kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
35,2183
EURO
36,7619
STERLIN
44,3277
BITCOIN
$96.020
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Hafif yağmur
10°C
LONDRA
10°C
Hafif yağmur
Salı Hafif yağmur
11°C
Çarşamba Açık
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
9°C
Perşembe Kapalı
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
8°C
Cuma kapalı
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
8°C

Mısır ve Türkiye

06.07.2013
0
A+
A-

Mısır’da ordunun seçimle işbaşına gelmiş Cumhurbaşkanı’na karşı darbe yapmasının neden olduğu sarsıntılar hem ülke içinde, hem de bölgede devam ediyor. Mısır’ın siyasi geleceği ile ilgili belirsizlik ortadan kalkmadı. Mursi taraftarları ve karşıtları arasında yaşanan kanlı olaylar gelecek açısından iyimserlik vaat etmiyor. Mısır toplumu ikiye bölünmüş durumda ve taraflar birbirini düşman olarak görmeye başladı. Bir ülke için bundan büyük tehlike olamaz. Umarız Cezayir senaryosu Mısır’da tekrarlanmaz. Bunun olmaması için herkesin sorumlu tavır takınması ve oluşan krize uzlaşıya dayalı bir çözüm üretilmesi gerekir. Şimdiki ortamda bu çok zor. Hiçbir gerekçe darbeyi haklı kılmaz. “İyi” darbe, “kötü” darbe diye bir şey yoktur. Tüm darbeler ve askerin siyasete müdahalesi kötüdür. Seçimle işbaşına gelen yöneticilerin seçimle görevden ayrılması demokrasinin asgari koşuludur. Mısır’daki darbe esas olarak demokrasi özlemine darbe indirmiştir. Kaybeden demokrasi çabaları olmuştur.

   Bu yazıda Mısır’daki gelişmeler ışığında Türkiye’nin Ortadoğu politikasının durumuna kısaca göz atmak istiyorum. Mısır’ın nereye gideceği henüz tam olarak netlik kazanmış olmasa da askeri darbenin Türkiye dış politikası için önemli bir kayıp anlamına geldiği tartışma götürmez. Dünya basınında darbe sonrasında kazananlar ve kaybedenler listelerinde Türkiye kaybedenler arasında sayılıyor ve bu doğrudur. Türkiye, Mursi yönetimindeki Mısır’la stratejik işbirliği politikası uyguluyordu. Bölgenin iki büyük ülkesi arasındaki bu işbirliği önemli ekonomik ve politik sonuçlar doğurabilirdi. Darbe bu durumu tamamen değiştirdi. Gelinen noktada Türkiye’nin Ortadoğu politikalarını soğukkanlılıkla gözden geçirmesi, bazı yeni ayarlamalar yapması gerekiyor.

   Mısır’daki darbeye bölgede Türkiye ve Tunus açık eleştiri getirdi. Türkiye’nin ilke olarak darbeye karşı çıkması ve eleştirmesi doğrudur. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun darbe konusunda yaptığı açıklamanın içeriği, tespitleri doğrudur. Darbenin hedefi kim olursa olsun (dostunuz veya düşmanınız) buna karşı çıkmak gerekir. AK Parti hükümeti Gezi Parkı protestolarını daha iyi yönetebilseydi, Başbakan Erdoğan daha yapıcı bir dil kullansaydı, polis göstericilere karşı aşırı şiddet kullanmasaydı, Türkiye’nin Mısır darbesi konusundaki eleştirilerinin uluslararası etkisi daha fazla olabilirdi. Ne yazık ki, iktidarın ve polisin sergilediği tavır Türkiye’nin uluslararası prestijini olumsuz yönde etkiledi. “Demokrasi herkese lazım olur” sözünü unutmamak gerek.

   AK Parti hükümetinin Ortadoğu’ya açılma ve Arap dünyası ile yakından ilgilenme politikası önceleri Türkiye’nin neredeyse bölgedeki tüm ülkelerle ilişkilerini geliştirmesini sağlamıştı. “Arap Baharının” başlaması ile Türkiye halk hareketlerine destek vererek nüfuzunu daha da artırdı. Kendisi ile ideolojik akrabalığı, yakınlığı olan partilerin Mısır’da, Tunus’ta seçimleri kazanması iyimser beklentiler yarattı. “Kardeş partilerin” yönettiği bir Ortadoğu sanki çok yakın hale gelmişti. Bu beklenti önce Suriye’de engele takıldı. “Müslüman Kardeşler ağırlıklı yeni bir Suriye” beklentisi gerçekleşmedi. Bundan sonra gerçekleşmesi de çok zor. Şimdi Mısır’da Müslüman Kardeşler iktidarı askeri darbe ile yıkıldı. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Filistin İdaresi darbeye açık destek verdi. Ürdün sesini fazla çıkarmadı ama Kral Abdullah darbeden çok memnun. Mursi’ye destek veren Katar zor durumda kalsa da yeni Mısır yönetimi ile ilişkilerini geliştirmeye çalışacak. Hamas zor durumda. Gönlü Müslüman Kardeşler’den yana ama Mısır’la ilişkileri çok önemli. Hamas’ı zor günler bekliyor. Suriye’de Beşar Esad memnun ve mesut. İran, orta yol izlemeye çalışıyor. Şu anda Türkiye’nin üç komşu ülke İran, Irak, Suriye ile ilişkileri problemli. Mısır’daki darbe sonrasında yeni Mısır yönetimi ile ilişkiler problemli olacak. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Filistin İdaresi ile ilişkiler problemli olacak. İsrail ile ilişkiler çok problemli. Libya, Yemen iç sorunlarıyla boğuşuyor. Geriye bir Tunus kaldı. Bu tablo hiç de iç açısı değil.

    Bu tablo karşısında Türkiye’nin bölge için daha pragmatik, gerçekçi ve ideolojik yaklaşımlardan uzak politikalar geliştirmesi gerekir. AK Parti kendini Müslüman Kardeşler ve benzeri örgütlere yakın hissedebilir. Bu onun hakkı. Ama devletin dış politikası bu sempatiler temelinde yürütülmemeli. Sovyetler Birliği bile dış politika ile ideolojiyi birbirine karıştırmamak gerektiğini biliyordu. Mısır’daki darbe öncesinde de Türkiye’nin Ortadoğu politikasına ince ayar yapması ihtiyacı vardı. Şimdi bu ihtiyaç daha acil hale geldi. Ortadoğu kısa zamanda durulmayacak. Kısa zamanda demokratikleşmeyecek. Arap ülkeleri arasında çeşitli nedenlerden kaynaklanan kavgalar bitmeyecek. Türkiye’yi yönetenler herhalde bunları görüyorlar.

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.