düzeyde görüşmeleri fena mı? İlke olarak değil. Sorunlar diyalog yolu ile çözümlenebilirse daha iyi olur. Ama öncelikle böylesi zirvelerin çok iyi hazırlanması gerekir. Belli ki böylesi bir hazırlık yapılmadı. Zirvenin somut bir gündemi var mı? Trump, üzerinde anlaşılmış, özlü bir gündeme gerek olmadığını söyledi. The New Yorker, zirvenin niçin yapılacağının belli olmadığını savundu. Rusya’nın son ABD başkanlık seçimlerine müdahale iddiaları konusunda soruşturma yürüten Mueller, Trump-Putin zirvesi arifesinde 12 Rus istihbarat görevlisini ABD seçimlerine müdahale etmekle suçladı. Trump, Mueller soruşturmasını ciddiye almıyor, eleştiriyor ama soruşturma devam ediyor. Putin doğal olarak “Biz seçimlerinize müdahale etmedik” diyor ve demeye devam edecek. Bu zirve öncesinde rahat olan ve kazanacak olan kişi Putin. Uluslararası yalıtlanmışlıktan kurtulmak en önemli hedeflerinden biri ve hiç bir tavizde bulunmadan ABD Başkanı ile görüşecek olması onu yalnızlıktan kurtaracak. Rusya’nın ABD seçimlerini etkilemeye çalışmasının amacı Trump’ın seçimleri kazanmasını sağlamaktı. Putin Trump’a, Trump da Putin’e sempati ile bakıyor. ABD bu zirveden bir şey kazanır mı? Bekleyip göreceğiz.
Zirveden sonra Trump yine büyük laflar edecek. Büyük başarılardan söz edecek. Peki ama ona inanan olacak mı? Sadece taraftarları inanacak. Bu zirvede Ukrayna konusunda ilerleme sağlanabilir mi? Zor. Putin, Doğu Ukrayna’da kendi emrindeki güçleri geri çeker mi? Çekmez. Peki, Suriye konusunda ilerleme sağlanabilir mi? Suriye’de eli güçlü olan Putin. Müttefiki Beşar Esad Rus uçaklarının desteğinde ayaklanmanın başladığı Dera kentini de ele geçirdi. Trump, Suriye’de İran’a karşı Putin’den destek isteyecek ama alamayacak. Putin İran’la ittifakını sürdürecek. Trump’ın Suriye konusunda yapabileceği pek bir şey yok. ABD Suriye oyununu kaybetti. Silahsızlanma konusu daha kolay. Belki bu konuda sonuç alınır.
Doğru dürüst bir ABD Başkanı olsaydı yarınki görüşme daha ilginç olurdu. Maalesef Trump’ın NATO zirvesi ve İngiltere performansını gördükten sonra ciddi bir beklentimiz olamaz. Putin’in performansını izleyeceğiz.