KUZEY Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı, C kategorisindeki İngiltere’yi B kategorisine aldı.
İngiltere’den gidenler artık devletin gösterdiği karantina merkezlerinde değil, ev karantinasında kalacak. 7 gün ev karantinasını öngören karar 13 Ağustos’ta yürürlüğe girdi. Yapılan açıklamaya göre, karantina süresince kesinlikle eve ziyaretçi kabul edilmeyecek. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerde, ev karantinası kurallarını ihlal ettiği tespit edilen kişiler otel karantinasına alınacak.
13 Ağustos’tan itibaren (13 Ağustos da dâhil) İngiltere’den adaya gelecek kişilerin uçağa biniş tarihinden önceki üç ile beş gün arasında yapılan ve sonucu negatif olan PCR test sonucunu belgelemeleri kaydı ile KKTC’ye giriş yapabilecekler. Ancak bu kişiler 7 gün süre ile ev karantinasında kalacak.
İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türk vatandaşlar bir süredir Türkiye gibi B kategorisine alınmayı bekliyordu. Hatta buradaki toplum tarafından gittikçe büyüyen bir tepki olmuştu, 1 Temmuz’dan itibaren KKTC bulunan vakaların Türkiye girişli yolculardan oluşmasına rağmen İngiltere’deki yolcuların 7 gün karantina merkezlerinde kalmak zorundaydı.
Bu hafta KKTC Sağlık Bakanlığı tarafından alınan bu kararı hem İngiltere’de yaşayan vatandaşlarla hem de Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan vatandaşlarla değerlendirdik.
Birbirinden ilginç yorum ve cevaplar aldığımız röportajımızda, İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türkler ev karantina kararının yetersiz olduğunu savunarak, Türkiye’den giden yolcuların çifte PCR testi ile giriş yaparken, İngiltere’den giden yolcuların yine zorunlu 7 günlük karantinaya maruz kalması yönünde tepki gösterildi. Öte yandan, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan vatandaşlar ise İngiltere’deki soydaşların memleketlerinden ayrı kalmasının haksız olduğunu vurgularken, koronavirüs ile mücadele kapsamında İngiltere’den giden yolcuların ev karantinasında kalmasının makul olduğu belirtildi.
İngiltere’de yaşayan vatandaşlar İngiltere’nin B kategorisine alınması ile ilişkin şöyle konuştu:
Okan Baysan
KKTC Sağlık Bakanlığının açıkladığı ve İngiltere’den gelecek ziyaretçilerin 7 günlük ‘ev hapsine’ bir anlam verememekle beraber bir önceki konuma göre iyileştirme olduğu da yadırganamaz, ancak hafta sonlarıyla birlikte 10 günlük tatile gelmek isteyen birinin 7 gününü ailesini görmeden ‘ev hapsinde’ geçirmesi hem makul hem de adil bir karar değil. Normal şartlarda yılda 3-4 kez doğduğum memlekette tatillerimi geçirirken, bu yıl malum nedenlerden dolayı Ocak’tan beri Kıbrıs’a gidememenin verdiği özlemle her an gelişmeleri ve alınan kararları takip ederken, 10 Ağustos’ta yapılan açıklama yüreklere su serpmekten öte, mantıki ve bilimsel bir karar olmadığı da kesin. Türkiye’den gelen ziyaretçilere böyle bir kısıtlama yokken ve günlük yeni vaka sayısı Türkiye’de 1200, İngiltere’de 840 civarında seyrederken, ayrıca gerek Avrupa içinde gerekse dışında İngiltere’den gelen turist veya ziyaretçilere kısıtlama getirmeyen 10’larca ülke var. Çifte testlere rağmen Kuzey Kıbrıs’ta alınan 7 günlük ‘ev hapsi’ kararını pek makul bir tarafı olmadığını düşünüyorum. KKTC’de ikamet eden bir gazeteci ve köşe yazarının da dediği gibi ve İngiltere’de yaşayan birçok Kıbrıslı Türk diasporasının bire bir görüşünü de yansıtan dünkü yorumu çok isabetliydi: “Hangi sebeple olursa olsun eğer Türkiye’den gelene karantina uygulamıyorsan veya uygulayamıyorsan; günlük test ve vaka sayısı neredeyse eşit hatta daha az olan İngiltere’ye 7 gün karantina, ciddi haksızlık değil miydi?” Umarım kısa sürede, alınan bu karar güncellenir ve İngiltere’den gelen ziyaretçilere mahsus hiçbir mantıki ve bilimsel dayanağı olmayan.
