Maalesef Donald Trump yönetiminin izlediği politikalar nedeniyle Ortadoğu çok tehlikeli bir yöne doğru ilerliyor. Trump’ın müttefik ülkelerin görüşünü hiçe sayarak tek taraflı politikalar izlemesi ve bu çerçevede İran’la varılan nükleer anlaşmadan çekilmesi yeni bir savaşın habercisi gibi. Trump, amacının İran’la “daha iyi bir anlaşmaya varmak” olduğunu söylüyor ama dünyada kimse buna inanmıyor. İnanmamakta haklılar. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun İran’a sunduğu 12 maddelik ültimatom savaşa doğru atılmış bir adımdır. Pompeo, İran’ın bu talepleri kabul etmeyeceğini bilmiyor mu? Biliyor. İran’ı tehdit ederek “daha iyi bir anlaşma” elde etmenin mümkün olmayacağını herhalde Amerikan diplomasisi bilir. Peki, İran’ın kabul etmeyeceği talepler veya tehditler niçin ortaya konuyor? Bunun mantıklı tek açıklaması var. Savaşa zemin hazırlamak. Bush yönetimi önce Irak’ı işgal etmeye karar vermiş sonra da gerekçeler üretmişti. Bu gerekçelerin yalan olduğu savaş olup bittikten sonra ortaya çıktı. Trump ve çevresi (John Bolton, Mike Pompeo) şimdi aynı senaryoyu İran’da deneme niyetinde gibi. Ama İran Irak değil. İran’ı yönetenler Saddam Hüseyin değil. Dünya 2003’teki dünya değil. Bush, Ortadoğu’da çuvallamış ve İran’ın güçlenmesinin önünü açmıştı. İran’ın Irak, Suriye ve Lübnan’da elde ettiği başarıların temelinde Bush’un hataları vardır. Şimdi Trump da çuvallayacak. Hem ülkesine, hem de bölgeye büyük zararlar verecek. Umarız bu çılgınlığın önüne geçilir.
ABD’nin dünyanın tek patronu olduğu dönem gerilerde kaldı. Trump bunu kabul etmek istemese de Irak savaşından bu yana köprülerin altından çok sular aktı. ABD, Suriye’de istediğini yapabildi mi? Yapamadı. Beşar Esad’ı deviremedi. Niçin? Çünkü karşısına Rusya ve İran çıktı. ABD’nin gücünü dengelemede özellikle Rusya önemli rol oynadı. Suriye’de rejim değişikliği sağlayamayan ABD İran’da sağlayabilir mi? Trump’ın, Pompeo’nun amacı rejim değişikliğidir. Bunu gizlemiyorlar. Peki bu mümkün mü? Değil. Rejim değişikliğine sadece İran halkı karar verebilir. Trump ve Pompeo’nun ilan ettiği yaptırımlar ve tehditler İran halkını daha fazla rejim etrafında birleştirecek. İran’da halk dış baskılara boyun eğmez. Şu anda Ortadoğu’da bir cepheleşme var. Bir yanda ABD, İsrail, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri. Diğer yanda da İran, bölgedeki müttefikleri ve Rusya var. Bir şekilde Çin de ABD’nin karşısında olacak. ABD, İsrail ve Suudi Arabistan’ın peşine takılıp bir savaşa girecekse bundan zararlı çıkacak. Avrupa ülkelerinden hiç bir destek almayacak. Türkiye’yi yanında bulmayacak. Bush, İngiltere’yi yanına alabilmişti. Trump yalnızları oynayacak. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olacak.
Pompeo, İran’ı yaptırımlarla ve askeri güçle “ezme” tehdidinde bulunuyor. ABD yaptırımlarının İran’ı zorlayacağı muhakkak. Ama bu yaptırımlar sadece İran’ı zorlamayacak. Avrupalıları, İran’la iş yapan tüm ülkeleri zorlayacak. Peki Avrupa ve Rusya, Çin gibi ülkeler eli kolu bağlı mı kalacak? Sanmıyorum. Rahmetli İnönü “Yeni bir dünya kurulur” demişti. Trump bu akılla devam ederse “yeni bir dünya” kurulacak. Dünya Trump’ı daha ne kadar çekecek? “Yetti artık” noktasına doğru ilerliyoruz. İran halkı yaptırımlar altında yaşamaya alışmış bir halktır. Yaptırımlar gevşediği, Batı ile iyi ilişki olanağı ortaya çıktığı zaman Hatemi, Ruhani gibi ılımlılara oy verir. Ama Pompeo’un politikaları İran’da şahinlerin işbaşına gelmesinden başka bir işe yaramayacak. İran, Irak, Suriye ve Lübnan’daki dayanakları, Rusya’nın, Çin’in ve belki Avrupa’nın, Türkiye’nin desteği ile ayakta kalabilir. “Nükleer anlaşmadan vazgeçtim” deyip nükleer silah üretme yoluna girebilir. Ne de olsa bu dünyada ABD’nin rejim değişikliği planlarından kurtulmanın tek yolu nükleer silahlara sahip olmaktır. İran bu yola girerse Suudi Arabistan, Mısır gibi ülkeler de nükleer silah geliştirme yoluna girebilir. İran’la varılan anlaşmayı beğenmeyen Trump, Ortadoğu’da nükleer silahların yayılması olgusunu tetikleyen lider olabilir.
Trump, galiba Kuzey Kore ile sorunları halledip İran’ın üzerine çullanma hesapları yapıyordu. Şimdilik bu hesaplar bozuldu. ABD-Kuzey Kore zirvesinin iptalinden sonra Kuzey Kore ile kriz geri gelir mi? Şimdilik karşılıklı açıklamalar ılımlı ama belli olmaz. Bu durumda ABD hem İran, hem de Kuzey Kore ile uğraşmak zorunda kalacak. Dış politikada beceriksizlik bu olsa gerek. Trump’ın ve yakın çevresinin amacının İran’la savaş olduğuna kuşku yok. Trump Ortadoğu’da çuvallayacak ama bu arada bölge harap olacak. Böylesi bir savaş felaket olur. Aklı başında tüm politikacıların, tüm ülkelerin bu maceracılığa karşı çıkması gerek. Trump’a “dur” demek lazım.