Financial Times gazetesinin uluslararası ilişkiler editörü David Gardner, istihbarat birimlerini “sakat” olarak nitelediği Türkiye’nin cihatçı tehditle baş edebilmek için dış yardıma ihtiyacı olduğunu yazıyor.
Financial Times gazetesinin uluslararası ilişkiler editörü David Gardner, istihbarat birimlerini “sakat” olarak nitelediği Türkiye’nin cihatçı tehditle baş edebilmek için dış yardıma ihtiyacı olduğunu yazıyor.
Gardner’e göre, İstanbul ve Ankara’da son bir yılda yaşanan saldırıların sonuncusu, “Irak ve Suriye’deki girdabın Türkiye’yi ne kadar derine çektiğinin bir göstergesi”.
Türk yetkililerin saldırının arkasında IŞİD’in olduğunu söylemelerine rağmen, Gardner örgütün saldırının sorumluluğunu üstlenmediğini hatırlatıyor.
Gardner şöyle devam ediyor:
“Türkiye’nin hava üslerini IŞİD’e yönelik oluşturulan uluslararası koalisyona açmasının ardından, IŞİD Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı düşman olarak görmeye başladı. IŞİD saldırıyı üstlenmedi. Bunun nedeni örgütün Türkiye’yi silah ve gönüllü savaşçıların geçişi için son koridor olarak görmesi olabilir…
“Suriye’deki iç savaş boyunca Erdoğan Türkiye topraklarının cihatçıların ‘boru hattı’ olmasına izin verdi. IŞİD bu fırsatı, Türkiye içinde hücre kurmak için kullandı…”
Gardner Ergenekon davası sürecini hatırlatarak, bu süreçte yüzlerce askerin görevden alınmasıyla askeri istihbaratın kötürüm bırakıldığını, Gülen hareketine yönelik operasyonlarla da polisin istihbarat biriminin yara aldığını belirtiyor ve “Türkiye’de görevden alınan istihbarat yetkilileri, ülkenin bağışıklık sistemini zayıflattı” yazıyor.
Makale şöyle sona eriyor:”Türkiye’nin yöneticileri IŞİD’den çok PKK’yı varoluşsal bir tehdit olarak görüyor. Bu son trajediden sonra bu durum değişebilir ve Türkiye’nin bu tehditle baş edebilmek için müttefik ve dostlarının her türlü yardımına ihtıyacı var.”
ERDOĞAN TÜM SUÇU KÜRTLERE ATMAYA SON VERMELİ
Guardian gazetesinin önemli yazarlarından Simon Tisdall, Atatürk Havalimanı’ndaki saldırının, Türkiye hükümetinin IŞİD’e karşı tutumunu birkez daha sorguya açtığını yazıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürtleri IŞİD’den daha büyük bir tehdit olarak gördüğünü belirten Tisdall, bu durum nedeniyle Türkiye’nin üstü kapalı olarak IŞİD’e destek vermekle suçlandığını hatırlatıyor.
AKP hükümetinin IŞİD’e silah göndermek ve petrol ticaretine yardımcı olmak gibi suçlamalarla karşı karşıya olduğunu hatırlatan Tisdall, yazısına şöyle devam ediyor:
“Bu iddialar bir yana, Erdoğan, Suriye ve Irak’taki cihatçılarla savaşan Kürt milislere destek vermeyi reddederek, dolaylı şekilde IŞİD’e destek vermekle suçlanıyor…
“Türk yetkililer son aylarda, IŞİD’ın düzenlemiş olduğu saldırılarda, en azından ilk anda Kürtleri sorumlu tuttu. Bu da resmi daha bulanık hale getirdi ve IŞİD’e verilecek cevabı karmaşıklaştırdı…
“Bakanlar şu ana kadar IŞİD’in Türkiye içinde hücreleri olduğunu reddetti. Ama son zamanlardaki gözaltılara bakılınca bu iddiayı savunmak giderek güçleşiyor.
