Kıbrıs Rum ekonomisi ile ilgili gelişmelere baktıkça insanın aklına “Her yer karanlık” sözleri geliyor. Geçmişte Kıbrıslı Türklerin gıpta ile baktığı bu ekonomi ile ilgili tablo gün geçtikçe daha iç karartıcı hale geliyor. İnsanlar durumun kötü olduğunu biliyordu ama bu kadar kötü olduğunu tahmin edemiyordu. Cuma günü yapılan ve üzerinde anlaşmaya varılan 10 milyar Euro’luk kurtarma paketinin nihayet onaylandığı Euro bölgesi maliye bakanları toplantısı öncesinde Avrupalılar tarafından basına sızdırılan bilgi bomba etkisi yaptı. Kıbrıs Rum ekonomisinin kredi ihtiyacının 17.5 milyar Euro değil, 23 milyar Euro olduğu gerçeği insanların kötümserliğini ve ekonominin geleceği ile ilgili belirsizliği daha da artırdı. En azından kısa vade için tablo gerçekten karanlık.
Belli ki, onaylanan 10 milyar Euro’luk kurtarma paketi sorunları çözümlemeye yetmeyecek. Yeni veriler ışığında gerekli olan 6 milyar Euro’luk ek kaynak Troyka’dan gelmeyecek. Anastasiadis, Olli Rehn,Jose Manuel Barroso ve Herman Van Rompuy’a mektup yazarak ek yardım isteyeceğini açıkladı. Fakat ek yardım alma olasılığı yok gibi. Almanya Maliye Bakanlığı, 10 milyar Euro’dan fazla kredi verilmesinin söz konusu olmadığını açıkladı. Olli Rehn de, ek yardım verilmeyeceğini söyledi. Anastasiadis hükümeti bu parayı iç kaynaklardan temin etmek için çaba harcayacak. Maaşlardan yeni kesintiler yapılması, vergilerin artırılması, altın rezervlerinin satılması ve benzeri önlemler uygulamaya konacak. 14 ton altın rezervinin satılması bekleniyor. (Altın rezervlerinin satılması Euro bölgesinde bir ilk olacak.) Banka mevduatlarından yeni kesintiler yapılacak mı? İnsanların bu yöndeki korkusu arttı. Kısıtlamalar kaldırılınca insanlar paralarını bankalardan çekecek. Yurt dışına aktarmayı veya yastık altında tutmayı tercih edecek. Bu durumda bankalar nasıl ayakta kalacak? Halkın kaçınılmaz olan yeni kemer sıkma önlemlerine ve hükümete tepkisi artacak. Ekonomi canlanma yerine daha da daralacak. Olli Rehn, 2013 yılında Kıbrıs Rum ekonomisinin yüzde 12.5 ile yüzde 15 civarında daralacağını kabul etti. 2014 ile ilgili tahminler de iyimser değil. 2014 için yüzde 4-5 civarında ekonomik daralma öngörülüyor. Ekonomik daralma halen yüzde 15’e ulaşan işsizlik oranında sıçramaya yol açacak. Bütçe açığı büyüyecek. Yaralar soğudukça verdiği sosyal acı artacak.
Her şey yolunda giderse 10 milyar Euro’luk kurtarma paketinin ilk diliminin Mayıs ayı ortalarında Anastasiadis hükümetine ulaşması bekleniyor. Devlet çarklarının dönebilmesi, maaşlar dahil gerekli ödemelerin yapılabilmesi için bu kredinin gelmesi şart. Haziran ayı başında devletin 1.4 milyar Euro borç ödemesi gerekiyor. Troyka’dan gelecek kredi acil sorunların çözümüne yardımcı olacak. Fakat, esas amaç olan ekonomiyi düze çıkarma konusunda başarılı olması pek mümkün görünmüyor . Memorandumda belirlenen süre içinde bütçeyi dengelemek mümkün olacak mı? Zor. Yunanistan’da verilen kredilere rağmen işler kötüye gidince yeni kurtarma paketleri gündeme gelmişti. Kıbrıs Rum ekonomisi için aynı şey yapılacak mı? Sanmıyorum.
Kıbrıs Rum ekonomisini kurtarma çabalarında konuya taraf olan tüm kurumlar inanılırlıklarını (kredibilitelerini) yitirdiler. The Wall Street Journal durumu şu cümleyle özetledi: “Ülke kurtarma alanında hiçbir zaman bu kadar az para için bu kadar çok taraf böylesi kredibilite kaybına uğramadı.” Uluslararası Para Fonu (IMF), Avrupa Merkez Bankası, Avrupa Komisyonu, Euro bölgesi üyesi ülkeler ve Kıbrıslı Rum yetkililer bu süreçte zayıf not aldılar. Kıbrıs Rum ekonomisini kurtarma çabalarında kazanan taraf olmadığı görüşü yaygın. Almanya ve IMF isteklerini dayatmayı başarmış olabilirler ama bu kredibilite kaybetmedikleri anlamına gelmez. Hristofyas, geçen gün, kendisi ve ailesi ile ilgili söylentilere (haklı olarak) sert cevap verdi, başının dik olduğunu söyledi. Ama, kendi iktidarı döneminde ekonominin iflas etmesi konusunda özeleştiri yapmadı. AKEL ve EDEK, “Troyka dışı çözüm” tekerlemesini tekrarlıyorlar. Madem ki böylesi bir çözüm mümkündü niçin Hristofyas hükümeti hayata geçirmedi? “Troyka dışı çözüm” somut olarak ne anlama geliyor?
Kıbrıs Rum ekonomisinin düze çıkabilmesi için Avrupa ekonomilerinin krizi aşması ve büyümeye başlaması ve/veya doğal gaz gelirlerinin devlet kasasına akmaya başlaması gerekiyor. Avrupa ekonomilerinin kısa vadede krizi aşması beklenmiyor. Yakında Slovenya’nın da kurtarma talep edenler kervanına katılabileceği yönünde analizler var. Doğal gazdan kısa vadede gelir elde etmek zor. Orta vadeli ve malum sorunların çözümünü gerektiren karmaşık bir konu. Ufukta ekonomik sorunlara erken çözüm görünmüyor.
Bu tablodan Kıbrıs sorununa erken çözüm çıkacağı değerlendirmelerine katılmak zor. Kıbrıslı Rumların daha fazla içe kapanması, tepkisel davranması, popülist söylemlere giderek daha fazla destek vermesi olasılığı göz ardı edilmemeli.