İngiltere’de yapılan bir araştırma, kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan ve 44 bini aşkın insanının ölümüne neden olan yeni tip koronavirüs salgınının bahar aylarında etkisi kaybedeceğine dair umutları güçlendirdi. Kovid-19’un akrabası olan üç tip koronavirüsü inceleyen uzmanlar, enfeksiyonların ilkbaharda durma noktasına geldiğini keşfetti.
İngiliz araştırmacılar, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) akrabası olan üç tip koronavirüsün neden olduğu solunum yolu hastalıklarının yıllar içindeki artış oranlarını incelediler. Uzmanlar enfeksiyonların ilkbaharda durma noktasına geldiğini ve kışa kadar geri dönmediğini keşfettiler. Bilim insanları buradan hareketle ısı, nem ve güneş ışığının yeni tip koronavirüsü de mayıs ayında yavaşlatabileceğini öngörüyor.
İngiltere’de yapılan bir araştırma Türkiye dahil 200’ün üzerinde ülkede görülen ve dünya genelinde 44 bini aşkın kişinin hayatını kaybetmesine yol açan yeni tip koronavirüsün (Kovid-19 ya da SARS-CoV-2) bahar aylarında etkisini kaybedeceğine dair umutları güçlendirdi. Bilim insanları mayıs ayında koronavirüsün yayılımının yavaşlayacağını öne sürdü.
University College London’daki uzmanlar, beş yıl boyunca Kovid-19’a neden olana benzer üç koronavirüs vakasını analiz etti.
2006-2011 yılları arasında mevsimsel grip, bronşit, zatürre gibi çeşitli solunum yolu hastalıklarına sebep olan üç tür koronavirüsün (HCoV-NL63, HCoV-OC43 ve HCoV-229E) incelendiği çalışmada, enfeksiyonların bahar zamanlarında azaldığı ve kış aylarına kadar artmadığı kaydedildi. Bilim insanları bu çalışmadan yola çıkarak sıcaklığın, güneş ışığının ve nemin koronavirüs izlerini sildiğini belirtti.
Robert Aldridge liderliğindeki UCL’de araştırma ekibi, Grip İzleme (Flu Watch) topluluk çalışmasının verilerini kullandı. Katılımcılar, İngiltere’deki gönüllülerden rastgele seçildi ve tüm hane halkı üyeleri çalışmaya katılmaya davet edildi.
Katılımcılar, solunum yolu hastalıklarının herhangi bir semptomunu bildirmek için haftalık olarak temasa geçtiler. Araştırmacılar, her mevsimde koronavirüs oranının haftalık olarak yüz binde 390 olduğunu saptadı. Şubat – mart arasında ise bu oran en yüksek seviyesine yani yüz binde 759’a çıktı.
Daha sonra, mayıstan ağustosa kadar, vakalar neredeyse yüz binde sıfıra kadar indi. Ancak, İngiltere’de kış aylarının yaşandığı kasım ayından itibaren vakalar tekrar artmaya başladı.
‘Wellcome Open’ isimli araştırma dergisinde yayımlanan çalışmada yazarlar şu ifadeleri kullandı:
“Çalışmamız HCoV’un İngiltere’de mevsimsel bir artış izlediğini, kış mevsiminde ise zirveye çıktığını gösteriyor. Mevsimselliğin kısmen sıcaklık, nem ve güneş ışığı gibi hem virüslerin hayatta kalmasını etkileyen hem de bağışıklık sisteminin bu enfeksiyonlara ne kadar iyi tepki verebileceğini etkileyen çevresel faktörlerden kaynaklandığına inanıyoruz.”
Makalenin baş yazarı Aldridge ise “Bulgularımız, İngiltere’de yaz aylarında da devam edecek fakat daha düşük yeni tip koronavirüs bulaşma seviyelerini görebildiğimizi destekliyor” ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) mevsimsel olarak akrabaları gibi davranıp davranmayacağı konusunda tartışmalar var.
Southampton Üniversitesi Araştırma Görevlisi Dr. Michael Head, UCL tarafından yapılan araştırmanın yeni tip koronavirüsün yaz aylarındaki seviyesine ilişki yararlı bir tahmin sağlayabileceğini söyledi. Ancak, epidemiyoloji ve halk sağlığına etkisi dolayısıyla yeni tip koronavirüsün mevcut ‘soğuk algınlığı’ tipi koronavirüslerden çok farklı olduğunu vurguladı.
Head, “Kovid-19 vakalarının sıcaklık ve nem gibi çevresel değişikliklere tepki olarak azalıp azalmayacağı henüz kanıtlanmadı. Güneydoğu Asya ve Orta Doğu gibi yüksek ısı ve nemin olduğu bölgelerde çok sayıda vaka var. Yaz geldikçe vaka sayısının düşüp düşmeyeceğini henüz bilmiyoruz, ama bence bunun gerçekleşmesi pek mümkün değil” açıklamasını yaptı.