“Görünen o ki, Erdoğan’ın ülkede olan her kötü şeyden Kürtleri sorumlu tutması artık işe yaramıyor. Türkiye halkı Erdoğan’ın cihatçı tehdide bilerek gözlerini yummasının bedelini çok ağır şekilde ödüyor.”
SALDIRILAR EKONOMİYİ DAHA KIRILGAN YAPABİLİR
Financial Times‘ta, İstanbul’daki saldırının Türkiye ekonomisinde neden olabileceği olası olumsuz etkileri inceleyen bir makale de yer alıyor.
Gazeteye göre Atatürk Havalimanı’ndaki saldırı “Dünyanın en iyi performans gösteren gelişmekte olan ekonomilerinden biri olan Türkiye ekonomisine darbe indirme riski taşıyor.”
Saldırının bu yıl İstanbul’da yapılan 4. saldırı olduğunu hatırlatan gazete, özellikle turizmin saldırılar nedeniyle geçen yıla oranla yüzde 50 zararda olduğunu belirtiyor ve “Turist sayısındaki düşüş daralmakta olan cari açığı kötü etkileyebilir” deniyor.
Gazeteye konuşan turizmciler yaşanan durumu “kâbus” olarak niteliyor ve birçok rezervasyonun iptal edildiğini söylüyor.
25 yıldır Avrupalı ve Latin Amerikalı turistleri gezdiren bir rehber de “Herhangi bir iptal olmadı çünkü zaten son zamanlarda hiç müşterimiz yoktu” diyor.
Ekonomist ve yatırımcılara göre, bu tarz saldırılar Türkiye ekonomisini global finans piyasalarındaki şoklara karşı da daha kırılgan hale sokuyor.
Independent‘ın Atatürk Havalimanı’ndaki saldırıyla ilgili haberinin başlığı ise “Türkiye’nin geleceği lime lime”.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt içinde otoriter siyaseti nedeniyle daha çok eleştirilirken, yurt dışında da giderek yalnız kalıyor. Kürtlerle kanlı çatışmalar ve IŞİD tehdidi artıyor” diye başlıyan makalede, Türkiye hükümetinin İsrail ve Rusya ile yeniden yakınlaşmaya çalışması da dahil son günlerde yaşanan gelişmeler hatırlatılıyor
Türkiye’nin özellikle ekonomik nedenlerden ötürü Rusya’dan özür dilediğini belirten Independent haberi, “Erdoğan’ın iç ve dış politikaları, Türkiye ekonomisinin en önemli dayanaklarından birine [turizm] çok ciddi zarar verdi” diye sona eriyor.
TÜRKİYE TERÖRLE ANILIR HALE GELDİ
Times gazetesinde yer alan analizde ise cihatçıların Türklerin en çok korktuğu taktikleri kullanmaya başladıkları ifade ediliyor.
Son 1 yıl içinde yaşanan saldırıların ardından Türkiye’nin adının terörle birlikte telaffuz edilir hale geldiğini belirten gazete, Atatürk Havalimanı’ndaki saldırının öncekilerden çok daha koordine ve cüretkâr olduğunu belirtiyor.
Analiz şöyle devam ediyor:
“Türkiye son iki yıldır, cihatçıların kendi toprakları içindeki ve Suriye sınırındaki hareketlerine göz yumdu. Önlem almaya başladığında ise IŞİD Suriye’deki en korkulan grup haline gelmişti bile…
“IŞİD Türkiye’de ilk saldırılarında Kürtleri hedef alıyordu. Ama artk hedef kitlesini genişletti. Turistleri ve Türk sivilleri hedef almaya başladı. Salı günkü saldırının mesajı açıktı: Hiç kimse ve hiçbir yer güvenli değil…. Havalimanındaki saldırı Türkiye’nin İsrail ve Rusya ile ilişkilerini onarma adımlarından bir gün sonra yaşandı. Uzun vadede IŞİD’in Orta Doğu’da hakim olduğu bölgelerden çıkarılacağından şüphe yok. Görünen o ki, Türkiye bunun bedelini ağır ödeyecek.” (BBC Türkçe)