Almanya’da seçim kampanyası renksiz, sessiz ve sıkıcı geçmişti. Ne var ki seçim sonuçları durumu değiştirdi. Heyecan ve tartışma yarattı. Avrupa ve dünya “Acaba Almanya’yı nasıl bir gelecek bekliyor?” sorusuna cevap aramaya başladı. Başbakan Merkel’in dördüncü kez iktidara geleceği tahmin ediliyordu. Burada bir sürpriz yok. Ancak Bayan Merkel’in partisinin oylarında yüzde 8.5 oranında düşüş oldu. Bu durum ülkeyi yönetmesini zorlaştıracak. Sosyal Demokrat Parti’nin aldığı sonuç da sürpriz değil ama beklenenden daha kötü. Yüzde 5 oranında düşüşle yüzde 20.5 oranında oy aldı. Bir zamanlar Bayan Merkel’in partisi ile Sosyal Demokrat Parti birlikte oyların yüzde 80’ini alırdı. Şimdi bu rakam yüzde ellilere düştü. Sosyal Demokrat Parti bundan sonra ne yapar? Muhalefete çekilme kararının ötesinde kendini yenileyebilir mi? Bunu zaman gösterecek.
Almanya seçimlerinin en büyük sürprizi kuşkusuz aşırı sağ “Almanya için Alternatif”in yüzde 12.6 oranında oy almasıydı. Bu hareketin parlamentoya gireceği biliniyordu ama aşırı sağcı, yabancı düşmanı bu parti Almanya’nın üçüncü büyük partisi oldu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez aşırı sağ bir parti Almanya parlamentosuna giriyor. Bir eşik aşıldı. Sonuçta Avrupa’daki siyasi eğilimlerin Almanya’da da geçerli olduğu ortaya çıktı. Avrupa’da aşırı sağcı, AB karşıtı, yabancı düşmanı güçler yükseliyordu. 2016 en başarılı oldukları yıldı. Sonuçta Almanya istisna olmadı. Avusturya’da yakında yapılacak seçimlerde de aynı eğilimi göreceğiz. Almanya’da aşırı sağın bu başarısı herkesi derin düşünceye itmelidir. Ekonomisi başarılı olan bir ülkede bile aşırı sağ kitleleri peşinden sürükleyebiliyor. Demek ki iş sadece ekonomik sıkıntılarla açıklanamaz.
Almanya seçimleri ülkenin sağa kaydığını gösteriyor. Sol partilerin karşılaştığı zorluklar tüm Avrupa ve dünya için geçerli. Sosyal Demokrat veya İşçi Partileri alternatif oluşturamıyorlar, halkın desteğini alan bir vizyon üretemiyorlar. Bu durumda olan sadece Avrupa’nın en eski sol partisi Alman Sosyal Demokrat Partisi değil. İngiltere İşçi Partisi, Fransa Sosyalist Partisi, ABD’de Demokrat Parti gibi partiler hep benzeri sorunlar yaşıyorlar. En büyük mali krizin yaşandığı dönemde kemer sıkma politikalarına karşı etkili stratejiler geliştiremediler. Aşırı sağcıların, popülistlerin kitleleri etkilemelerinin önüne geçemediler. Avrupa sosyal demokratları ciddi bir kriz yaşıyorlar. Bu krizi aşmak için kendilerini çok ciddi olarak yenilemeleri gerek. Yeni fikirler, yeni stratejiler ortaya koymaları lazım.
Almanya seçimleri sadece Almanya için değil Avrupa’nın geleceği için de önemlidir. Avrupa projesinin ileri gidebilmesi için motor güç olan Almanya’nın istikrarlı olması ve Fransa ile işbirliği yapması gerekir. Şimdi önemli olan Bayan Merkel’in nasıl bir koalisyon hükümeti kuracağıdır. Koalisyon müzakereleri zorlu geçecek. Bilindiği gibi Merkel’in iki parti ile koalisyon kurması gerekir. Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller koalisyon ortakları olabilirler. Ne var ki bu iki partinin dünya görüşü birbirinden oldukça farklı. Böylesi bir koalisyon hassas dengeler üzerine oturacak. Bayan Merkel karşılaşacağı zorlukları biliyor ama fazla seçeneği yok.
Almanya seçimlerinin sonuçları Türkiye için ne anlama geliyor? Almanya seçim kampanyasında Türkiye epey tartışılmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerle ilgili açıklamaları bu tartışmaları yoğunlaştırmıştı. Peki şimdi Türkiye sonuçları nasıl okumalı? Aşırı sağın yükselişi Türkiye için iyi olamaz. Almanya Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı. Milyonlarca Türkiyeli Almanya’da yaşıyor. İstikrarlı bir Almanya ve Avrupa Türkiye’nin çıkarınadır. Almanya’nın Türkiye ile ilişkileri bir süre daha zor olacak ama karşılıklı pragmatik yaklaşımlarla bu zorluklar aşılabilir. Artık politikacıların karşılıklı açıklamalar yapmaları yerine somut işlere ağırlık verilmesi gerekir. Türkiye’nin Almanya’ya, Almanya’nın da Türkiye’ye ihtiyacı var.
Almanya seçimleri geride kaldı. Şimdi önemli olan koalisyon hükümetinin bir an önce kurulması ve AB’yi ileri götürecek politikaların hayata geçirilmesidir. Aşırı sağın yükselişi kaygı vericidir ama Alman demokrasisi bunun üstesinden gelebilir.