“STREATLIFE” adındaki sokak festivali, Alexandra Palace’da ücretsiz sokak yemeği ve bira festivali olarak yıllardır geleneksel olarak devam ediyor.
Yaz dönemi boyunca festival dört kez gerçekleşiyor. Mayıs ve Haziran’da festival iki gün sürüyor ve son olarak kapanış Ağustos’ta oluyor.
Bu yıl StreatLife Festivali’nin kapanışı 18 Ağustos Cumartesi günü yoğun bir katılımla gerçekleşti. Festival’de Londra’nın en büyük sokak yemeği satıcıları, el sanatları bira barları, kokteyller, Pimms ve her türlü farklı lezzetler bulunmaktaydı.
Cumartesi günü Jazzie B ismindeki ünlü DJ’in programları eşliğinde keyifli anlar yaşandı ve özellikle yabancı toplulukların festivale yoğun ilgi gösterdiği gözden kaçmadı. Sanatın, müziğin ve farklı lezzetlerin birleştiği bir gün yaşandı.
Festival her yıl canlı müzik, spor ve kültürel etkinliklerle gerçekleşiyor. Gerek gençlerin ve ailelerin çocukları ile birlikte katıldığı etkinlikte, sokak sanatçılarının olağanüstü performansları ile birlikte katılımcılar adeta büyülendi.
Festival her yıl, başkent Londra’da bulunan tarihi ve çarpıcı panoramik bir manzaraya sahip Alexandra Palace’da yer alıyor. Londra’nın en ikonik etkinlik mekanlarından biri olan Alexandra Palace, 1 Mayıs 1875 tarihinde inşa edildi.
Kuzey Londra’nın halka açık bir rekreasyon, eğitim ve eğlence merkezi olarak Güney Londra’daki Kristal Saray‘a benzer olarak tasarlanmıştır. Ayrıca, Alexandra Palace, 1936 yılında BBC tarafından işletilen dünyanın ilk düzenli “yüksek tanımlı” kamu televizyon hizmeti merkezi olmuştur.
Bugün Londra’da bir yeme – içme ‘konsepti’ haline gelen sokak yemekleri, size lezzetli tatlar sunmanın ötesinde bir deneyim de yaşatıyor. Bugün her biri farklı günlerde ziyaretçilere açık olan Londra’nın Borough Market, Portobello Market, Brick Lane, Camden Lock Market, Greenwich Market ve Southbank / Real Food Market gibi popüler marketler veya festivaller özellikle farklı lezzetleri seven Londra halkı ve turistlere dünyanın farklı noktalarının yemek kültürünü daha yakından tanıma şansı sağlıyor.
Asya, Afrika, Amerika ve Avrupa gibi farklı kıtaların farklı ülkelerinden göç ederek Londra’da ikamet eden yemek tutkunları; taze, çoğu zaman da organik malzemelerle her gün sabahın erken saatlerinde hazırlamaya başladıkları ve kendi kültürlerini yansıtan ev yemeklerini restoranların yarışamayacağı kadar düşük fiyatlarda ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.