Türkiye’nin tarihinde kara bir leke olan, Sivas Madımak Oteli’nde 2 Temmuz 1993 tarihinde gerçekleşen katliamın üzerinden tam 26 yıl geçmesine rağmen özellikle Alevi toplumunun yarasının daha dün gibi taze olduğu Londra’da yapılan anma töreninde bir kez daha görüldü.
2 Temmuz Sivas Madımak Katliamı’nı anmak için aralarında toplum temsilcilerinin de bulunduğu yaklaşık 200 toplum üyesi Stoke Newington’daki Madımak Anıtı’nda Salı günü bir araya geldi.
Alevi Dedesi Ali Dereli, Çerağ uyandırıp, kısa bir açılış konuşması yaptı. Dereli konuşmasında Sivas’ta yaşanan katliamda hayatını kaybedenleri anıp, o katliamla ne devletin ne de Alevi toplumunun hala yüzleşemediğini ifade etti. Dereli konuşmasının ardından anma törenine gelenleri hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşuna davet etti. Saygı duruşunun ardından hayatını kaybedenlerin isimleri okunarak yoklama yapıldı. Enfield Alevi Kültür Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi İnan Çiftçi’nin tek tek okuduğu isimlere katılanlar “Burada” diye yanıt verdi. Ardından hayatını kaybedenler için semaha duruldu.
Semahın ardından söz alan Britanya Alevi Federasyonu Başkan Yardımcısı Mahmut Aydoğan, “2 Temmuz tekçi, retçi, merkeziyetçi bir devletin Alevilere Sivas’ta uyguladığı katliamın dışa vurumudur.” diyerek süreci yorumladı.
Aydoğan’dan sonra söz alan İngiltere Alevi Kültür Merkezi Başkanı Kadir Yörük, Sivas Katliamını kabullenmesi zor olan tarihin karanlık günlerinden biri olarak niteledi. Yörük konuşmasının devamında 2 Temmuz’da Sivas’ta yaşananları anlatarak, o gün katliamla doğrudan veya dolaylı olarak ilişkisi olan isimlerin günümüzde devlet kademesinde nasıl yer aldıklarını açıkladı.
Yörük’ün konuşmasının ardından yazar Aydın Çubukçu söz aldı. Çubukçu, “Bu faciada canlarını kaybedenlerin büyük çoğunluğu Alevi kardeşlerimizdir. Onları anmak, onların anısıyla hüzünlenmek ve yeni mücadeleler için kendimizi cesaretlendirmek elbette öncelikle Alevilerin hakkıdır.” deyip, o gün hayatını kaybedenler arasında Alevi olmayanların da olduğunu hatırlatarak, onlar adına konuştu.
Çubukçu’dan sonra Demokatik Güç Birliği adına söz alan İnci Kaya, konuşmasına bir şiirle başladı. Kaya konuşmasında “Biz bu katliamı Çorum’dan, Maraş’tan, Gezi’den, Gazi’den, Ermeni katliamından, Koçgiri’den, Dersim’den biliyoruz.” diyerek devlet eliyle katliamlar yapıldığını dile getirdi.
Kaya’nın ardından söz alan Enfield Alevi Kültür Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi İnan Çiftçi, “26 yıldır bu yangın sönmedi; kalplerimizi hala katledilen canlarımızla yanmakta. Adalet terazisi dengesini bulmadıkça, suçlular cezalandırılmadıkça ne diri diri yanan canlarımızı ne de o yangını unutacağız.” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından Enfield Alevi Kültür Merkezi öğrencileri saz çalıp, deyişler okuduktan sonra anma programı sona erdi.