İnsanlar ile robotlar arasında giderek artan yakınlaşma cinsellik alanını yeniden şekillendirirken akademi dünyasını da peşinden sürüklüyor.
İnsan-makine etkileşimi üzerine araştırmalar, özellikle yakınlaşma ve cinsellik alanlarında hala erken aşamalarda olsa da erobotik adı verilen araştırma alanının doğmasını sağladı. Kanada’da düzenlenen seminerde bir araya gelen bilim insanları, seks teknolojilerinin medya ve toplumsal temsiliyetlerinden iyileştirici etkisine kadar geniş bir yelpazede konuyu ele aldılar.
Seminerde, yapay erotik ajanlar ve erobotlar ile insanlar arasındaki etkileşimi artırması nedeniyle yapay zeka teknolojilerinin cinsellik alanında önemli değişiklikler yaratmakta olduğunun altı çizildi.Erobot terimi, sanal ya da somutlaştırılmış erotik ajanları ve bunları üretmekte kullanılan teknolojileri ifade ediyor. Seks robotlarının prototipleri, sanal veya artırılmış gerçeklik karakterleri, yapay partner uygulamaları ve erotik sohbetler bu kapsamda sayılıyor.
Erobot kelimesi tarihsel olarak zengin bir filozofik kavram olan ve aşkı, duygusallığı, arzuyu, cinselliği ifade eden “eros”; bir yazılım ajanı olan “bot” ve “robot” kelimelerinden türetildi.
İnsan benzeri seks robotları, erobotların en iyi bilinen türleri arasında.
Bilim insanlarına göre, insanların erobot ortakları cep telefonları, bilgisayarlar, oyun konsolları ve sanal gerçeklik ekipmanı gibi çeşitli ara yüzlerle kendilerini gösterebilecekler. Simüle edilmiş dünyalarda çeşitli formlar alabilecek ve limitler olmadan davranabilecekler.
Robotların insanlardan farklı şekillerde ‘düşünme’ ve ‘öğrenme’ kabiliyetine sahip olmasının, yapay varlıklara aşık olmanın ve onlarla seks yapmanın ne demek olduğunu yeniden tanımlayacağını ifade eden araştırmacılar, bu durumun geniş yelpazede yakın insan-robot ilişkilerini beraberinde getireceğini belirtiyor.
Bu erotik devrim “erobotik” adı verilen, insanların yapay erotik ajanlar ile onları üreten teknolojilerle etkileşimlerini araştıran yeni bir disiplinler arası araştırma alanının da zeminini oluşturuyor. Bu alanda çalışan araştırmacılar, yapay ajanların belirli yönlerine ve bu ajanların giderek artan şekilde sosyal aktörler olarak ele alınması gerçeğine odaklanıyor. Araştırmacılar insan-erobot etkileşimleriyle ilgili tüm olayları incelemek için teorik, deneysel ve klinik araştırma yöntemleri geliştiriyor.
Bilim insanlarının aktardığına göre alan şu gibi sorularla ilgileniyor: Yapay ajanlarla ne tür ilişkiler geliştireceğiz? Erobotlar erotik zihinlerimizi ve davranışlarımızı nasıl değiştirecek, ilişkilerimizi nasıl etkileyecek? Erobotlarla ilgili hangi düzenlemeler hazırlanmalı?
Araştırmacılara göre disiplinler arası işbirliğinin sağlanması, insanların bireysel ve kolektif refahına katkıda bulunan erobotların geliştirilmesinin de anahtarı.