Yılın son yazısında geride bıraktığımız yılın bilaçosunu çıkarmaya çalışmak, gelecek yıl konusunda bazı öngörülerde bulunmak gelenektir. 2015 yılı iyi ve kötü yönleriyle tarihe mal oluyor. 2016’ya “Merhaba” diyoruz. Uluslararası gelişmeler açısından 2015 nasıl bir yıl oldu? 2016 nasıl bir yıl olacak? Geçmişin değerlendirmesini yapmak daha kolaydır. Gelecek konusunda ise sadece bazı spekülasyonlar yapabiliriz. Geleceği bilmek mümkün değildir. Bildiğini söyleyenlere inanmayın.
2015 yılında iyimserlik yaratan gelişmeler nelerdi? Belli başlı bir kaç olayı hatırlayalım. 14 Temmuz 2015’te İran’ın nükleer programı konusunda P5+1 (Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülke ve Almanya) grubuyla İran arasında tarihi bir anlaşmaya varıldı. Böylece uzun zaman Ortadoğu’nun üzerinde Demokles’in Kılıcı gibi sallanan korkunç bir savaş tehlikesi ortadan kalkmış oldu. Uzun ve zor diplomatik çabalar sonucu elde edilen bu başarı dünya barışına önemli bir katkı olarak tarihe geçecektir.
İnsanlığın tümü açısından sevindirici olan bir diğer anlaşma küresel ısınma konusunda 195 ülke arasında, 12 Aralık’ta, BM Paris İklim Konferansı’nda varılan tarihi anlaşmaydı. Kimileri burun kıvırsa da Paris İklim Anlaşması 2015 yılının önemli başarıları arasında yer alıyor. Bu anlaşma da uzun ve çetin diplomatik çabaların ürünüydü. Üzerinde yaşadığımız gezegeni ve tüm canlıları korumak, gelecek kuşaklara karşı görevlerimizi yerine getirmek açısından önemli bir adımdı. Şimdi önemli olan varılan anlaşmanın hayata geçirilmesi, fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye hızla geçişi sağlamaktır.
Yenilenebilir enerjiye geçiş amacımıza rağmen hala büyük oranda petrole bağımlıyız ve 2015 yılı petrol fiyatlarının hızla düştüğü bir yıl oldu. 2012’de bir varil petrolün fiyatı 125 dolardı. Şimdi 37 dolar civarında. Düşük petrol fiyatları 2015 yılına damgasını vurdu. Bu durum tüketiciler ve petrol ithal eden ülkeler açısından olumlu sonuçlar doğururken Rusya, İran, Suudi Arabistan, Venezuela gibi petrol ihraç eden ülkeleri zora soktu. Suudi Arabistan akaryakıt fiyatlarına yüzde 50’ye varan zam yaptı. Devlet harcamalarını ve vergileri artırma kararı aldı. Venezuela çok ciddi ekonomik sıkıntılar yaşıyor. Rusya ve İran ekonomileri de zorda. Petrol fiyatlarının yakında artması beklenmiyor. Daha da düşebilir.
2015 yılının en kötü yönü kuşkusuz Ortadoğu bağlamında yaşanan gelişmelerdi. 250 binden fazla insanın hayatına mal olan Suriye’deki savaş tüm olumsuz sonuçlarıyla yıl boyunca devam etti. Savaş Rusya’yı da içine çekti. AB mülteci krizi ile karşı karşıya kaldı. Rusya’nın Suriye’de askeri operasyonlara başlaması durumu daha da karmaşıklaştırdı. Türkiye-Rusya ilişkilerinde krize yol açtı. IŞİD’in Ankara, Paris, Beyrut’ta gerçekleştirdiği terör saldırıları bu örgütün neler yapabileceğini hatırlattı. Ortadoğu’nun tümünde kaos yaşanıyor. Devlet sisteminde çöküş yaşanıyor. 2016 yılında Suriye iç savaşının sona erdirilmesi ve IŞİD’in yenilgiye uğratılması için çabalar devam edecek. BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye konusunda oybirliğiyle aldığı karar diplomatik süreç açısından bazı umutlar doğururken Irak ordusunun Ramadi kentini IŞİD’den geri alması askeri alanda da iyimserliğe neden oldu. 2016 yılı Suriye trajedisinin sona erdiği yıl olur mu?
2016 yılı ABD’de başkanlık seçimlerinin yapılacağı yıl olacak. Dünyanın süper gücünü kimin yönettiği çok önemli. Cumhuriyetçi Parti adayları tam bir fiyasko. Demokrat Parti adaylığını büyük olasılıkla Hillary Clinton kazanacak. Bayan Clinton, ABD’nin ilk kadın Başkanı seçilerek tarih yazabilir. 2016’da Avrupa’nın sorunları devam edecek gibi. Gözler İngiltere üzerinde olacak. İngiltere AB üyeliğinden ayrılacak mı? Ayrılırsa bunun hem AB, hem de İngiltere açısından doğuracağı sonuçlar ne olacak? 2016’da da Yunanistan’ı yakından izlemek gerekecek. 2015’te bir şekilde Euro bölgesi içinde kalması sağlanan bu ülkenin çok ciddi sorunları henüz çözümlenmiş değil. İspanya, İtalya hatta Fransa gibi ülkelerin ekonomik durumları da sorunlu. AB, ya İngiltere’yi içinde tutarak ve sorunlarını aşarak yoluna devam edecek, ya da zayıflama sarmalında debelenecek.
Kıbrıs açısından 2015 yılının özellikle ikinci yarısına müzakere süreci ve çözüm beklentileri damgasını vurdu. Kıbrıslı Türkler arasında önce Eylül, sonra Kasım bağlamında beklentiler yaratıldı. Şimdi de Mart beklentisi var. Mart beklentilerinin gerçekçi olmadığı ortada. 2016 yılı Kıbrıs müzakere süreci ve Kıbrıslı Rumların parlamento seçimleri açısından önemli bir yıl olacak. Müzakere süreci konusunda gerçekçi değerlendirmeler yapmakta yarar var.
2016 yılının tüm dünya için 2015’ten daha iyi bir yıl olması dilekleriyle siz okurların yeni yılını candan kutlarım.