Haber: Sanem Sahin
Komşusuyla yaşadığı sorun nedeniyle, hayatının zindana döndüğünü belirten Ali Rıza Pamuk, yıllardır uğraşmasına rağmen sorununa halen çözüm bulunamamasına isyan etti.
Hackney Belediyesi’ne ait Moredown House’da ikamet eden Ali Rıza Pamuk, üst komşusunun gürültüsüne dayanamadığı için başlattığı yasal prosedürden hiç bir olumlu sonuç alamazken, komşusuyla yaşadığı husumetin ölüm tehditlerine kadar vardığını belirterek şunları söyledi:
‘Hackney Belediyesi’nin bu tutumunun tamamen ırkçı bir yaklaşım olduğuna inanıyorum. Bölgede benim gibi sorun yaşayan, Türkçe konuşan topluma mensup onlarca aile sayabilirim. Belediye yaşadığım sorunlara seyirci kalmakla yetinmeyip, şikayetçi olduğum komşumla beni yüzyüze getirerek aramızda tahammül edilemez bir husumet yaşanmasına neden oldu.’
Amhurst Road’da bulunan Moredown House’daki daireye 7 yıl önce taşınan Pamuk ailesi, üst kattaki komşularının hafta sonu dahil olmak üzere, gece yarılarına kadar süren partilerine, kavgalarına ve yaptıkları gürültülere dayanamadıkları için belediyenin Türkçe el kitapçığında yazan prosedürü takip ederek, şikayette bulunduklarını belirtti. Bir süre sonra belediyenin ‘ara buluculuk’ servisi tarafından komşusuyla yüzyüze getirildiğini belirten 2 çocuk babası Ali Rıza Pamuk, ‘Komşum orada son derece kibar bir şekilde özür diledi. Ancak sonrasında intikamını çok kötü aldı. Sorun yıllardır artarak ediyor ve ailecek huzurumuz kalmadı’ şeklinde konuştu.
Arabasının camlarının kırıldığını, tekerleklerinin bıçakla kesildiğini, kapılarının önünde çöpler, hatta insan dışkıları bulduklarını belirten Pamuk, yaşanan husumetin ölüm tehditine kadar uzandığını iddia etti. 10 yaşındaki oğlunun bina önündeki parkta oynarken, komşusunun yakın arkadaşı tarafından tokatlandığını belirten Pamuk, ‘Komşumum 16 yaşıdaki oğlu, arkadaşlarıyla birlikte, neredeyse her akşam bizim kapımızın yanındaki merdivende toplanıp anti sosyal davranışlar sergiliyor. Eşim ve iki çocuğum eve girip çıkarken bile kokuyorlar. İnsanın evine girerken korkması, hatta evine girmek istememesi kadar büyük sorun olabilir mi?’ diye konuştu.
Komsuşuyla yaşadığı sorunların mamhekemeye intikal ettiğini belirten Ali Rıza Pamuk, Edmonton Country Court’tan 12 Temmuz 2011 tarihinde çıkan kararla komşusuna ‘Injuction Order’ yani zarar vermesi halinde suçlu duruma düşüleceğini belirten bir tedbir kararı verildiğini belirten Ali Rıza Pamuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Tehditler, küfürler, inadına yapılan gürültüler hala devam ediyor. Belediye’ye sayısız mektup yazdım. Belediye meclis üyeleri ve bölge milletvekillerinden Diane Abbott ve Meg Hillier benim adıma mektuplar gönderdiler. Defalarca polis geldi, ancak elde var sıfır. Belediye yeterli kanıt olmadığını söyleyip bizi bu dayanılmaz psikolojik işkencenin içinde yapayalnız bırakmaya devam ediyor. Sayısız kez belediyenin gürültüden sorumlu ekibini aradım. Eve gürültüyü tespit eden özel cihazlar takıldığını duymuştum ama söz konusu ekip sadece müzik sesiyle ilgilendiklerini belirtip ilgilenmedi. Polise haber verin dedi. Polisi aradım, heryerde gürültü olduğunu bu konuda birşey yapamayacaklarını söyledi. TMO ofisine defalarca gittim, yazdım.. Çalmadığım kapı kalmadı ama sonuç yok.’
PSİKOLOJİMİZ BOZULDU
Yıllardır yaşadığı sorunlar nedeniyle panik atak ve anksiyete yaşadığını, söz konusu rahatsızlıklarının doktor raporlarıyla da belgelendiğini belirten Ali Rıza Pamuk, çocuklarının da korkudan dışarı çıkamaz hale geldiklerinin altını çizdi.
KİMSE KİMSEYİ ŞİKAYET ETMESİN
Belediyenin Türkçe hazırladığı kitapçıklarda, gürültü sorunları ve komşu anlaşmazlıklarıyla ilgili nasıl bir yol izleneceğinin gayet güzel anlatıldığını belirten Pamuk, söz konusu prosedürü izleyenlerin kendisi gibi mağdur olacaklarını söyleyerek, ‘Belediye sorunu çözmediği gibi, komşuyla aranızda düşmanlık doğmasına neden oluyor, sonrasında da seyirci kalıyor. “Yeterli kanıt yok” diyor. Gürültüleri telefonuma kaydedip dinlettim, ona bile inanmadılar ve dikkate almadılar. Ölüm tehditi alıyorum. Çözüm için öldürülmem mi gerekiyor? Kimse sorununu belediye ile çözmeye çalışmasın, çünkü belediye özellikle seyirci kalıyor.’
BELEDİYE BUNU TÜRKLERE YAPIYOR
Hakcney Belediyesi’nin kırık dökük, harabe haldeki evleri Türkçe konuşan topluma tek seçenek olarak sunduğunu belirten Ali Rıza Pamuk, 7 yıl önce eve girdiklerinde kapıda kilit dahi olmadığını vurgulayarak şöyle dedi:
‘Evin duvarları harabe haldeydi. Tuvaleti, banyosu kullanılamayacak kadar kötüydü. Gerekli onarım çalışmalarının belediye tarafından yapılacağına dair söz verilmişti ama ne gelen oldu ne de giden. Gücümüzün yettiği kadar evi yavaş yavaş onarttık ve bu hale getirdik. Ancak bu tür sorunlar yaşayan tek biz değiliz. Türklere hep aynı şey yapılıyor.’
Hackney Belediyesi’nden, konuyla ilgili olarak yönelttiğimiz sorulara, gazetemizin yayına girdiği saate kadar herhangi bir geri dönüş olmamıştır.
BELEDİYEDEN YANIT
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Hackney Belediyesi ise ırkçılık suçlamalarını kesinlikle reddederken, Türkçe konuşan toplumun sorunlarıyla ilgilenen ayrı bir grupları olduğunu belirtti.
Belediye yetkilileri, Ali Rıza Pamuk’un yaşadığı sorunla ilgileneceklerini ifade ettiler.
<div>
</div>