Şeniz Hussein
Memleket için iyi bir düşünce sonuçta küçük bir ada ve virüsün yayılma potansiyeli daha yüksek. Virüs aniden hızlı bir şekilde yayılırsa herkes için çok riskli bir durum olur. Fakat genel olarak İngiltere’ye karşı daha fazla tedbirler alınıyor ve bizlere de ikinci sınıf vatandaşı gibi davranıyorlar. Burada 300 bin Kıbrıslı Türk yaşıyor. KKTC’deki vakalar İngiltere yolculardan oluşmuyor. Tüm vakalar Türkiye’ye bağlı. İngiltere’den İngiltere’den Türkiye’ye gidenlere karantina veya test yok, İngiltere’den Güney Kıbrıs’a test var ama karantina yok, Kuzey Kıbrıs’ta test ve karantina var. Bu duruma anlam vermek mümkün bile değil. Şahsen, bu şartlarda Kıbrıs’a gidemem çünkü burada en fazla 10 ve 14 gün izin alabiliriz, bir haftasını sadece evde geçirmek mantıklı değil. Bu kararın tek olumlu yanı, Kıbrıs’a gidip karantina merkezini bir ücret ödemektense kendi evimizde kalmamızdır. KKTC Hükümeti, İngiltere’den Kıbrıs’a gideceklerden son 5 gün içerisinde yapılmış antikor testi istemeleri ve negatif olanlara karantina uygulamamalarıdır.
Burcu Demir
Açıkçası İngiltere’nin C kategorisinden B kategorisine alınması pek de bir şey değiştirmiyor. İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türklerin kale alınmadığını ve görmezden gelindiği baştan beri aşikârdı. Koronavirüs önlemleri çerçevesinde eğer zorunlu bir karantina şartı uygulandıysa, bu, Türkiye’den KKTC’ye giriş yapanlar yolcuları içinde geçerli olmalıydı ilk başta. Ancak 7 günlük karantina şartı sadece İngiltere’den gelenlere vardı, şimdi ise ev karantina şartı var. Türkiye ve İngiltere yolcuları eşit derece ‘tehlike’ oluşturuyor ama farklı muameleler yapılıyor. Uçakta bu yolcular yan yana oturuyor. Karantina merkezlerinin koşullarından, yemeklerinden ve hijyeninden şikâyetçi olan tanıdıklarım vardı dolayısıyla ev karantinası bir nebze olsun soydaşlarımız için rahatlatıcı olacaktır. Fakat bu İngiltere’deki Kıbrıslı Türklere haksız muamele yapıldığı gerçeğini değiştirmiyor. Dolayısıyla, tüm bunlar KKTC yetkililerinin samimiyetini sorgulamama neden oluyor. Karantina merkezlerinde zorunluğu kalma şartı İngiltere’deki Kıbrıslı Türklerden para kazanmak için yapılan bir girişimiydi?
Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıslı Türk vatandaşlarımız ise İngiltere’nin B kategorisine alınmasıyla ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
Yağmur Aydındağ
Devletimiz İngiltere’de yaşayan vatandaşlarımıza sahipsiz olmadıklarını hissettirmeli… Dünyamızı ve ülkemizi etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeni ile İngiltere başta olmak üzere yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın yaşadığı zorluklar hepimizin malumudur. Ülkelerine, ailelerine ve arkadaşlarına kavuşmak için gün sayan vatandaşlarımıza devletimizin uygulamış olduğu prosedürlerin karşılıklı fikir teatisi (yetkili temsilcilikler vasıtası) ile belirlenerek ne devletimizin, ne de yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın mağdur olmayacağı bir düzen oluşturulmalıdır. Devletimiz konu ile ilgili olarak İngiltere’nin C kategorisinden B kategorisine alınması yönünde yaptıkları çalışmayı kamuoyu ile paylaşmıştır. Toplumda konuşulanlar dikkate alındığında, İngiltere’de yaşayan vatandaşlarımızda rahatsızlık yaratan bazı uygulamalar yapılan çalışmalar çerçevesinde insanımızın istediği şekle yüzde yüz olmasa bile getirilecektir. KKTC yaşayan vatandaşlarımız ile yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız arasında husumet olduğu algısı yaratmaya çalışanlara fırsat verilmemelidir. Bu bakımdan gerek orda yaşayan vatandaşlarımız, gerekse KKTC yaşayan vatandaşlarımız son derece dikkatli davranmalıdır. Kıbrıs ve Kıbrıslı Türklerin tarihsel süreci incelendiğinde, yaşadığımız zorluklar, çileler, savaşlar hiçbir zaman ve hiçbir nedenle birbirimizi kırmamamız gerektiğini bizlere göstermektedir. KKTC’den İngiltere’de yaşayan vatandaşlarımıza sevgi ve saygılarımı yolluyorum.
Erden Pekri
Sağlık Bakanlığı’na bağlı Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin verdiği bu karar, eğer gerçekten ihlallere göz yumulmadığı sürece ve denetimler normal seviyesinin de üstünde olacak ise bana göre doğru bir karardır. Daha önce bizzat charter uçuşlarla adamıza dönen öğrencilerle ilgili kendi açıklamalarımda da değindiğim gibi unutulmasın ki İngiltere’de yaşayan, okuyan Kıbrıslı Türk insanlarımız, bizim insanımızdır. Diğer ülke vatandaşlarından önce gerekli prosedürlere ve önlemlere uygun bir şekilde ilk onlara adaya gelme fırsatı tanınması da devlet prensiplerinin de bir gereğiydi fakat kısmet bugünlere denkmiş. İngiltere’deki soydaşlarımız elbette bizler için oldukça önlemlidir, sosyal medyaya yazılan olumsuz yorumları kınıyoruz ve çoğumuzun düşüncelerini temsil etmiyor bu yazılanlar. Küçük bir ada olduğumuz için daha dikkatli olmak zorundayız. Şu an mevcut vakalar Türkiye’deki yolculardan oluşuyor ama çifte PCR test ile girişler devam ediyor.
Barış Güngördü
Bilindiği gibi Birleşik Krallık, Koronavirüs salgınını Avrupa’da ölüm sayısı olarak en ağır geçiren ülke oluyor. Birleşik Krallığın, yakın tarihe kadar C kategorisinde bulunması, 14 gün karantina ve test ile KKTC’ye giriş yöntemi genel olarak çok başarılı oldu ve karantina önlemi alınmaya başladıktan sonra bu ülke kaynaklı ciddi bir ithal vaka sayısı veya bulaşma meydana gelmedi. KKTC’ye içinde bulunduğumuz siyasi koşullardan dolayı en çok yolcu/turist Türkiye Cumhuriyetinden gelmekte ve iki ülkenin günlük yeni vaka sayıları, İngiltere’nin test sayıları çok daha fazla olmasına rağmen birbirlerine yakındır. 11 Ağustos 2020 tarihinde Birleşik Krallık 1148 vaka tespit ederken, Türkiye Cumhuriyeti 1183 vaka tespit etti. Bundan dolayı İngiltere’nin B kategorisine çekilmesini makul bulmaktayım. Ülkemize yolcu gelen tüm ülkelerdeki verilerin incelenerek ülke kategorilerinin periyodik olarak düzenlenerek buna göre uygulamaların güncellemesi gerekmektedir. Birleşik Krallıktan gelecek kişilerin hem kendilerini hem de sevdiklerini korumaları için ev karantinası kuralına özenle uyması gerektiğini ve bunun devletimiz tarafından tesadüfi kontroller yapılarak denetlenmesi gerektiğini düşünüyorum.