kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
34,1623
EURO
38,1653
STERLIN
45,6838
BITCOIN
$65.720
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Açık
15°C
LONDRA
15°C
Açık
Pazar Hafif yağmur
16°C
Pazartesi Orta şiddetli yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
15°C
Salı Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
15°C
Çarşamba hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
18°C

Türkiye ve Arap dünyası

27.07.2016
0
A+
A-

Darbe girişimi Türkiye’de birleştirici, farklı siyasal duruşlar arasında yumuşama ve diyalog yaratıcı bir rol oynarken Türkiye’ye büyük ilgi gösteren, gelişmeleri yakından izleyen ve tartışan Arap kitlelerde kutuplaşmaya neden oluyor.

Türkiye’de 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi ve sonrasındaki gelişmeler Ortadoğu’ya, Arap dünyasına nasıl yansıyor? Arap kitleler Türkiye’deki gelişmeleri nasıl değerlendiriyor? Öncelikle Arapların gelişmeleri çok yakından izlediklerini ve kendi aralarında yoğun olarak tartıştıklarını belirtelim. Türkiye dış politikası bir dönem Ortadoğu’ya büyük önem vermişti. AK Parti ve lideri Recep Tayyip Erdoğan Araplar arasında çok popülerdi. Şimdi durum ne? Çeşitli nedenlerle Ortadoğu ve Arap dünyası Türkiye için önemli olmaya devam edecek. Bu açıdan Arap kitlelerin darbe girişimi ve sonrasına bakışını kısaca irdelemekte yarar var. Konuyu anlayabilmek için önce Arap dünyasında yaşanan kutuplaşmayı görmek gerek.

Mutlaklaştırılmaması kaydı ile Arap dünyasının en büyük sorununun diktatörlük rejimleri ile siyasal İslamcılık arasına sıkışmış olmaları olduğu söylenebilir. Bu durumun oluşmasının nedenleri ayrı bir yazı konusudur. Tarihsel süreç içinde Ortadoğu’da seküler diktatörlük rejimlerinin başarısızlıkları siyasal İslamcılığın güçlenmesine neden oldu. Seküler, Arap milliyetçiliğine dayalı diktatörlükler yavaş yavaş yıkıldı. Amerikan askeri müdahalesi Saddam Hüseyin rejiminin sonunu getirdi.  2011’de hızla yayılan “Arap baharı” Tunus ve Mısır’da diktatörlüklerin yıkılmasına yol açtı. Libya, Yemen ve Suriye diktatörlükten kaosa sürüklendi. Monarşiler ayakta kaldı. Siyasal İslamcılar Tunus ve Mısır’da oluşan boşluğu doldurdular ve iktidara geldiler. Mısır deneyimi askeri darbe ile sonuçlandı. Tunus’ta İslamcılar seçimle iktidarı devrettiler ve demokratik bir örneğin oluşmasına katkıda bulundular. Radikal İslamcı örgütler oluşan boşluktan yararlanarak güçlendi. IŞİD ve benzeri örgütler ve sergiledikleri vahşet tüyler ürpertiyor. Oluşan tablo Arap kitlelerin bir bölümünde siyasal İslamcılığa, özellikle IŞİD türü örgütlere karşı sert tepkiye ve istikrar unsuru olarak gördükleri eski diktatörlüklere özlem, Beşar Esad’a, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’ye destek şeklini aldı. Zamanında Saddam Hüseyin’e verilen destek şimdi Beşar Esad’a veriliyor. Esad’ı kalpten destekleyenler var. IŞİD karşısında ehveni şer gördükleri için destekleyenler var. Suriye’nin toprak bütünlüğünü onun sağlayabileceğini düşündükleri için destekleyenler var. Diğer yandan Mısır’da Müslüman Kardeşler’in yaptığı hatalara, radikal İslacıların sergilediği şiddete rağmen bazı kesimlerde siyasal İslamcılığa destek devam ediyor. Bölge sanki bu iki eğilim arasına sıkışmış gibi. Üçüncü seçenek, yani demokratik, çoğulcu, özgürlükçü bir sistem seçeneği pek ön plana çıkamıyor. Tunus bu açıdan istisna ve ilginç bir deneyim. Ama belki küçük olduğu için yeterli çekicilik yaratamıyor. Tartışmalar ağırlıklı olarak “Siyasal İslamcılık mı, Beşar Esad mı?” üzerinden gidiyor. Şeriat rejimi istemeyenler, IŞİD türü örgütlerin yaptıklarına kızanlar diktatörlük rejimlerine bel bağlıyorlar. Bölgede var olan Amerikan karşıtlığı da hesaba katıldığında tartışma dar bir alana sıkışıp kalıyor.

Arap dünyasının Türkiye’de yaşanan son gelişmelere bakışı işte bu kırılma temelinde oluyor. Öncelikle Türkiye’nin Suriye politikalarının Araplar arasında genelde tepki ile karşılandığını söylemek lazım. Türkiye’nin IŞİD ve benzeri gruplara destek verdiği ve Suriye’nin şimdiki duruma düşmesine katkıda bulunduğu görüşü yaygın. Bu temelde “Siyasal İslamcılık mı, Beşar Esad mı?” sorusuna Beşar Esad cevabını verenler darbe haberleri üzerine sevinç yaşadılar. Darbenin başarısız kalmasına ise üzüldüler. Bu kesimde ilke olarak askeri darbelere karşı olma anlayışı yok veya zayıf. Bu da üzücü bir durum. Arap kitlelerin bir bölümünün hep diktatörlere bel bağlamasının, doğru tercihler yapamamasının, demokrasi anlayışının yeterli düzeyde olmamasının nedenleri herkesi düşündürmelidir. İslamcı kesimlerde ise darbenin bir Amerikan girişimi olduğu görüşü hakim. Bu temelde darbe girişimine kesin karşı çıkış ve güçlü Recep Tayyip Erdoğan sempatisi var. Dolayısıyla Arap kitleler “Erdoğan yanlısı ve Erdoğan karşıtı” olarak ikiye bölünmüş durumda. Tabii herşeyin arkasında Amerikan parmağı arama düşüncesi sadece İslamcılar arasında değil, çok geniş kesimlerde var. Karmaşık olayları basit bir cevapla açıklama yaklaşımı (komplo teorileri) sadece Araplara özgü bir şey değil. Bizde de çok yaygın.

Darbe girişimi Türkiye’de birleştirici, farklı siyasal duruşlar arasında yumuşama ve diyalog yaratıcı bir rol oynarken Türkiye’ye büyük ilgi gösteren, gelişmeleri yakından izleyen ve tartışan Arap kitlelerde kutuplaşmaya neden oluyor. Ortadoğu’da kaos devam ettiği sürece Tunus örneğine rağmen Arap kitleler arasında demokratik, çoğulcu, özgürlükçü bir sistem seçeneğinin güç kazanması zor görünüyor. Türkiye bu konuda yardımcı olabilir mi? Bu, önümüzdeki dönemde nasıl bir Türkiye’nin şekilleneceğine bağlı.

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.