kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,3835
EURO
35,0225
STERLIN
40,9911
BITCOIN
$69.724
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Hafif yağmur
13°C
LONDRA
13°C
Hafif yağmur
Cumartesi Kapalı
12°C
Pazar Orta şiddetli yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
9°C
Pazartesi Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
11°C
Salı hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C

Duvarlar dönemi

20.12.2017
0
A+
A-

Küreselleşme çerçevesinde devletlerin sınırlarının öneminin azaldığı bir dönemden sınırlara duvarlar, tel örgüler dikilen bir döneme girdik.

Geçen gün Türkiye basınında yer alan bir haber “Türk Seddi’nde sona gelindi” başlığını taşıyordu. Haber, Türkiye’nin Suriye sınırına inşa etmekte olduğu duvarla ilgiliydi. Haberde “Türkiye ile Suriye arasındaki 911 kilometrelik sınır hattının 781 kilometresi, beton blokların birleştirilmesiyle oluşturulan duvarla kapatıldı. 8 bin 850 kilometrelik Çin Seddi ve 3 bin 500 kilometrelik Amerika ile Meksika sınırındaki duvarların ardından dünyanın en uzun üçüncü duvarı olma özelliğine taşıyacak olan ve ‘Türk Seddi’ olarak adlandırılan duvarın ilkbaharda tamamlanması hedefleniyor” deniyor. Bunu okuyunca Prof. Deniz Ülke Arıboğan’ın bir süre önce Yakın Doğu Üniversitesi’nde, Yakın Doğu Enstitüsü tarafından düzenlenen konferansta söyledikleri aklıma geldi. “Yeni Toplumsal Hareketler ve Güvenlik”  konulu konuşmasında “Duvar” başlıklı kitabının yakında yayımlanacağını duyurmuş ve küreselleşme çerçevesinde devletlerin sınırlarının öneminin azaldığı bir dönemden sınırlara duvarlar, tel örgüler dikilen bir döneme girdiğimizi anlatmıştı. “Türkiye’nin sınır duvarı Ermenistan’dan başlıyor, İran, Irak, Suriye, Karadeniz’den Akdeniz’e kadar bütün sınırını duvarlarla çeviriyor, paradigma değişimini görebilmemiz için bu çok önemli” demişti. Duvarların illa fiziki olması gerekmiyor. Donald Trump’ın bazı Müslüman ülkeler için getirdiği ABD’ye giriş yasağı da bir tür duvardır.

Prof. Arıboğan’ın kitabı İnkılâp Kitabevi tarafından yayımlandı. Okuyuculara tavsiye ederim. Kitapta “Dünyanın ruhu değişti. 1987’de Ronald Reagan’ın Berlin’de yaptığı konuşmadaki ‘yıkın bu duvarı’ talimatı, şimdilerde yerini Trump’ın ‘duvar korur’ söylemine bıraktı. ‘Sınırları olmayan dünya’ kavramı çoktan tarihe gömüldü bile” deniyor. Tabii küreselleşme döneminin yerine içe kapanma, korumacılık, sınırlara duvarlar örme, otoriter rejimlerin yaygınlaşıp güçlendiği bir döneme girdiğimiz tespitini yapan başka yazarlar da var. Gidişatın bu yönde olduğu ve bunun olumsuz bir gelişme olduğu görüşü yaygın. Her tarihsel dönem gibi bu dönemin de geçici olduğu görüşünü ifade edenler var. Daha sonra nasıl bir dönemin geleceğini öngörmek ise zor.

1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılması bir dönemin sonunu temsil ediyordu. Soğuk Savaş çerçevesinde Avrupa’yı ikiye bölen “Demir perde” yıkılmaya başlamış, Avrupa yeniden birleşmiş, eski Doğu Bloku ülkeleri Avrupa Birliği ve NATO üyesi olmaya başlamıştı. Şimdi sözü edilen ise Prof. Arıboğan’ın yazdığı gibi “yıkılan değil inşa edilen ve edilecek olan duvarlardı.” Türkiye’nin inşa ettiği duvarla ilgili haberi bu çerçeveye oturtabiliriz. Türkiye üçüncü en büyük duvarı yapmakla övünüyor. Entegrasyonun simsesi olan Avrupa Birliği’nde bazı ülkeler sınırlarına duvarlar dikti, dikiyor. Avrupa’da serbest seyahat önünde engeller artıyor. Tabii en meşhur duvar Donald Trump’ın Meksika sınırına çekmek istediği duvar. Kısacası duvarlar dönemine girdiğimiz ortada. Prof. Arıboğan “Yüzyılın başında küresel köyden, sınırların geçirgenliğinden, ulusallığın bitişinden söz edilirken, sadece birkaç sene içerisinde sınırların somut bariyerlerle tahkim edilmesinden, elektrikli çitlerden, güvenlik kameralarından, kontrolsüz geçişlerin durdurulmasından bahsedilir olundu” diye yazıyor.

“Tarih sona erdi, liberal düzen dünyaya hakim oldu, ulus devletin önemi azaldı, milliyetçilik etkisini yitirdi, egemenlik önemini kaybetti, serbest ticaret rakipsiz oldu” söylemleri gerilerde kaldı. Tarih sona ermedi ve ermez. Ulus devletler etraflarına duvarlar ve tel örgüler dikmekle meşgul. Daha uzun süre önemlerini koruyacaklar gibi. Egemenlik de önemini koruyor. Devletler egemenliklerine sarılıyor, Katalonya örneğinde olduğu gibi azınlıklar ayrılıp kendi egemenliklerine kavuşma mücadelesi veriyor. Liberal rejimler popülist hareketler karşısında zorlanıyor. Bir çok ülkede tek kişiye dayalı, otoriter, baskıcı rejimler işbaşında. Demokrasi geriliyor. Özgürlükler geriliyor. Dünyamız bir geçiş döneminde. Yukarıda yazdıklarımız bu geçiş döneminin özellikleri. Tarih bize geçiş dönemlerinin tehlikeli olduğunu gösterir. Şimdi yaşanan ve duvar örmekle, köprüleri yıkmakla simgelenen dönem bu tehlikelerin göstergesi. Geçiş dönemi bir noktada tamamlanacak. Ortaya nasıl bir düzen ve mimarinin çıkacağını ise bilmiyoruz.

Yazıyı Prof. Arıboğan’ın Yakın Doğu Üniversitesi’ndeki konferansta söyledikleriyle bağlayayım: “Bir ülkenin çevresinin duvarla örülmesi sadece dışarıdan içeriye girişin engellenmesi demek değil, içeriden çıkışın da engellenmesi anlamına gelir. O zaman o küresel normlar ortadan kalkar ve ulusal/yerel normlar, değerler sistemi ortaya çıkar. Bu başka bir dünya tasarımıdır, sınırları olmayan dünyadan, duvarları olan dünyasına giriştir.”

Duvarları olan dünyadan halklar, ülkeler arasında köprülerin kurulduğu döneme geçmeliyiz. Bu yönde mücadele etmek hepimizin görevi.

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.