GÖRÜNTÜ bir olayın gerçekliğinin en büyük ispatlarından biri olarak görülürken, son dönemde ortaya çıkan “deepfake” videolarla ile görüntüye duyulan güven de tartışılmaya başlandı.
Genel olarak bir kişinin yapay zeka yardımıyla konuşmasını başka bir karakterin yüzüne yerleştirerek sahte videolar üretme imkanı veren “deepfake” videolar, Amerikalı aktör Jordan Peele’nin ABD’nin eski Başkanı Barack Obama’nın ağzından “Başkan Trump tam bir ahmak” cümlesini söyletmesi ve videonun neredeyse gerçekten Obama’nın ağzından çıkıyormuş gibi görülmesi nedeniyle bütün dünyanın ilgisini çekmişti.
Son dönemde Facebook Üst Yöneticisi Mark Zuckerberg ve Mona Lisa tablolarının gerçek dışı bir şekilde bir yapay zeka programı ile konuşturulmasından oluşan videolar ile gündeme gelen “deepfake” kavramı, ABD’de yaklaşan 2020 seçimleri öncesinde gündemin ilk sıralarında önemli bir yer işgal etmeye başladı. Farklı yapay zeka sistemleri kullanılarak herhangi bir videodaki konuşmacının söylediklerinin kolaylıkla değiştirilmesine izin veren “deepfake” teknolojisi, pek çok uzman tarafından çok dikkatli olunmadığında kitlelerin manipülasyonunda çok tehlikeli hale geleceği endişelerine neden oluyor.
Pek çok uzman da deepfake videoların seçmenleri manipüle ederek oy tercihlerini değiştirme ve algılar üzerinde etki bırakma gibi etkileri olacağını savunuyor. Deepfake videoların şok edici etkisi ile birlikte en yaygın söylemlerden biri olan “görmek inanmaktır” yada “sadece gördüğüme inanırım” gibi cümleler yerini “artık gördüğüme de inanmam” gibi cümlelere bırakırken, Cambridge Analytica skandalı ile uzun zamandır demokrasi üzerinde dolanan kara bulutların üzerine bir yenisi daha eklenmiş oldu.