LONDRA’DA doğup büyüyen başarılı hukuk öğrencisi Ateşcan Ateş, İspanya’da Avrupa Hukuk Barosu Federasyonu tarafından düzenlenen ‘Uluslararası İnsan Hakları Hitabet Yarışması’na katıldı.
Sivaslı babanın ve Adanalı annenin en büyük oğlu olan Ateşcan Ateş, Londra Southbank Üniversitesinde hukuk bölümünü okuyor. 2 ve 3 Eylül arasında gerçekleşen ‘Uluslararası İnsan Hakları Hitabet Yarışması’na 35 yaş altı avukatlar ve hukuk öğrenciler katıldı. Londra’dan katılan Ateşcan Ateş, Londra Gazete’ye özel açıklamalarda bulunarak, İspanya’nın Bilbao şehrinde düzenlenen yarışma ile ilişkin bilgi verdi.
20 yaşındaki Ateş, Londra Gazete’ye şu açıklamayı yaptı:
‘‘Üniversitemin hukuk bölümünün öğrenci başkan olduğum için (Law society president) üniversiteme gelen hukukla ilgili yarışmalar, seminerler, workshoplar gibi etkinliklerden haberdar oluyorum. Bu yarışma oldukça ilgimi ve dikkatimi çekti. Bunun nedeni ise; insan hakları da çok önemli bir platform. Yarışma konusunun ‘savaş suçları’ olması ise daha fazla ilgilimi çekti, bu konu önemli bir yere parmak basıyordu.
‘ALEVİ TOPLUMU İÇİN DAHA BİR ANLAM İFADE EDİYORDU’
Özellikle bizim gibi yıllarca katliamlar yaşamış, yakılmış, kesilmiş, ezilmiş, ötekileştirilmeye çalışılmış, yok edilmeye çalışılmış Alevi toplumu için daha bir anlam ifade ediyordu. Bunu da fırsat bilip bu yarışmaya katılmak istedim. ‘Böylesi bir platformda değilse nerede’ diyerek kolları sıvadım.
İlk aşamada buradaki seçimlerde ‘savaş suçları nedir?’ başlığı adı altında 5 dakikalık bir konuşma videosunu çekerek komisyona ilettim. Katılımcıların arasından seçilerek finale kaldım. Daha sonra Alevi katliamlarını, özellikle Dersim, Maraş ve Sivas katliamlarının bir savaş suçu olduğunu belirttim. Devletin eliyle, desteğiyle yapılmış katliamlar olduğunu ve bunun da bir savaş suçu olduğunu kanun maddeleriyle anlatacak metin hazırladım. İki kişi South London Law Society, ve iki kişi deWestminster & Holborn Law Society’den toplam dört kişi bir de bize asistanlık yapan hocamızla birlikte İspanya Bilbao’ya, İngiltere’yi temsilen final için yola çıktık. Farklı ülkelerin de katıldığı yarışmada dört kişi finalde kaldı ve münazara yaparak finalde Romanya’dan katılan avukat bir yarışmacı kazandı.’’
Yarışmada beşinci geldiğini ifade eden Ateş, bu yarışmanın kişisel deneyimi kapsamında kendisine olağanüstü bir tecrübe olduğunu ve çeşitli arkadaşlıklar kazandığını belirtti.
‘DURUŞMA GÖZETMENLİĞİ İÇİN DAVET ALDIM’
‘‘Katılan diğer yarışmacılar mezun olmuş hukukçulardı. İçlerinde en genç ve sadece hukuk öğrencisi olan bendim. Ayrıca Alevi olarak yolumu ve yaşanan acı katliamları böylesi bir platformda anlatmak benim için çok önemli ve kıymetliydi. Belki birinci olamadım ancak yarışma sonunda yarışmacıların Alevileri bilmediğini, bilenin de katliamları bu kadar detaylı bilmediklerini ve mutlaka araştıracaklarını dile getirdiler. Bir Jüri üyesi tarafından Türkiye’de haksızlığa uğrayan avukatlar için, Kasım ayında düzenlenecek olan bir duruşmada yardımcı ‘Duruşma Gözetmenliği’ için (Trial Observation) davet aldım.’’
Ateş, henüz birinci sınıfı yeni bitirmiş bir genç olarak böylesi bir ortamda bulunmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu ve geleceği için ciddi bir motivasyon olduğunu vurguladı.
Başarılı hukuk öğrencisi, küçüklüğünden itibaren hukuka karşı özel bir ilgisi ve istediği bir meslek olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
‘‘Çocukluktan bu yana sadece aklımda iki meslek vardı, üçüncüsü hiç olmadı ve bunlardan bir tanesi hukuktu. Daha sonra ilerleyen yaşlarımda ilgi alanımın sosyoloji, politika ve antropoloji olduğunu fark ettim. İki değer arasında kaldığımızda hangisini tercih ettiğimiz kişiliğimizi belirliyor, benim kişiliğimde adalet ve hakkaniyette ağır basıyor diyelim.
‘BENİM İÇİN ‘ADALET BİR PERGELE BENZER’
Birçok insan haksızlığa gelemez ancak bende şimşekler çakıyor böyle bir anda. Çünkü benim için ‘adalet bir pergele benzer’. İyi bir daire çizmek için sivri ucu kaldırmamak gerek. Bence adalet pergelin sivri ucudur diğer uç değerlerime göre değişiklik gösteriyor. Böyle karaktere sahip biriyken insan ilişkilerimin ve hitabetimin de iyi olduğunu kendim hariç ailemin, öğretmenlerimin ve çevremin de söylemleriyle üniversitede hukuk okumaya karar verdim.’’
‘MÜCADELEMİZE VE DAVAMIZA BİR NEBZE DE OLSA FAYDALI OLABİLMEK’
Son olarak gelecek ile ilgili sorduğumuz soruya yanıt olarak, Ateş eğitim hayatına yanı sıra avukat asistanı olarak hukuk bürosunda devam edeceğini söyledi. Ateş ‘‘Günümüz şartlarında çok uzak geleceğe plan yapamıyoruz maalesef. Ancak şu anki planım ve gelecek için hedefim toplumumuza yardım edebilecek iyi bir hukukçu olmak, toplumumuzun ve yaşadığımız ülkenin toplumun arasında bir köprü olmak ve bunun yanında Alevilerin uğradıkları haksızlığa, adaletsizliğe, ezilmişliğe ve ötekileştirilmeye karşı olan mücadelemize ve davamıza bir nebze de olsa faydalı olabilmek’’ ekledi.