kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
STERLIN
44,2960
BITCOIN
$97.367
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Hafif yağmur
7°C
LONDRA
7°C
Hafif yağmur
Pazar Rain and snow
7°C
Pazartesi Parçalı bulutlu
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
10°C
Salı Kapalı
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C
Çarşamba parçalı az bulutlu
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C

Kıbrıs sorunu: 1963’ten 2013’e

14.12.2013
0
A+
A-

Aralık 1963’te, yani tam 50 yıl önce, Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türkler arasında Londra ve Zürih Antlaşmaları ile 1960’ta kurulan ortaklık çökmüştü. 4 Mart 1964’te BM Güvenlik Konseyi adadaki anlaşmazlık konusunda 186 sayılı ilk kararını kabul etmiş, adaya BM Barış Gücü gönderilmesini önermişti. O zamandan beri Barış Gücü adada. O zamandan beri BM Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için çaba harcıyor. Aralık 2013’te durum ne? Bu satırlar yazıldığı sırada Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu adada temaslar yapıyor ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in adadan ayrılmadığı açıklanmıştı. Nikos Anastasiadis, Rum siyasi parti liderlerini acil toplantıya çağırdı ve toplantıdan sonra gazetecilerin sorularına “öğleden sonrayı bekleyelim” cevabını verdi. Bu, ortak açıklama konusunda pazarlıkların devam ettiği anlamına geliyor. Sürpriz bir gelişme olur mu? Göreceğiz. Downer’in adada kalma süresini uzatması önemli. Umudumuz yoğun diplomasinin sonuç üretmesi. 2013’ün bitmesine sayılı günler kala müzakereleri başlatma kararı alınabilecek mi? Yoksa, müzakere beklentilerimizi 2014’e mi aktaracağız?

Kıbrıs sorununun ne zaman başladığı tartışma konusudur. Malum, herkes Kıbrıs sorununu ağrıdığı yerden başlatır. Kıbrıslı Rumlar için başlangıç tarihi 1974’tür. Kıbrıslı Türkler için ise 1963’tür. Aslında daha gerilere gitmek de mümkündür. 1950’de Kıbrıslı Rumların yaptığı enosis plebisiti ve 1954’te Yunanistan’ın Kıbrıs konusunu BM’ye götürmesi önemli dönüm noktalarıdır. İsteyen daha gerilere, 1821 Yunan ayaklanması ve Kıbrıslı Rumların bu ayaklanmaya destek vermesine, 1878’de adanın İngilizlere kiralanmasına gidebilir. Şöyle veya böyle Kıbrıs sorunu önemli bazı aşamalardan geçerek bugüne geldi. 1960, 1963, 1974 bu süreçte önemli dönüm noktalarıdır.

Aralık 1963’ün 50. yıldönümündeyiz. 50 yıl oldukça uzun bir süre. Tüm hayatımız Kıbrıs sorunu, müzakereler ve çözüm beklentileri ile geçti. Aradan bu kadar uzun süre geçtiği halde sorun henüz çözümlenmediği için tarafların 50 yıl önce 1963’te yaşananlara bakışında pek değişiklik olmadı. Kıbrıslı Rumlar hala “Kıbrıslı Türk azınlık devlete isyan etti” noktasında. Henüz mürekkebi kurumamış anayasada köklü değişilikler yapma girişiminin doğru olup olmadığı pek sorgulanmıyor. “Süreç içinde ödenen fatura, ortaklığı tehlikeye atmaya değer miydi?” sorusu cevap bekliyor. Kıbrıslı Türkler için tüm sorunlar 1963’te başlıyor. Anlaşmazlık devam ettiği sürece tarihe oluşmuş kalıpların dışında, daha objektif olarak bakmak kolay olmuyor. Burada anlatmak istediğim milliyetçi propagandanın yerini sol propagandanın alması, deyim yerindeyse “barış tarihçiliği” yapılması değildir. Nereden gelirse gelsin propaganda propagandadır. Abartılarla doludur. Belgelere dayalı, ciddi tarihçilikten söz ediyorum. Bu tür çalışmalar hiç yok demiyorum ama resmi söylem ve kamuoyunun bakışı bundan pek etkilenmiyor. Sorun çözümlenmediği sürece geçmişteki acılara objektif yaklaşım ve bunun geniş kabul görmesi zor gibi.

Her iki taraf için acılı geçmişten dersler çıkararak daha iyi bir gelecek inşa etmek, kalıcı olacak bir ortaklık kurmak mümkün olacak mı? Aralık 2013’te cevap bekleyen soru bu. Bunun sağlanması için müzakerelere başlanmak gerek. Ekim ayından beri beklemedeyiz. Üç aydır devam eden diplomatik çabalar en kritik noktasına ulaştı. Sonuç alınıp alınmayacağı bugün belli olacak. Bu çabalar sonuç veremezse 2014’e kötümser bir giriş yapılmış olacak.

Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun önce Atina’yı ziyaret edip sonra adaya gelmesi, müzakereleri başlatma konusunda Türk diplomasisinin aktif tavrını sergiliyor. Ortak açıklama ile ilgili çalışmalara Türkiye bakan düzeyinde katkı koymaya çalışıyor. Kıbrıs sorununa çözüm bulma ve Doğu Akdeniz’de barış ve istikrar sağlama vizyonu uluslararası topluluk tarafından da destekleniyor. 50 yıldan beri BM’nin gündeminde olan ve bir türlü çözümlenemeyen Kıbrıs sorununa şimdi kapsamlı ve kalıcı bir çözüm üretilebilecek mi? Gerekli irade ortaya konursa bu hedefe ulaşılabilir. Bunun kolay olmayacağını bilmekte yarar var. Ortak açıklama konusunda yaşanan zorluklar bunun göstergesi.

Yoğun diplomatik çabaların sonucunu bekliyoruz. Topun direkten dönmemesi umudu ile diplomasiye başarılar dileriz.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.